İbrahim Talha Bayburt

İbrahim Talha Bayburt

Kimin çıkarına?

Kimin çıkarına?

Biraz durup düşünmemiz lazım! Herhangi bir olay olduğunda, aklımıza ilk gelen “Neden oldu?” ya da “Sonuçları ne olacak?” gibi sorular olur. Ama bazen bu sorular yetersiz kalır. Asıl sorulması gereken soruyu gözden kaçırırız. “Bundan en çok kim fayda sağladı?” sorusu gibi...

Şimdi bu soruya birlikte biraz kafa yoralım. Çünkü bu basit gibi görünen soru, çoğu olayın gerçek yüzünü anlamamızda anahtar olabilir.

Şunu bir kabul edelim: Karşılaştığımız her olay uzun vadede ya da kısa vadede birilerine yarar sağlar. Bu fayda büyük de olabilir, küçük de. Ancak bu yararın kime dokunduğunu anlamak, bazen tüm resmi görmemizi sağlar.

Mesela bir ekonomik kriz düşünün. Hep zarardan bahsedilir. Ama gerçekten herkes mi zarar görür? Yoksa bu kriz, bazıları için fırsata mı dönüşür? Ya da büyük bir proje hayata geçtiğinde… Görünüşte herkesin faydasına bir şeyler yapılmıştır, değil mi? Ama biraz daha derin düşünün. Kim bu işten en çok kazanan?

Bu kazananlar her zaman açıkta mı olur? Pek sayılmaz. Genelde dikkatler başka yöne çekilir. Olayın merkezine öyle bir hikâye yerleştirilir ki çıkar ilişkileri gözden kaçar. İşte tam da burada, biraz durup sorular sormak gerekir.

Düşünün, bir yasa çıkarılıyor. Söylenen şu: “Toplumun yararına.” Ama gerçekten öyle mi? O yasanın arka planında kimlerin daha fazla kazanç sağladığını hiç düşündünüz mü?

Ya da gündelik hayatınızdan bir örnek alalım. Bir arkadaşınız size bir öneride bulunuyor, bir fikir paylaşıyor. Bu öneri gerçekten sizin için mi yoksa dolaylı da olsa o kişinin çıkarına mı?

Bu durum sadece büyük olaylarda değil, küçük detaylarda da geçerli. Hayatta her şeyin bir dengesi vardır. O dengeyi anlamanın yolu ise kimin ne kazandığını anlamaktan geçer.

Sorgulamak, insan aklının en iyi rehberidir. Bir olayın nedenini anlamak için sadece yüzeye bakmak yeterli değildir. Soruları derinleştirdiğimizde, farkındalığımız da muhakkak artacaktır.

Bir haber izlerken ya da bir gelişme duyduktan sonra akla ilk gelen sorulardan sıyrılıp, bir adım daha ileri gidip “Kimin çıkarına?” sorusunu sormayı denerseniz, belki de bambaşka bir perspektifle karşılaşacaksınız.

Belki cevaplar sizi şaşırtacak. Belki de her şey çok açık olacak. Ama kesin olan bir şey var: Bu soruyu sormak, bizi olayların yüzeyinden alıp derinine götürecek. Ve belki de gerçeğin tam kendisiyle karşılaşacağız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Talha Bayburt Arşivi
SON YAZILAR