Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

Kimsesizin “Kimsesi” Olmak…

Kimsesizin “Kimsesi” Olmak…

            İnsanın kendi kazancı ile hayatını idame ettirmesi kadar güzel ve mutluluk veren ne olabilir ki? Allah kimseyi başkalarının ellerine baktırmasın. Allah kimseye akşam gelecek bir tas çorbayı bekletmesin. Az kazanıp, öz kazanıp kendi kazancını yedirsin. Çünkü “Elden gelen öğün olmaz, gelse de zamanında gelmez” demiş atalarımız.

            Hayat da herkese eşit imkânlar sunmuyor. Bazen,  teker ters dönüyor, istemesek de muhtaç duruma düşebiliyoruz. Böyle durumlarda birileri çıkıyor, kimsesizlerin kimsesi oluyor. Darda kalmışların elinden tutuyor. Moral oluyor, umut oluyor, sevinç oluyor.

            Ülkemizde kurulan binlerce vakıf gerektiğinde yurt dışında bile darda kalmışlara elini uzatıyor. Susamışa su oluyor, acıkana aş oluyor. Bizim hoyratça kullandığımız suyun bir damlasına bile muhtaç insanlar,  suya kavuşturuluyor. Bu çalışmalarından dolayı vakıflara ve vakıf çalışanlarına Allah güç, kuvvet versin.

            Evimin yakınında bu vakıflardan birisi faaliyette bulunuyor. Her gün genci, yaşlısı, kadını, erkeği bu vakfa gelerek iaşelerini alıyorlar. Bu insanları gördüğümüz zaman unuttuğumuz “şükür”  geliyor aklımıza. Muhtaç olmamanın ne büyük bir nimet olduğunu anlıyoruz. Sabah yürüyüşü için çıktığımda o insanları yine gördüm. Sıraya girmişler ve o gün ne verilecekse onu bekliyorlardı. Bekleyenlere baktığım zaman büyük bir çoğunluğu sağlıklı, güçlü kuvvetli idi.

            Yazımın başında da dediğim gibi,  insanın kendi kazancı ile hayatını sürdürmesi tarifi imkansız bir mutluluktur. Vakfın yardımına muhtaç bu insanlar da her halde çalışarak hayatlarını devam ettirmek isterlerdi. Belki iş bulmakta zorluk yaşıyor olabilirler. Ya da kazandıkları geçimleri için yetersiz olabilir. Vakıflar bu muhtaç insanları her gün doyurmak yerine, o insanların çalışmalarına vesile olsalar sanki daha çok hayır işlemiş olurlardı.

            Yardım Vakıfları her gün gerekli iaşeyi vererek insanları tembelliğe alıştırmak yerine,  o insanları üreten insan yapsalar herkes birlikte kazanırdı. Her gün balık vermektense,  o insanlara balık tutmayı öğretsek daha güzel olmaz mı?

            Amaçları “Kimsesizlerin kimsesi” olmak olan bu vakıfların bir araya gelerek ihtiyaç sahibi kimselerin çalışma hayatına kazandırılmasını nasıl yapacaklarını tartışmaları gerekir. Bu vesile ile hem istihdama katkı sağlamış olurlar, hem de o insanları muhtaç olma duygusundan arındırırlar. Hatta bu konuda Valiliklerin ve Belediyelerin de bu eylem planına önderlik etmesi gerekir.

            Emeğiniz bereketli olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR