Nisan 2025 Haftalıkları
Nisan 1: Akıllı ol!
Nisan 2: asrın don afeti
Nisan 3: İstanbul depremi
Nisan 4: Karaman’da en büyük Antoloji yayımı
Nisan 1: Akıllı ol!
1947 yılında Filistin'e yerleştirilen Yahudiler onda bir toprağa sahiptiler. Aradan geçen 80 yılda bu tam tersine döndü ve şu anda Filistinliler onda bir Yahudiler yani İsrail ise onda 9 ile Filistin’i ele geçirmeyi başardı(!).
Bununla da durmuyor ve 3 senedir mazlum ve gariban Gazzelileri Batışerialıları ve Kudüslüleri yerinden söküp atmak için on binlerce insanı çoluk çocuk öldürdü ve öldürmeye devam ediyor. Artık Filistin’i yuttuğunu anlayan İsrail kuzeye yöneldi ve Lübnan'a ve Suriye'ye saldırmaya başladı.
Nisan 2025'in ilk haftasının konusu da budur.
Türkiye'nin Suriye'de üsler kurmasına hazmedemeyen İsrail Suriye'ye saldırmaya vur kaç taktiği uygulamaya başlayınca Türkiye'den sert bir yanıt alacağını varsayarak geri çekildi.
Ve durumu ağa babası, dünyanın jandarması, tek süper gücü Amerika Birleşik Devletleri’nin sarı başkanına iletti. Burada Türkiye'yi ona şikâyet ediyor ve ondan yardım istemeyi Umut ediyordu. Ama umduğu gibi olmayan şeyler oldu önce sarı Trump onu yanmayan daha doğrusu yapay bir ateş görüntüsü olmayan bir şöminenin ocağın başında misafir etti.
Gazetecileri de toplayarak dünya gündemi üzerine sohbet edildi bu arada Türkiye'yi Türkleri Recep Tayyip Erdoğan'a çok sevdiğini Recep Tayyip Erdoğan'ın 2000 yıldır kimsenin yapamadığı Suriye'yi ele geçirme gibi bir zoru başardığına söyledi.
Netanyahu ya da “akıllı ol Türkiye ile uğraşma sorun çıkarma” anlamında sözler söyledi.
Tabii ki biz “gâvurdan dost eşekten post olmaz” kabilinden bunları bir iltifat olarak bile kabul etmememiz gerekir. Biz savunmamızı sonuna kadar kimseye muhtaç olmayacak şekilde gerek ülkemizi gerek bize bel bağlayan mazlumları korumak için çok hazırlıklı olmamız gerekiyor.
7 Nisan'da yapılan bu toplantıda ayrıca sarı Trump Çine uygulanan gümrük vergisini %100 artırdığını diğer ülkeler için de her ülke için ayrı bir tarife uygulayacağını söyleyerek bugün itibarıyla günlük 2 milyar dolar kazandıklarına itiraf etti.
Her halükarda artık işimiz daha zor ve çetrefillidir Türkiye olarak. Karşımızda Amerika Birleşik Devletleri gibi bir süper gücün yöremizdeki jandarması ve uç karakolu niteliğindeki İsrail’le bizi karşı karşıya getirmek için sinsi sinsi çalışan insanlar var kurumlar var devletler var.
Barış her zaman daha iyidir gerek Türkiye dışişleri bakanı Avrupa Birliği toplantısında “İsrail ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz” demesi gerek Netanyahunun sarı Trump'la görüşmesinde “Türkiye ile karşı karşıya gelmek istemiyoruz” diye aynı dileği tekrarlaması bence güzel bir soğukkanlılık eseridir.
Nisan 2: asrın don afeti
2025 yılı nisan ayının 2. haftası meteorolojik açıdan tam bir sürpriz oldu.
2024 yılı 12. ayından 25 Mart ayı sonuna kadar Konya'ya düzgün bir kar yağmamıştı. Herkes ve hepimiz dualarımızda iyi bir kar yağsa da dışarıya çıksak oynasak diye dua ediyorduk. 2025 Martının sonuna doğru yağan kar dona da sebep olunca ülke çapında genel olarak ağaçları üşüttü ve meyve ümidini ortadan kaldırmıştı.
Nisan ayının 2. haftası boyunca ülkemizi etkisi altına alan don, tipi ve karlı hava ise bütün meyvelerin hatta ağaçların filizlerinin kurumasına, donmasına sebep oldu. Ama her şeye rağmen Konya merkezde gene düzgün bir kar göremedik 2025 kışı biterken de.
Hatta 12 Nisan 2025 günü Niğde’den Konya tarım Fuarı’na gelen iki arkadaşla Alâeddin Tepesi’nde buluşmaya söz vermiştik. Kendilerine aradığımda Ereğli yoluna çıktıklarını ve tipiden zor geçtiklerini söylediler oysa Konya merkezde Alâeddin’de kuru soğuktan başka bir şey görünmüyordu.
2025 yılı kışı diğer bütün kışları geride bırakarak artık nisan ayına kaymış bulunuyordu. Sosyal medyada ve diğer mecralarda okuduğumuzda gördüğümüze duyduğumuza göre fındığın, elmanın, kirazın ve bademin salası verilmişti. Meyveye duran ağaçların dalları 10 santim karla kaplı olarak resimler paylaşılıyordu. Karaman'da ise milyonlarca elma ağacının filizlerinin kuruduğu, meyve ümidinin kalmadığı yazılıyordu.
Daha önce de şahsen 23 Nisan'da, 20 Nisan'da bile ülkemizde hafif kar atıştırdığını gördük ama yumuşacık gelip geçiyordu. Ama 2025 yılının Nisan karları donla beraber hatta tipi boran fırtına ile beraber çoğu yerleri kasıp kavurup geçti. Allah cc hayırlısını versin!
Nisan 3: İstanbul depremi
Nisan ayının 3. haftası bitince kimsenin beklemediği bir haberle çalkalandı ortalık.
Tam da 23 Nisan’ın öğlen vakitleriydi. Çocuklar belediye başkanlarının, valilerin, kaymakamların hatta cumhurbaşkanının makamına sembolik olarak oturtulmuş 23 Nisan coşkusunu yaşıyorlardı.
Tam bu sırada İstanbul Tekirdağ Silivri açıklarında 6.2 dereceli bir deprem oldu. Deprem ara ara ortalama dört derece etrafında seyreden artçılarla yarım saat sürdü. Deprem yerin 7 kilometre altında ve Silivri’ye 25 kilometre kadar açıktaydı.
Gündüz de olunca halk panikle çabucak dışarıya çıktı bütün İstanbullular evlerini terk edip toplanma meydanlarında biriktiler ve 3-4 gün dışarıda geceleyerek evlerine dönmediler. Depremden sonra İstanbul dışında yazlığı veya taşrada evi olanlar yollara akın ederek birkaç gün yoğun bir trafik yaşanmasına neden oldular.
Yıllardır tartışılan Marmara'da, İstanbul'da büyük bir deprem olacak tartışmalarının ardından şimdiki tartışma “bu acaba beklenen deprem mi değil mi?” yolundaydı. Depremde 200'ü Aşkın kişi genellikle yüksekten atlama sonucu oluşan hafif yaralarla yaralandı ve Allah'a şükürler olsun ki bir can kaybı hatta hasarlı bina bile olmadı.
Bunun üzerine farklı bir senaryo da Amerika Birleşik Devletleri’nin yapay deprem oluşturma teknolojisi ile oluşturduğu yolundaki bir iddiaydı.
İlk 6 ikilik depremin 13 saniye sürmesi büyük bir şans olarak ileri sürüldü, eğer daha uzun sürseydi Allah korusun istenmeyen durumlar ortaya çıkabilecekti.
Nisan 4: Karaman’da en büyük Antoloji yayımı
2025 yılı nisan ayı 4. haftası biterken edebiyat dünyamıza büyük bir eser doğuyordu.
Bu eser Karaman'ın Ermenek ilçesinden Mükremin Kızılca’nın derlediği “Ermenek Sarıveliler Başyayla Şiirleri Seçkisi” adlı eseriydi.
Nisan ayının son gününde matbaadan teslim alınan eser 170 şairden 430 şiiri barındırmaktadır. Bu şiirler de 1750 ila 2025 yılı arasında geçen 275 yılda yaşayan şairlerimize ait şiirlerdir.
Eski deyimle büyük bir antoloji olan bu şiir kitabı adı geçen Ermenek Sarıveliler ve Başyayla yöremiz - ki burası Taşeli bölgesinin ana merkezi orta Toroslar olarak bilinen bölgedir- hakkında yazılan şiirlerdir.
Nisan ayının 4. haftasında en önemli olay olarak gördüğümüz bu yayıncılık olayı 650 sayfalık büyük bir antolojinin meydana gelmesi bakımından önemlidir.
275 yıllık son tarihimiz süresince çeşitli aralıklarla yaşayan ve şu anda yaşamakta olan Ermenek Sarıveliler Başyayla doğumlu şairlerimiz seçtikleri konular bakımından da ayrı bir özellik göze çarpmaktadır.
Herkesin genellikle kendi çevresini nakşettiği şiirlerde Etnografya, folklor, acılar, tatlılar, tarihi olaylar, doğal afetler gibi ortak günlerimiz şiirlerde dile getirilmesi bakımından çok önemlidir.
Ermenek Güneyyurt doğumlu olan Mükremin Kızılca’nın derlediği bu büyük eser artık isteyen herkesin kitaplığında yerini almaya hazırdır.
İletişim: Mükremin Kızılca WhatsApp Messenger [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.