Şaka kaldırmaz kutsallar
Eskiden söyleyeceklerimizi aklımızda bir tartar sonra konuşurduk. Hele de söz konusu kutsallar olunca… Şimdi bakıyorum da gençler, çocuklar, hatta orta yaşlılar bile, kutsal saydığımız değerlere dudak bükerek, bir de üstüne şaka niyetine(!) laf sokuşturarak konuşuyor. Sanki komiklik yapınca saygısızlık meşru oluyormuş gibi!
“Abi bir şey diyeceğim ama sakın yanlış anlama…” diye başlayıp ardından en hassas değerlere dokundurmayı marifet sayanlar var. Bir de bunu güya espriyle süsleyip normalleştiriyorlar. O esnada yanındaki kıkırdar, öteki omzuna dokunup, "Kral ya!" diye destekler. İşte böylece bir kutsal daha hafifletilmiş olur, bir saygı duvarı daha yıkılır.
Bir değer kutsal sayılıyorsa, o değere yönelik hürmet de bir zorunluluk değil midir? Dini inanışlar, milli semboller, aile kavramı, büyükler... Bunlar, kahve muhabbetinin soytarılığına kurban edilemeyecek kadar önemli şeyler. Ama yok, bazıları bu kavramları diline dolamadan duramaz. Küçümseyerek, dalga geçerek, hatta bazen argoyla süsleyerek kendince "cool" olmaya çalışır.
Elbette espri, hayatın tuzudur. Ama her şeyin bir yeri ve sınırı var. Kutsallar, saygıyı kaldıran şakalarla sınanmaz. Saygı göstermeyenin de saygınlıktan söz etmeye hakkı olmaz.
Komiklik(!) yaparken neyin üzerine basıp yükselmeye çalıştığına dikkat etmeli insan. Unutmayın, bazı değerler şaka kaldırmaz. Kaldırır zannetmeye devam ederseniz, sonunda ne saygınlığınız ne de insanlığınız kalır.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.