Nazmi Sırıt

Nazmi Sırıt

Sülük’ler ve Zübük’ler…

Sülük’ler ve Zübük’ler…

Asalaklar sınıfına ait olduğunu düşündüğüm; ansiklopedilerde rastlayamadığım, bir yerlere de sığdıramadığım, Amip ve Medüzlerle benzeşen,         sülük ve kenelerin yapısal özellikleriyle yüzde yüz örtüşen, iki ayaklı, kan emici acayip yaratıklardan bahsedeceğim sizlere.

   Deve kuşu misali; deve desek deveye, Kuş desek kuşa, hiç benzemeyen bu ucubelere, genelde doğada otlaklarda ve meralarda rastlanılır. Mevsimsel olarak bilhassa, seçim dönemlerinde sıkça ortaya çıkarak,  değişik partilerde, Erkin Koray’ ın ‘‘bir o yana, bir bu yana yatma şaşkın’’ şarkısı eşliğinde arz-ı endam ederken görürsünüz!

   İkili burgu, ters parende figürleriyle, Romenlerin ünlü jimnastikçisi, Nadia Comăneci’ ye taş çıkartan, kıvırmayı görsel sanat haline dönüştüren, Aysel Tanju’ ları, Nesrin Topkapı’ ları dahi gölgede bırakıp, kıskançlıktan çatlatan, fırıldak takımını konuşalım istiyorum!

   Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz bu tiplerin suratları Eşek derisi gibidir. Hiç renk vermezler, daima teyakkuz halindedirler, tetikte beklerler. Seçim sonuçları ilan edilir, edilmez hemen ortaya çıkarlar, ben demiştim ki diye başlarlar kazananın yanında, fotoğraf karelerinde ilk onları görürsünüz. Sonuçları onlar belirlemişçesine, hemen sahiplenirler, hatta sıraya girip, tebrikleri dahi kabul ederler.

     Bir Allah’ın kulu da çıkıp, bu yüzsüzlere;

  •  Ne yüzle? ,
  •  Sizde nereden çıktınız? ,
  •  Kimin nesi kimin fesisiniz? ,
  •  Daha önceleri neredeydiniz? , diye sormazlar.

   Her neyse tedbir alınamadığı için, sayıları giderek artan, bu acayip yaratıkları biraz daha yakından tanıyalım isterseniz.

   Bulundukları ortama ayak uydurma, renk değiştirme ve alçaktan sürünme yetenekleriyle sürüngenler sınıfından, bukalemunla adeta yarış ederler.

    Bir diğer özellikleri ise; bağışıklık sistemleri çöktüğü için ciddi sağlık problemleri vardır. Ne bulurlarsa götürdükleri, sürekli olarak da atıştırdıkları için genelde obez olurlar, tıbbi destek almaktan kaçınır, tedaviyi reddederler.

  ‘‘ Alem-i kör, Milleti sersem sanan, bu yalaka, zıkkımın kökünü yiyesice…’’ çıkarcı gruba; sizi ancak teneşir paklar, iflah olmazsınız desek de, yediklerini karbonat yutarak veya Kızılay maden suyu içerek, hazmetmeye çalışırlar.

    Şaka bir yana, gelelim şimdi işin ciddi tarafına. İktidarıyla, muhalefetiyle, tüm partilerimizden ve değerli yöneticilerimizden; Temiz toplum, Temiz Siyaset adına bir ricada bulunmak istiyorum.

   Kendilerine dahi hayrı olmayan, ne bu Ülkeye, nede partilerimize en ufak bir fayda sağlamayan; cukka’ cı, çıkarcı her devrin adamı, gündüz külahlı, gece silahlı, omurgasız bu insanlara lütfen kapılarınızı kapatın, yüz vermeyin ve de adam yerine dahi koymayın. Kurtarın hem Ülkemizi, hem de Siyasetimizi, bu SÜLÜK ve ZÜBÜK’ lerin elinden!

İsterseniz yazımızı Nasrettin Hoca’nın malum hikayesiyle bağlayalım.

Hoca kürsüde epeyce vaaz ettikten sonra, cemaate dönüp sormuş;

   -Ey cemaat benim ne demek istediğimi anladınız mı?,

demiş.

Cemaatten bir grup cılız bir sesle;

   -Anladık,

demişler.

 Tekrar cemaate dönerek soruyu yinelemiş;

   -Ey cemaat benim ne demek istediğimi anladınız mı? demiş.

Bu defada bazıları;

  -Anlamadık,                                                              

 demişler.

 Bunun üzerine hoca bir kez daha cemaate dönerek;

   -O halde anlayanlar, anlamayanlara anlatsın!

demiş.

    Kıssadan hisse; bu hikayede olduğu üzere, yazımı ve ne demek istediğimi ‘‘anlayanlar, anlamayanlara anlatsın’’ diyerek bitiriyorum…

                                      Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
17 Yorum
  • Kuddusi ERSOY / 13 Mayıs 2023 10:24

    Anladık hocam da, şimdi bunu anlamayanlara nasıl anlatacağız...???

    Yanıtla (0) (0)
  • Mehmet şahin. / 17 Aralık 2019 11:57

    Lerininde meydana gelen doğru-yanlış her dutuma alkış tutarlar.Yanlışı görenlet bu alkışların altında ezilecekletini bildkleri için seslerini çıkaramazlar.durum böylece devam edet gider.sevgi ve sayglarıml8

    Yanıtla (0) (0)
  • Atilla Göktürk / 23 Mart 2014 Pazar 20:51

    Sayın yazar bu defada toplumumuzun kanayan bir yarasına parmak basmış.Bu yara ne tarafik terörüne,ne töre cinayetlerine,ne de Albert Camus'un Veba 'sına benzer.Evet'zübükler ve sülükler'.Bunlar kimi zaman Aziz Nesin hikayelerinde,kimi zaman merhum Kemal Sunal filimlerinde sıklıkla konu olurlar.Tek bir amaçları vardır

    Yanıtla (0) (0)
  • Atilla Göktürk / 23 Mart 2014 Pazar 20:56

    Hep kazanandan yana olmak.Bu vesile ile hem mevcut kazanımlarını kaybetmemek,hemde yeni çıkarlar elde etmek.
    Maalesf toplumumuzda bu tipleri fazlasıyla görmek mümkündür.Üzülerek söylemek gerekirse toplum Eğitim ve ekonomik özgürlük sürecini tamamlamadan bunlardan kurtuluş ta yok gibidir.

    Yanıtla (0) (0)
  • Atilla Göktürk / 23 Mart 2014 Pazar 20:58

    O halde bütün bu zübükler ve sülüklerden kurtulabilmek ancak Eğitim ve Ekonomik Özgürlük süreçlerinin tamamlanması ile mümkün olabilecektir. Saygılarımla

    Yanıtla (0) (0)
  • NUR KART / 23 Mart 2014 Pazar 22:21

    sayın yazarım elınize yüreğinize sağlık ne guzel anlatmısınızzz .....eğitim sart diyorummm uzulerek soyluyorum acı ama gercek

    Yanıtla (0) (0)
  • Selami Gül / 23 Mart 2014 Pazar 22:38

    Kalem tutan elleriniz dert görmesin. Şu anda sülükler yine iş başında.Bu bazen makarna, bazen para, bazen de mevki olabiliyor. Ülkenin geleceğini düşünenyok. Rabbena hep bana.Din,iman nerede kaldı. Yoksa para her şeyi bozdu mu ne dersiniz?

    Yanıtla (0) (0)
  • Hülya Songül YILMAZER / 24 Mart 2014 Pazartesi 09:16

    saygı değer Nazmi bey kaleminize kuvvet diyorum..elleriniz dert görmesin

    Yanıtla (0) (0)
  • Bilge Özkan / 24 Mart 2014 Pazartesi 10:11

    Yurdum insanından manzaralar sergiliyosunuz. Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az.Düşüncelerinize katılıyoru. saygılarımla.

    Yanıtla (0) (0)
  • Ayşen Ayyıldız / 24 Mart 2014 Pazartesi 11:26

    Hesabını Allaha verebilmektir önemli olan.Güçlününün değil haklının yanında olmaktır.İnsanların eğitimine önem verilmeli sürü olmaktan kurtarılmalıdır.

    Yanıtla (0) (0)
  • Salih TAYTAK / 24 Mart 2014 Pazartesi 14:03

    Sülükler ve Zübükler;
    Zübük kavramı denince Ülkemiz insanının aklına Yazar Aziz Nesin inde aynı adlı eserinin etkisi ile genellikle siyasi ve sosyal kar getirici kurum ve kuruluşlara yuvalanmış ve kendi menfaati için hiç sınır tanımayan kalıplara kolaylıkla sığabilen karakterler olup sülük ve zübük karakterli insanlar bile bu vasıfların kendilerinde bulunmadığına ancak toplumda bu karakterde çok insanın olduğuna inanırlar.
    Sülük ve Zübük karakteri doğuştan genlerde var olan bir kazanım olmayıp insan karakterinde çevre ve toplumsal değer algılarının etkisi ile oluşup geliştiği bir gerçektir.
    Temelinde kültürel açıdan zengin olmayan az eğitimli, topluluklarda daha rahat bir yaşam alanı bulduğundan bu karakterlerin genellikle tomlumsal yapıları az gelişmiş coğrafyalar da sayılarının çok olmasının sebebidir.
    Zübük ve sülükler siyasi ve sosyal kurumlarda zübüklük ve sülüklüklerinin kalitesi için yuvalanmazlar. Az gelişmiş eğitim seviyesi düşük ve kültürel zenginliği az bu tip kuruluşlarda da genellikle lider baz ve donanımı yeterli olmayan liderler bulunduğun da bu eksikliklerini daha vasıflı ve donanımlı eleman ve taraftarları yerine Zübük karakteri gelişgin olan kişilerle ikame etmeyi ister ve severler. Bence suç Zübük diye nitelenen kişiler de değil zira bu karakterlerinin kendilerine sunduğu bir yazgı olup onları,kurulları ve kurumları çatısında besleyip büyüten kendi ikballeri için göz yuman liderlerdedir…Diye düşünmekte-yim…

    Yanıtla (0) (0)
  • Sakıp Hacıoğlu / 24 Mart 2014 Pazartesi 18:27

    Sorunda bu değil mi zaten. Anlama kapasitesi. Okumadan, anlamadan, sormadan, soruşturmadan her konu hakkında filozofluk yapmak.
    Umarım bu makale en azından bir meczubu kurtarır.
    Umut fakirin ekmeği.

    Yanıtla (0) (0)
  • ibrahim suyabatmaz / 25 Mart 2014 Salı 11:39

    Çaldığını görsemde yatirım için çalıyor dıyen insana ne anlatırsan anlat anlamaz.

    Yanıtla (0) (0)
  • Murtaza GÖRBAK / 25 Mart 2014 Salı 11:59

    Sayın yazar; ANLAYANLAR ANLAMAYANLARA ANLATSIN demiş, ne de güzel söylemiş söylemesine de hala ANLAMAMAKTA ısrar edenlerde var, ne diyelim;
    Anlaya sivri sinek saz,
    Anlamayana davul zurna az...
    Sayın yazarım kaleminize kuvvet..

    Yanıtla (0) (0)
  • Ali Türktaş / 25 Mart 2014 Salı 17:23

    Güce yakın olmaya çalışmak insanın çamurunda var. Hele bir de bizim gibi birtürlü gelişemeyen ve bu yüzden siyasetin olması gerekenden çok daha etkin olduğu ülkelerde “sülüklük ve zübüklük” bir meslek gibi neredeyse. Bunları ayırt etmek aslında hiç de zor değil. Ama temel sorun başka yerde... Her iktidar kendi görüşlerini Devlet sistemine pompalamaya çalıştığından siyasi güç genel olarak Devletin gücünden daha etkin oluyor. Bu da sıradan vatandaş Devlet sistemi içinde oyalanırken siyaset çarkının içinde olanlar çoktan işini hallediyor. Bu bir nebze anlaşılabilir fakat fikirsiz, görüşsüz, omurgasız insanların atı her hızlı koşanın arkasına binmeye çalışması mide bulandırıcı.

    Yanıtla (0) (0)
  • HASAN ŞİMŞEK / 26 Mart 2014 Çarşamba 21:19

    SAYIN BAŞKAN ANLAYANLAR ANLAMAYANLARA ANLATSINDA NASIL ANLATSIN MEDENİ BİR ŞEKİLDE TARTIŞMA KÜLTÜRÜ KALMADIĞI ORTAMDA ANLATMAK ZOR OLSA GEREK

    Yanıtla (0) (0)
  • ali baba / 27 Mart 2014 Perşembe 03:50

    sülüklerden medet uman eskimiş beyinler tedaviyi ilimde ve fende arasınlar. gerçekleri görmemek için kafasını kuma gömenler etrafa bakarak beyinlerini çalıştırmalılar.

    Yanıtla (0) (0)
Nazmi Sırıt Arşivi
SON YAZILAR