Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

ARAKAN, ASIRLARDIR AKAN KAN

ARAKAN, ASIRLARDIR AKAN KAN

Arakanla ilgili elime geçen derli toplu bir makaleyi güncel olduğu ve Arakan’ı enine-boyuna ele aldığı için, edindiğim bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Arakan’da yaşayan Müslüman halk, her dönemde çeşitli gruplar tarafından işkence, katliam ve soykırıma mâruz kalmıştır. 58 milyon nüfusu bulunan Burma’nın yüzde 15’i Müslüman’dır ve ülkenin Arakan bölgesinde yaşar. Geri kalanın büyük çoğunluğu Budist’tir.

Bangladeş, Çin, Hindistan, Laos ve Tayland’a komşu olan Burma, yedi eyaletten oluşuyor, Arakan ya da diğer adıyla Rakin de bunlardan biri. Zümrüt, yakut, petrol, pirinç ve kereste zengini Myanmar’ın yüzölçümü 605 bin kilometrekare, resmi dili Burmaca, yönetim şekli Başkanlıktır.

İslam’ın ülkeye girişi ilk kez Hicri 1. asırda tacirler aracılığıyla oldu. Daha sonra Müslümanların bu ülke ile ticareti artmış, Hicri 2. asırda Müslüman tacirlere ait bir gemi Arakan’a yakın Bengal Körfezinde batmış ve gemideki onlarca Müslüman karaya çıktıktan sonra bir daha ülkelerine dönmemişlerdir. Arakan’a yerleşen bu Müslümanlar, İslam’ın bu bölgede yayılmasında büyük emek sarfetmişlerdir.

13. yüzyılda Arakan halkı tamamen Müslümanlaştı. 1430 yılında sultan Süleyman Şah tarafından İslam Devleti kuruldu ve 1784 yılına kadar bölgeye hükmetti ve Arakan ekonomik olarak güçlü bir Devlet haline geldi. Burma Sultanlığı, Arakan İslam Devletini yıksa da bölgeye tam hâkim olamadı. 1784 yılında Müslümanların siyasi iktidarı kaybetmelerinden hemen sonra Budistler, Müslümanları ezmeye ve imha etmeye yönelik politikalar uyguladı. Ülke Müslümanları, 1938 yılında kısmi bir bağımsızlık elde etmiş olsa da iktidarı ele geçiren cunta, Müslümanlara büyük eziyetlerde bulundu

 19. Yüzyılda Arakan’ı işgal eden yeni sömürgeci güç İngiltere’di. Arakan’ı iliklerine kadar sömüren ve Müslüman halkı maden ocaklarında köle olarak çalıştıran İngiltere, 1948 yılında bölgeden ayrılırken, Arakan’ı Burma Sultanlığı’na bırakarak Ortadoğu’da oynadığı oyunu bu sefer Asya’da oynadı.

İslam Devleti’nin yıkılmasının ardından Budistler tarafından sürekli olarak din değiştirmeye zorlanan  Arakanlı Müslümanlar her ne pahasına olursa olsun dinlerini terk etmediler. Bunun üzerine Burmalı Budistler askerlerden aldıkları destekle Arakanlı Müslümanlara yönelik büyük bir katliama giriştiler. 28 Mart 1942 yılında ilk olarak Minbya şehrine bağlı Çanbilli Köyünde başlayan, daha sonra da bütün Arakan’a yayılan bu katliamda en az 150 bin Müslüman öldürüldü, yüz binlercesi ülkesini terk etti.  1962’de darbeyle iktidara gelen komünist General Ne Win Burma Parti Programında Müslümanların dinlerinden uzaklaştırılmaya ve zulmederek yok etmeye çalıştı.

İnsan hakları kuruluşlarının raporlarına göre, 1962-1984 yılları arasında 20 bin Arakanlı Müslüman öldürüldü, yüzlerce kadına tecavüz edildi ve Müslümanların tüm mal varlıklarına el konuldu. Devletin iletişim araçları, İslam dini hakkında yalan ve iftiralar yaymak için kullanıldı. 1978 yılında 200 bin Müslüman daha Bangladeş’e göçmek zorunda kaldı. 1990’lardan sonra Müslümanlar tekrar büyük bir kıyıma uğradı ve yine 200 bin kişi 1992 yılında Bangladeş’e sığındı. Bangladeş çok fakir bir ülkedir ve mültecilere ancak yiyecek ve barınma konusunda yardım etmekte olup bunda da çok zorlanmaktadır.

2012-2013 yılları arasında çoğu Müslüman 250 kişinin ölümüne neden olan şiddet olayları yüzünden yaklaşık 140 bin kişi yer değiştirdi. Budist çetelerin kontrolünde yaşanan bu olaylara Türkiye dışındaki ülkelerin büyük kısmı sessiz kaldı. Gençler keyfi tutuklamalar yüzünden yaşadıkları yerlerden kaçıyor, Budist çeteler, Müslümanlara ait olan ev, cami, işyerleri ve araçlarını kundaklamaya devam ediyor.

Tarihi zulüm ve işkencelerle dolu Burma Müslümanları, çaresiz bir şekilde işkence görmeye devam ediyor. Şeytanın hizmetkarı Ebu Lehepler ve Firavunlar demek ki hâlâ yaşıyor.

Müslümanların yeniden refaha ve huzura kavuşturacak bir an önce somut adımlar atılması ve dua talebi ile Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR