Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Cumhuriyetin Şeker Fabrikaları ve Gerçekler-3

Geçen hafta 2. Dünya Savaşı yıllarında Ülkemde çekilen pancar ve şeker üretim ile vergilendirme konularını ele almış, savaş yılları sakkaroz şekeri ithalatı için de zor yıllar olduğunu ifade etmiştim. Savaş yıllarında vergiler de oldukça önemlidir. Şeker ithalatı imkânının sınırlı olması ve üretilen şekerin yetmemesi neticesinde Hükûmet şeker fiyatlarını artırarak tüketimi azaltma yolunu seçmesi de ayrı bir tartışma konusu olmuştur. Görüldüğü gibi şeker dünya ve ülkemde her zaman ağırlığını koymuş,

Tablo 1. 1940 -50 arası şeker üretimi tüketimi ve ithalatı ile şeker fiyatları aşağıda ki gibi olmuştur.

Sene

Üretim

Tüketim

İthalat

Krş/Kg

1940

88 669

42 925

3 835

35.0

1942

57 309

63 054

-

90.0 - 480.0

1945

89 803

85 826

-

150.0

1948

118 102

126 551

44 022

100.0-160.0

1950

137 430

128 006

160.0-130.0

Tabloya göre 4 fabrikayla 1940 de yaklaşık 88 bin ton olan üretim, 1950 de 137 bin tona çıkmıştır. Bu iyi bir gelişme olsa da artan nüfusun ihtiyacını karşılamaya yetmemiş, ithalat 1940 da 3835 ton iken, 1942- 45 ve 1950 de yoktur. Bu on yılda da şeker kg fiyatları 35 ila 480 arasında değişse de, 1950 de 130 kuruşa kadar düşmüştür.

Öte yandan Cumhuriyetimiz 1950 ye kadar ki şeker üretim, tüketim, ithalat değerlerinin değişmesi yanında kg fiyatında da büyük değişimleri ve ihtiyacımız olan şekerimizi üretemediğimiz ortada. 2. Dünya Savaşı yıllarında dünyada olduğu gibi ülkemizde ’de şeker pancarı üretiminin uygun şartlarda ve teknikte yapılamaması da şeker piyasasını alt-üst etmiştir. Devrin iktidara (geçen yazıda bahsettiğim gibi İsmet İnönü ve ekibinin) vergilendirme politikaları epeyce ses getirmiştir.

2. Dünya Savaşı bitmesine rağmen şeker pancarı üretimi ve şeker ithalatı üzerinde tartışmalar devam etmiştir. Bu meyanda 1947 yılında şeker stoku yapılmaya başlandığına dair söylentiler çıkmış, 20.000 ton şeker ithal edeceğine matuf haberler de bu dedikoduları kuvvetlendirmiştir. 1948 de de benzer haberler yer almıştır. Şekere zam yapılacağı iddialarıyla birlikte halkın şeker stokuna başlaması sonrası özellikle İstanbul, İzmir gibi büyük şehirlerde şeker darlığı çekilmiştir. Şeker fiyatının artacağına dair yapılmış herhangi bir ihtar veya talimat olmadığı halde şekere hücum olmuştur.

Bu duruma göre bir devri övmek, diğer devri yermek için tarihi gerçeklerden kaçmanın bir anlamı olmadığı gibi, doğruları da yansıtmadığı ortada. Zira 1939-50 arası tüm dünyanın önemli çalkantıların ve yoklukların dönemi olduğu gibi yaygın bir savaş olması itibariyle de, savaşa fiilen girmememize rağmen ekonomik ve sosyal olarak da oldukça zorluklar çekmiş bir ülke durumunda olmuşuzdur. Öyle ki karne ile ekmekler, bir geliri olmayan kesimlere aşırı vergilendirmeler (varlık vergisi gibi), köy halkına yol yapımları, mallarına el koyma gibi uygulamalar da yapıldığı kaynaklarda yazılmaktadır.

1942 yazı boyunca İstanbul gazetelerinde hırsızlık, karaborsacılık, vurgunculuk ve ihtikârla ilgili haber ve yazılar ön plana çıkarılarak hemen her gün ve gazetelerde "karaborsacı Yahudi" tiplemesini anlatan karikatürler yayınlanmıştır. Bu dönemde kişi başına düşen şeker tüketiminde artış dikkat çekicidir. Savaş yıllarında özellikle de 1943 yılında kişi başına şeker tüketimi 2.3 kg iken, 1949 da 6.1 kg olmuştur. 1950 yılında şeker fiyatında yapılan indirim tüketimi daha da artırmış, mevcut fabrikalar da olabildiğince genişletilmiştir.

Ülkenin artan şeker ihtiyacının nasıl karşılanacağına dair Şeker Şirketi 13 Eylül 1950 tarihinde bir rapor hazırlamıştır. 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti şeker sanayisinin yeni açılan fabrikalarla birlikte genişletilmesi yönünde adımlar atmış, bu dönemde sermayesi kamu ve özel teşebbüs ortaklıklarına dayanan ya da sadece özel teşebbüse dayanan yeni şeker şirketleri kurulmuştur.

Devam edecek.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi

Cumhuriyetimizin Şeker Fabrikaları-5

02 Aralık 2025 Salı 15:31

İsrafın Gerçek Maliyeti

14 Ekim 2025 Salı 11:54

Küçük bahaneler ve devlete maliyeti

23 Eylül 2025 Salı 00:01