Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

İsrafın Gerçek Maliyeti

İsraf ila alakalı olarak çok yazı kaleme aldım. Kaleme aldığım her makalemi istatistiki olarak gerçek rakamlara dayandırarak yorumluyorum. İsraf üzerinde nenen mi çok duruyorum.

İsraf en baştan haramdı, yanlıştı, dünyaya ve insanlığa ihanetti. Buna rağmen İsraf en çok bilinen bir kelime olmasına ve her kesim tarafından dillendirilmesine rağmen israfa mani olunamadı.

İkram diye kurduğu sofralar, israf ile haram lokmalara dönüyor. Zenginler açları doyurmak yerine kendi gibileri özel kulüplerde, yatlarda, zengin sofralarla kendi gibilerini doyuruyor. Çünkü zenginin toplum içindeki yeri, taşıdığı itibarı ile israfa dayanıyor.

Zengin daha çok zengin olması adına tüm insanlığı düşünme yerine sadece kendini, dar çevresini ve zengin ortaklarını düşünüyor. Zengin için fakirler eskiden beri köle veya üzerinde durulmaya değmez. Lüks arabalar, yatlar, katlar ve zenginlik içinde yaşaması kendisi ve ailesi için daha önemlidir.

Zenginin en büyük arması ya da payesi itibarıdır. İtibarını ise diyelim ki boğazda yalısı, içinde sanat galerileri, altın süslemeli banyo ve havuzu, haftada bir zengin dostları ile özel günlere ait paylaştıkları yemek ve eğlence organizasyonları düzenlemektir.

Lüks arabası olan, en lüks pahalı saati ve kıyafeti olanlar hiç de ihtiyacı olmadığı halde en son çıkan en yeniyi almak zorunda görülüyor. İtibarlı çevresi de böyle yaşamaya teşvik ediyor.

Zenginler böyle iken eski Türk filmleri ve Amerikan Kovboy filmlerinde olduğu gibi üreten adam uşak, halayık, azarlanabilir ve dışlanabilir, hatta bu kesimleri eğlendirebilir.

Zenginler, diğer anlamda sömürücüleri zirvede tutmak için zamanı geldiğinde dünyanın her yerinde ve her kesiminde kargaşalar hatta savaşlar çıkarabilme hakkına sahiptir. Zira bunlar savaş ve anarşiden besleniyor. İşin acınacak tarafı mağdur edilen ve zenginlerin oyuncağı olan çoğunluk olan halkların maddi veya manevi değerleri tahrip edilerek çeşitli vaatlerle itaat ettiriliyor. Üstüne üslük haksız kesim, haklı kesimin alkışlarıyla ayakta kalıyor.

Bunun yanında çoğunluklu halklar değişik ve hoşa giden yalanlarla kendine hizmet ettiriliyor, ya da çeşitli araç veya baskılarla baş-boyun eğdiriliyor.

Çok bulanlar kanaat denen doyum noktasına ulaşamadıkları için tüketimleri artırdıkça artırıyor, bu halleriyle de toplumlara kötü örnekler oluyor, buna ulaşmak isteyenler ise anarşiye sebep oluyor

İsraf sadece gıda da değil, su kaynaklarında da oluyor, tüketim değerleri açısından farklılıklar olması sebebiyle zümreler arasında ayrışmalara, hatta çatışmaları teşvik ediyor.

Kısaca israfın manevi maliyeti insanlığa, insanlığı tahribe eşdeğerdir denebilir.

Dünyada gıda israfı toplam 1.3 milyar ton kadar. Bunun %60'ı evsel tüketimden olurken, gıda hizmeti ve perakende sektörlerinin payı ise %40'tır.

İşin garip tarafı dünya nüfusunun % 20 sine tekabül eden zenginlerin gıda israfı % 80, geri kalanını israfı ise % 20 olmaktadır. Buna rağmen zenginler yine de doymuyor.

Diğer bir ifadeyle, gıda israfının karşılığı dünyada 1 trilyon doları geçmektedir.

Türkiye’de gıda israfı toplamda 33 milyon ton, kişi başına 93 kg ile dünyada üçüncü sırada, olup bunun parasal değerinin 15 milyar doları geçtiği tahmin edilmektedir.

İsraf bir insanlık suçudur ve birileri buna dur demelidir. Dünyada ve ülkemizde ne yazık ki, zengin fakir herkes israfa iştirak etmektedir. Zengin düşmanı değilsek de haksız israflarına da göz yumacak değiliz.

Peygamber efendimiz “Kibre düşmeden ve israfa kaçmadan (dilediğiniz gibi) yiyin, sadaka verin/harcayın ve giyinin” israfı ne kadar da güzel özetlemiştir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi

Cumhuriyetimizin Şeker Fabrikaları-5

02 Aralık 2025 Salı 15:31

Küçük bahaneler ve devlete maliyeti

23 Eylül 2025 Salı 00:01