Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Hacı İbrahim Sultan ve Manzûmesi (1)

Hacı İbrahim Sultan ve Manzûmesi (1)

 
  • Şeyh Hacı İbrahim Veli, Şeyh Hasan Paşa’nın oğludur. Yaşadığı devir Türkiye Selçukluları’nın çöküş dönemidir. Anadolu’nun belirli merkezlerinde kurulan tekkeler, dağılan toplumu toparlamış, düzene koymuştur.

 

 

Şeyh Hacı İbrahim Veli, Şeyh Hasan Paşa’nın oğludur. XIII. Asrın başlarında Orta Asya’dan gelerek Maruf (Alanyurt) köyüne yerleşmişlerdir. Dedeleri, Hace Ahmed Yesevî’nin Anadolu’yu Türk yurdu haline getirmek ve İslâmlaştırmak için görevlendirdiklerindendir.

Yaşadığı devir Türkiye Selçukluları’nın çöküş dönemidir. Anadolu’nun belirli merkezlerinde kurulan tekkeler, dağılan toplumu toparlamış, düzene koymuştur.

Hacı İbrahim Sultan, XIV. yüzyıl Anadolu’sunda, Hamidoğulları devrinde yaşamış bir Anadolu erenidir. O, tesis etmiş olduğu vakfı ve buna bağlı müesseselerle günümüze kadar varlığını sürdüren bir manzûmenin de ortaya çıkmasına öncülük etmiştir. Vakıf mütevellîliği, halen soyundan gelenler tarafından devam ettirilmektedir.

 

Hacı İbrahim Sultan Manzûmesi

Osmanlı arşiv belgelerinde ve Hacı İbrahim Sultan’a ait vakfiyede Hacı İbrahim Sultan’a ait bir zâviye, mescid, hamam, imaret, medrese(Maruf Medresesi), matbah, türbe, hazîre, Karabulut Köyü’ndeki tarihi cami, Akşehir’de bir hamam ve dükkandan bahsedilmektedir. Bu mamûreden gü- nümüze kadar gelenler ise, Hacı İbrahim Sultan Türbesi, Karabulut Köyü Camii, Akşehir Meydan(- Şifa) Hamamı ve hamamın bitişiğindeki dükkan’dır. Bunlar dışında, Hacı İbrahim Sultan soyundan gelen vakıf mütevellîsi Erkök Avcıoğlu’nda da muhtelif metrûkâtın olduğu görülmüştür.

 

Zâviye

Kaynaklarda söz konusu zâviyenin Hacı İbrahim Sultan Veli’nin babası Şeyh Hasan tarafından binâ edildiği belirtilmektedir. XIV. yüzyılda teşekkül eden zâviyede mütemekkin müritler ile gelip geçen yolcu ve misafirlerin iâşe ve ibâtelerinin zâviye vakfı aracılığıyla sağlandığı anlaşılmaktadır. Bir diğer tabirle XX. yüzyıla kadar varlığını sürdüren bu müessesenin, “imâret” kurumunun Anadolu’daki ilk örneklerinden biri olduğu görülmektedir. Zâviye hâlen Akşehir’in kuzeydoğusunda Maruf (Alanyurt) Köyü’nün kuzeybatısında yer almaktadır. Güneyinde yer alan tekke ve hamamıyla bu yapı küçük bir külliyeyi andırmaktadır. Yaklaşık 14.000 metrekarelik bir bahçe içerisinde yer alan bir yapıdır. Bölge halkı tarafından “tekke” olarak bilinmektedir.

XV. ve XVI. yüzyıllarda, Hacı İbrahim Sultan Zâviyesi’nin toplamda Akşehir merkez, 18 köy ve 10 mezrada muhtelif gelirlerinin olduğu görülmektedir. Ayrıca bahsedilen yerlerde 9 bağ, 5 değirmen, 2 kapan, 4 dükkan, 2 hamam ve 3 zemin (yer) şeklinde gelirlerinin olduğu görülmektedir. Zâviye gelirlerinin büyük oranda köy ve mezralara âit öşür gelirlerinden teşekkül ettiği ortaya çıkmaktadır. Bunun dışında bağ, değirmen, kapan, dükkan, hamam, zemin (gelir getiren yer), kovan ve Akşehir gölü ürünlerinin de vakfın gelirleri arasında olduğu görülmektedir. Burada ilgi çeken bir husus da, bu dönemde Maruf Köyü’nde bir kapan yani bir kervansarayın olmasıdır. Vakfiyede geçen “Vakfın gelirinden… mücâvir olanlara, burada kalanlara ve buraya gelip giden misafirlere, muvahhidlerden fakirlere ve Müslümanlardan miskinlere” ifâdeleri de buranın işlek bir yol üzerinde olduğunu akla getirmektedir.

Bu bilgilerden hareketle, Hacı İbrahim Sultan Zâviyesi’nin Akşehir’de bulunan zâviyeler içerisinde en çok geliri olan zâviye olarak göze çarpmakta oldu- ğu görülmektedir. Hatta Akşehir’deki bütün zâviye gelirlerinin toplamından daha fazla gelire sahip olduğu bilinmektedir.

Hacı İbrahim Sultan Vakfı’nda XVIII. yüzyıla kadar vakıf işlerinin evlâd-ı vâkıf soyundan gelen mütevellî, şeyh, zâviyedâr ve kâimmakâm mütevellîler tarafından faal bir şekilde yürütüldüğü, bu tarihten günümüze kadar ise tevliyet ve zâviyedârlık işlerinin müştereken (vakıf soyundan gelen şahıslardan birinin bu iki vazifeyi aynı anda yürütmesi) yürütüldüğü söylenilebilir.

Devam edecek.

haci-ibrahim-sultan-veli-turbesi-1.jpg004.jpg009.jpg015.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR