Erol Sunat

Erol Sunat

Kaş Yaparken Göz Çıkarmak!

Kaş Yaparken Göz Çıkarmak!

 

Adına ister sığınmacı, ister mülteci, ister göçmen deyin başımıza almış olduğumuz gaile anlatılacak gibi değil.

Bu insanlar için Türkiye bir cennet!

Hazır buldukları, kaçıp geldikleri hazır vatan!

Sığınmacılar içinde ki, genç ve dinamik nüfus tedirgin edici…

Ne yapacakları, nereye çarpacakları, başımıza ne gibi bir dert açacakları belli olmayan on binlerce genç insan!

Misafir nazarıyla bakılan, ülkelerindeki durum düzelince gidecekler diye geçiştirilen sözlerin ardında ne gibi konuların yatabileceği, bu misafirlerin yarın başımıza ne gibi sorunlar çıkaracağı henüz kestirilebilmiş değil.

Misafirlik kaç gün?

Kaç yıl?

Var mı bir cevabı?

Yok!

Gelen, kapağı atan, uzatıyor ayaklarını, hazır güzelim vatan buldum, karışan yok, kabul çok, yediğin önünde, yemediğin ardında misali, ben daha da ne isterim deyip zevkten dört köşe olmuş şekilde aramızda yaşayıp gidiyorlar.

Batı adeta ne mi diyor sığınmacılara, “Bulmuşsun bir âlâ koyun, ye de uyu yüzükoyun”

Senin milletin aç gezsin, işsiz dolaşsın, kuru ekmek bulamasın, sığınmacılar ver yiyeyim, ört uyuyayım mukabili yaşasın senin ülkende, senin halin, ahvalin Batının umurunda mı?

Suriyeliler yetmedi, şimdi de Afganlar oluk oluk geliyorlar! Sığınmacı cenneti olduk çıktık, biz böyle bir durumu hak etmek için ne yaptık, diyenler haksız mı?

 

*****

Şehirlerimiz sığınmacı istilası ve işgali tehdidi altında…

Sürtüşmeler, kavgalar az değil.

Suriyeli sığınmacılar olmasa bazı şehirlerimizde ekonomi çöker yönünde yapılan talihsiz açıklamalar, bize göre değil!

Türkiye’de Suriyeli sığınmacılar yokken, sanayi, tarım yok muydu?

Geri miydi?

Sığınmacılar ne kattılar sanayi ve tarıma?

Sanırsınız ki, onlar geldi diye Almanya’yı, İngiltere’yi yakaladık!

Sanırsınız ki, her alanda patlama yaptık!

Patlayan ne varsa elimizde patladı duyan yok, bakan yok, gören yok!

Ucuz işçilik, hiçbir sosyal güvencesi olmayan, maliyeti herkesin işine gelen işçilikse kastedilen, bu ayıp kendi işsizini düşünmeyen, işten çıkaran, onların yerine sığınmacıları çalıştıranlara ait.

İş beğenmiyorlar diye meseleyi kestirip atanlar, milyonlarca genç işsiz yaratanlar, sığınmacı gençleri, kendi gençlerine tercih edenler bu olan bitenleri görmüyorlar herhalde!

Ne yazıktır ki, ülkemizin demografik yapısı tehdit altında…

Suriyeli sığınmacılar geleli on yılı geçti. Afganlar gelmeye başladı. Türkiye’nin, karmakarışık bir milletler mozayiği haline gelme görüntüsü ise ürpertici bir hal almaya başladı!

 

*****

Pandemi sonrasında, bir türlü toparlanamayan halimiz iç açıcı değil!

Ekonomimiz, piyasalar ve enflasyon rakamları bizleri belimizi doğrultamayacak hale getirmiş durumda…

Zengin ve fakir arasındaki gelir uçurumu tahminler ötesinde derin…

Bu derinliğin içinde kaybolanlar ve yok olanlar var!

Üstüne üstlük sığınmacılar gelmeye devam ediyorlar!

Kendi başını bağlayamayan gelin başı bağlar derler ya, sığınmacıların gözyaşını silmekten, kendi insanın gözyaşlarını silemeyen, derdiyle ilgilenemeyen bir görüntü hakim ülkenin her yerinde…

Petrol milyarderi İslam ülkeleri var!

Ekonomisi ve kişi başına düşen gayri safi hasılası bizden kat kat fazla olan Avrupa ülkeleri var.

Yetmedi mi bizim misafir ağırlamamız,  madem ki hür dünya düşenin dostu, düşenin yanında, biraz da onlar ağırlasınlar, birazda onlar baksınlar!

Zengin Arap ülkelerinin sesi neden çıkmaz? Bu gelenler onlarında din kardeşi değil mi?

Üzülerek söylemeliyim ki, göçmenlerin, sığınmacıların Avrupa’ya gidişini engellemek üzere, onların muhafazasından, konaklamasından, yeme-içmesinden, rahat yaşamasından sorumlu bir ülke olma görevi ülkemize verildi de, bundan mı kimsenin haberi yok?

Dün Suriyeli sığınmacılar geldi , bugün Afganlar, ya yarın?

 

*****

Hatırlarsanız, göçmen karşıtlığıyla bilinen Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz dikkat çeken bir açıklama yapmıştı.

Ne diyordu Kurz?

“Afgan mülteciler açısından Almanya, Avusturya ya da İsveç’tense, Türkiye sığınmak için daha doğru yer!”

Neden Türkiye, neden en doğru yer Türkiye?

Öncelikle bu sorunun cevabı verilebilmeli!

Avrupa ülkeleri, mültecileri, hele hele ülkelerini karıştırma ve Taliban olma ihtimali yüksek Afgan mülteci görmek istemiyor!

Ya biz ne yapıyoruz?

Hiçbir şey olmaz dercesine, aynen Suriyeli sığınmacılara yaptığımızı!

Zaman, “ne olursan ol gel” deme zamanı değil! Çünkü dünya o dünya değil!

Afgan sığınmacılar ve Suriyeli sığınmacılarda dahil olmak üzere, gelenlerin arasında Türkiye’nin huzurunu ve istikrarını bozma eğiliminde olanlar hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz?

Aynen bir Truva atı gibi, içimize girdiler, yerleştiler, kaldılar ve gelmeye devam ediyorlar!

Her şey kontrolümüz altında denebilir! Bu ve benzeri sözler, sığınmacılarla iç içe yaşayan şehirlerimizdeki tedirginliği hafifletmiyor! Bu göç dalgaları masumane boyutları çoktan aştı! Ensar şehir laflarını ve yaklaşımlarını ise paramparça etti.

 

*****

Türkiye Avrupa adına, sığınmacıları muhafaza eden, Avrupa’ya geçişlerini ve gidişlerini engelleyen bir ülke mi? Türkiye Avrupa’nın göçmen kampı mı? Sığınmacıların, Avrupa’ya geçiş köprüsü mü?

Lakin, Avrupa ülkelerinin yöneticilerinin açıklamaları ne yazık ki bu yönde… 

Öyle ya da böyle, artık bu insanlarla birlikte yaşamak durumundayız gibi sözler, cümleler insanımızın canını sıkmaya başladı.

Böyle bir mecburiyet için özellikle mi seçildik soruları var!

Ve tabi birde kaş yaparken göz çıkartan talihsiz açıklamalar var!

Deniyor ki, ekonomiyi Suriyeli sığınmacılar canlandırdı, rakamlarımızın artıya dönmesinin sebebi onlar, onlar giderse ekonomi çöker, sanayi çöker! Bu gibi cümleler ve açıklamalar, Türk Milletinin kalbini kırmaktan, incitmekten ve yaralamaktan başka bir işe yaramıyor haberiniz olsun!

Bu ülkeyi Suriyelilerle ve Afganlarla birlikte kurmadık, işgalden onlarla birlikte kurtarmadık, yanmış yıkılmış coğrafyamızı onlarla birlikte inşa etmedik. Din kardeşliğimizi, insanlığımızı, vefamızı haddinden çok fazla gösterdik ve göstermeye de devam ediyoruz.

Türkiye, yalnızca ve yalnızca Türk Milletine aittir. Hazır vatan bulmuşçasına vatan topraklarımıza sahiplenilmesi de, hepimize dokunmaya başladı. Bu kadar çok mülteci kabulünü kaldıracak, taşıyacak bir ülke olmadığımız gerçeği de “mızrak çuvala sığmaz” dercesine meydanda…

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR