Bir antrenör futbol takımını yönetmek için göreve getirilir. Öncelikli odak noktası bu olmalıdır. Önlerindeki zorluklarla baş etmeye hazır olduklarında sıra iş bölümlere ayırmaya gelir. Kulübün sahibi onu işe almıştır; taraftarlar da oyuna olan ilgileri sayesinde kendisi ve oyuncularının meslek sahibi olmasını sağlar. Sadece başkan ve taraftar için de çalışamazsınız. İki tarafı da memnun etmenin tek yolu, işinizi iyi yapıp kazanmaktır. Görev basit; önce takım gelir, ardından da sırayla ciddi ilgi gerektiren diğer gruplar… Yani futbolla ilgili taraflar diyebiliriz. Onlar hep var oldular, oyunun başlangıcından bu yana kendilerine ait fikirleriyle hep saha kenarındaydılar…

Bir futbol kulübünde yönetim modeli ne olursa olsun, antrenör daima en önemli figürdür… Geçmişte bir futbol kulübünün başkanı yerel bir figür, o şehirde büyümüş ve kanında o kulübü taşıyan yerel bir iş adamı olurdu. Ama göreve getirdiği teknik adamlarla iyi, kötü ya da orta derecede ilişki kurma kapasitesine sahipti (tıpkı bugün olduğu gibi). Bu değişmedi. Her karakterle ilgili; kulübün başkanları ve antrenörlerin karakteri. Değişen şey, bazı kulüp başkanlarının getirdiği maddi kaynakların boyutu. Kulüpleriyle başarılı olacaklarsa antrenörleri dikkatli seçmeli, onlarla çalışabilmeli ve gerektiği desteği sağlayabilmeliler. Takımların başarısı da liderlik yapan, takımlarına şekil verecek, kulüplerine doğru oyuncuları getirecek ve başarılı olmalarını sağlayacak, oyuncuları yöneten kişiden geçiyor. Aslında bu bence Türkiye’nin sorunu… Konyaspor’da geçmişte bu tip sıkıntılarla çok karşılaştı. Hep halkada eksiklik vardı. Oysa bugün gelinen noktada artık Kocaman hedefler var ve üzerine katlayarak artmaya devam ediyor…

Hafta sonu oynanan Gaziantep maçına gayet sakin, kontrollü başlayan Kocaman’ın öğrencileri bulmuş oldukları erken gol ile rakip takımın bütün düzenini bozdu… Sonrasında da adeta gol kaçırma rekoru kırdılar. Yakaladın mı atacaksın 2-3 demeden… Yoksa hak ettiğin üç puandan da olabilirdin. Müsabakanın hakemi Halil Umut Meler genelde iyi maç idare etti. MHK’nın göreve geldikten sonra üzerinde durduğu bir hakem arkadaşımız. Umarım tecrübe kazanarak ileride bazı ağabeyleri gibi çobanlık yapmazsa iyi yerlere gelecektir… Aslında bu hafta sonuçlardan çok Eskişehir-Akhisar Belediyespor müsabakasında yaşananlar futbol oyununun ruhuna ve lafsına yakışmadı… Bence bir puandan daha önemlisi Fair-Play’di… Evet. Gelelim günün sorusuna… Sizce Konyaspor’da koltuktaki adam kim?