Yaklaşık 1 hafta sonra genel seçim var.

Siyasetçileri dinliyoruz,  o kadar güzel vaatler var ki,  hepsini birden seçesiniz geliyor.

Şimdi birde eski takvimlere bakıyorum. Yine seçim öncesi 2 anahtar gösterdiler ama anahtarın açtığını vermediler. Yine olmayacak onlarca vaatlerde bulundular, seçim sonrası yurt dışına kaçtılar, 12 yılı aştı hala dönmediler.

Birde diğer taraftan birileri de çok vaatlerde bulundu, netice yok, sonra da biliyorum, biz size çok söz verdik, yerine getiremedik,  bize inanmadınız, bizde şimdi notere gidiyoruz dediler.  Noterde sadece 1 vaat için taahhüt verdiler. Millet de 7 Haziran’da dedi ki,  1 vaat haricindekileri sen noterden onaylatmadın, demek ki diğer vaatlerinde samimi değilsin. Bizde size samimi değiliz diye sandıkta tepkisini göstermedi mi?

Başka bir siyasi parti de 13 yıldır, tüm seçimlerde 1. parti, en çok oy alan parti hem de çoğuna göre yeni kurulmuş parti. Peki bu parti nasıl oluyor da diğerleri gibi kırmızı kart görmeden sürekli 1. parti oluyor?

Sanırım bu sorunun cevabını okuyucularımız da cevaplamıştır ama bir kez de ben söyleyeyim bu parti yapacaklarını söyledi, adım adım her vaadini de yerine getirdi.

Bu büyümede tabi ki eksikler olmuştur, yanlış adımlar atılmıştır ki son 7 Haziran seçiminde 1. parti yapmasına rağmen, halk tek başına iktidara gelmesi noktasında uyarısını da yapmıştır.

Şimdi gelelim eskiden beri gelen benim babam, benim ailem şu partiden beni kessen de o partiden vazgeçmem diyenlere.

Onlara şunu söylüyorum, tuttuğunuz takımı ligden düşse de tutun, iyi gününde de kötü gününde de takımınız ile beraber olun.  Bu arada Konyaspor’u daha da çok tutun…

Eğer konu ülke yönetimi ise, aklınızı, vicdanınızı en önemlisi de hizmete, size sağlanan imkan ve olanaklara bakın.

İnsanı yaşat ki devlet yaşasın diyorsak, sağlığını düşünmek zorundayız, son 13 yılda sağlık nerden nereye geldi ona bakın.

İnsanları çağdaş medeni bir yaşama kavuşturmak için yapılan ulaşım hizmetinde, son 13 yıl ve öncesine bakın.

Savunma sanayinde dışa bağlı, bir tek piyade tüfeği bile olmayan, şu an tankını, füzesini, gemisini, helikopterini, uçağını son 13 yılda kendi teknolojisi ile yapana bakın.

Eğitimde 60-70 derslikten, 20-25 dersliklere geçen, akıllı sınıflara sahip olan, ders kitapları için velinin elinde liste ile kitapçıdan-kitapçıya koşmasına engel olan bir dönem ve öncesine bakın.

Dış ülkelerdeki itibarını artıran, Türk Pasaportunu göstermekten gurur duyan bir halka bu özgüveni son 13 yılda sağlayan güçlü iradeye bakın.

Her gün her şeye zam üstüne zam, enflasyon-devalüasyon kelimelerini millete unutturan, sanayiciye döviz istikrarını sağlayıp, herkesin her şeyi 13 yıl öncesinden daha ucuza alınmasını sağlayan istikrarlı yönetime bakın.

30 yıllık teröre göğüs geren, barış sürecine tek başına destek almadan giren, silahlı güçlerimizi modern hale getiren, kürdüm, çerkezim, aleviyim, lazım, romanım demekten çekinmeyen bir topluma bu hakkı veren siyasi iradeye bakın.

Birde şu 5 ayda bu 13 yıllık partinin tek başına iktidar da olmamasından yaşananlara bakın.

Etrafımızdaki komşularımızın durumuna bakın. Yaşadıkları sıkıntıların tamamen yanlış ve kötü yönetimlerden kaynaklandığını unutmayalım. Avrupa Birliği üyesi güçlü diyebilinen Yunanistan’ın bile düştüğü hali görün.

13 yıl önceki IMF’ye el açmış olduğumuz günleri düşünün ve tuttuğunuz takımı tutun ama iş yapacak partiye oy verin…