Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

AKADEMİK BULUŞMALAR-2

AKADEMİK BULUŞMALAR-2

Referandum sürecinin siyaset cephesinde ciddi çalışmalar yanında halkımızda da Cumhuriyet tarihinde emsaline az rastlanır hareketlenmelerin var olduğunu bir kez daha müşahede ettik.

Kendini Vatan, Millet, İnsan, İslam, Ülke, Bağımsızlık, Demokrasi, Cumhuriyet, Laiklik, Kemalizm, Hak ve Adalet için adayan toplumun bu başlıkların içini doldurarak inandığı değerler için kendini feda edebileceğini inancına ne dersiniz.

Bu ifadelere kendini feda edecek fertlerin ve grupların tamamına inanmak yerinde olmadığı gibi sahtecilik maskesi kullanarak kendilerinin ötekileştirildiğini yaygarası yapanlar kendinden olmayanı dışlayıcı tavırlar ortaya koyması hatta yaptırımlara gidecek tavırlar sergilemesi görülüyor.

Çoğunluğunu milliyetçi-muhafazakâr kesimden oluşturan AK Parti-MHP siyaset anlayışı ve bu iki parti ile aynı ideolojiye bağlı sivil toplum ve özel grupların Referandum ortamında insana daha duygusal yaklaşımının görüşlerini paylaşımlarının daha ılımlı olduğu da gözlemlerimiz arasındadır.

Yukarıda vurguladığım değerler çerçevesinde siyaset yapan bazı seküler-laik kesimin “köpeğini sevdiği kadar kendinden olmayanları sevmediği” bilindiği halde, bunların insan-sevgi-muhabbet ekseninde samimiyetlerine nasıl güvenilir, soralım. O kesimin kedi-köpek sevmesi bizim yargılarımız içinde değildir ancak bu kesimin kendi ifadelerinden yapılan itiraflarla içtimai olarak ortaya konduğu bu görüşlerini saklamıyorlar zaten. O kesimin bakışı “evde düşman olan ülkelerin tüm mallarını attım, sadece Arap sabunu kaldı” şeklindedir.

Böyle bir ortamda oylamaya gidiyoruz. Her şeyden evvel meselesiz ve ülkemiz için hayırlara vesile olan bir sonuca ulaşmamız, “EVET çıkarak vesayet rejiminden asalet yönetimine geçmemizdir”.

Tercihte cephesi EVET olanlar bu cephenin siyasi sorumluları ile akademik bir buluşma gerçekleştirdi. Konya’daki üniversitelerden akademisyenler ile Referandum sürecinin yükünü çeken akademisyen siyasiler bir araya geldiler ve bu sürecin önemi ve ne anlama geldiği hakkında istişareler yaptılar.

Bu süreç ve gelecek dönemler için sık sık üzerinde durduğum DAVA ADAMLIĞI misyonunu hazmetmiş akademisyenlerin heyecanlı ve arzulu olması sevindiriciydi. “Tek gönül, tek duygu, tek hedef” adamı akademisyenler geçmişte değişik siyasi platformlarda yer alsalar da bugünkü haliyle “sağlıklı gelecek” için bir araya gelmişlerdi.

Akademisyen siyasetçilerden AK Parti Genel başkan yardımcısı Prof. Dr. Yasin Aktay ve vekilimiz Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı istişarede çok şey görüşüldü ancak esasta iki konu üzerinde duruldu.

  • Halkın kendi yönetimini seçtiği düzende yasama, yargı ve yürütme erki devamlılıkta birleşiyor böylece de yürütmenin yasama içindeki dağılımdan etkilenmemesi sağlanıyor,
  • Erdoğan’ın değişecek sisteme en az ihtiyaç duyacağı, bu tedbirlerin sağlam devlet yapısı için alınıyor, böylece de dış müdahalelerin etkisi en aza indiriliyor,
  • 18 yaşında seçilme hakkı, seçme hakkının bir karşılığı olarak beliriyor.

Görülen odur ki, EVET cephesi Referandum sürecine hazırlar ve başarılıda olacaklar. Her şeyden evvel Ülkemin, milletimin, birliğimizin ve dirliğimizin daha çok huzuru için beklentisi ile

Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
  • sezayi / 29 Mart 2017 10:50

    ALLAH TEALA hayırlı olanda bizleri birleştirsin inşallah.

    Yanıtla (0) (0)
  • Fikret akınerdem / 19 Mart 2017 18:46

    Enver Sözer kardeşim, laik ve seküler derken dikkat ederseniz "BAZI" ifadesi kullandım. Ayrıca da "DİNDAR" geçinen sahtekarları da elbette unutmayalım. Dindar ifadesi de doğru değil ama bunu toplum kabullenmiş de. Bir insan ya müslümandır ya değildir. Günahkar olabilir ama vatana ihanet eden her kimse kabulümüz dışındadır.
    İkazınıza teşekkür ederim.

    Yanıtla (0) (0)
  • Enver Sözer / 18 Mart 2017 16:29

    Kardeşlik içinde yaşamasını temenni ederiz.Ancak bu ayrıştırıcı dil,kesimleri birbirinden uzaklaştıran yaklaşımlar ülkemizde tarihi emelleri bulunanların istediği bir ortam olacaktır.Size Suriyeden bir örnek vermek istiyorum Esed'de ülkesinde %60'dan fazla halkından destek almasına rağmen ne yazık ki ülkesi kargaşa, zulüm ülkesinden öte gidememiş. Umarım bütün kesimler çıkar ve günlük siyasetlerini bir kenara bırakıp gelecek nesiller için güzel gelecek inşa ederler.
    Saygı ve muhabbetle.

    Yanıtla (0) (0)
  • Enver Sözer / 18 Mart 2017 16:24

    Sayın Yazar;
    Bir süredir yazılarınızı takip etme fırsatı buldum öncelikle güncel konulara ilişkin yazılar paylaştığınız için teşekkür ederim.Yazınızda toplum içinde yer alan farklı düşünce yapısına sahip grupları sıralamış ve seküler-Laik kesimin millet sevgisi ve samimiyetten uzak olduğu vurgusunu yapmışsınız.Benim kanaatim ülkede mütedeyyin kesimin çektiği sıkıntıların kaynağı laiklik ve kemalizm değildir.Ülkemizde bugünde olduğu gibi geçmişte de dini duyguları istismar ederek ülkeye kötülük yapan birçok hareket ve darbe girişimi olmuştur.Kısa süre önce bir dinci örgütün yaptığı kalkışma bu tehdidin ülkemizde hala devam ettiğini göstermiştir.Referandum sonucu ne çıkarsa çıksın ülkemizin bütün saydığınız unsurlarıyla bir arada

    Yanıtla (0) (0)
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR