Erol Sunat

Erol Sunat

Başımız fena dönüyor!

Başımız fena dönüyor!

Baş dönmesi iyi değil. Başınız dönmeye başlamaya görsün. Ayakta duramazsınız, yalpalarsanız, yürümeye kalksanız her şeye çarpa çarpa yürür, sonunda çarptığınız bir şeyin yanı başına yığılır kalırsınız.

Yada yıkılırsınız da, tutan olmaz, kaldıran olmaz, gören olmaz!

Gören de niye yıkılmış? Neden yıkılmış? Başı mı dönmüş? Gözü mü kararmış? Bayılmış mı falan demez!

Bir zamanlar koşanlar, gelenler pek çoktu. Şimdi ise yanınızdan geçip gidene bağırsanız duyan yok!

Bu baş dönmesi yeni değil! Üstelik sürekli başımız dönüyor! Tansiyonla alakalı şikayetlerimiz var!

İçsin bir bardak tuzlu ayran gözleri “şak” diye açılsın diyen dost tavsiyeleri de, vız geliyor artık!

Başımızı döndürmeye yetip de artacak o kadar çok problem, dert, sıkıntı ve açmaz var ki!

Ne diyelim, hangisini söyleyelim bilmem!

Baş dönmesi için hemen bir çare gündemimizde yok deniyor?

Gündemde ne var?

İyilik, sağlık!

Başka ne var?

Baş dönmesi konusunda yapılacak olan mücadeleye esas olacak diye başlayan lafa dayalı, lafla izaha çalışılan bir tedbirler manzumesi!

Bu ne mi demek?

Baş dönmesi ciddi bir şeydir! Hafife alınmamalı! Bu meseleyi tetikleyen her ne varsa zamana yaymak, ayrı ayrı irdelemek ve incelemek şart! Zaten kollar sıvandı, komisyonlar tespit edildi! Mücadele için start verildi! Birde bakmışsınız yıl sonunda baş dönmesi diye hiçbir şeyciğiniz kalmamış!

*****

Ne diyorduk baş dönmesi…

Dönsün efendim! Belki de dönmesi hayırlıdır!

Başı dönen yere mi düşüyor?

Hemen korkmayın canım! Ne olmuş düşünce?

Ölmedi ya…Düşmek başka, ölmek başka, düşe kalka gitmek daha bir başka!

Hâlâ başı mı dönüyor?

Bir ömür boyu dönüp duracak değil ya…

Döner döner, durur!

Eski akşamcılar, içmişim başım dönüyor, dünya durmadan dönüyor diye bir terane tuttururlardı. Allah kurtarsın diyenlerin seslenişlerini ne kadar duydular, ne kadar etkilendiler bilen yok!

Aşkın aşk olduğu, sevginin ve sevdanın kıymetli olduğu zamanlarda, aşktan, sevdadan başı dönenlerin hikayeleri binlerce yıldır var. Leyla ile Mecnun diye başlayın, Tahir ile Zühre diye devam edin!

Anlatmaya çalıştığımız baş dönmesi ise bunların dışında…

Bu baş dönmesi fena bir dönme!

Çaresi yok! Doktorların çare bulacağı, şunu iç, şu kadar gün kullan dediği reçetesi de yok!

Çaresiz dertlere düşmenin en son versiyonu olan bir baş dönmesi! Sebebi nedir deseler, akşama kadar anlatsak zaman yetmez! Yaz şu kağıda deseler, tükenmez kalemler tükenir, kağıtlar kafi gelmez, lakin anlatacağımız baş döndüren dert, tasa ve keder bitmez!

*****

Başımız durup dururken dönmedi!

Hani fırıl-fırıl dönüyor, ne uyutuyor, ne ayağa kaldırıyor derler ya…

Değişik, anlatılmaz amma yaşanır bir dönme!

Çocukluğumuzda dönme dolaplar vardı, dönme dolaba binen herkesin istisnasız başı dönerdi.

Az ya da çok!

Benim başım hiç dönmedi diyen yalancıları saymazsanız, indiğinizde, bir süre baş dönmesinden yürüyemez, tutunacak bir yerler arardınız!

Yaşadığımız hayat dönme dolap gibi!

Bir tane olsa varsın olsun deyip geçeceğiz!

Dönme dolapların arasındayız! Binmek mecbur, düşmek savrulmak elinizde değil!

Kimi oldukça ağır dönüyor, kimi orta halli, kimi ise öyle hızlı dönüyor ki, ne düşene bakıyor ne savrulana!

Durduğunda birde bakıyorsunuz ki, dolaplarda kalmaya muvaffak olanlar dahi dolabın içinde adeta kaybolmuşlar, diğer dolaplar ise boş!

O boş dolaplardan kimlerin düştüğü, kimlerin savrulduğu, kimlerin kaybolduğu , kimlerin baş dönmesine yüzünden yitip gittiği belli değil!

*****

Baş dönmesi yaşamayan insanda yok, sektörde….

Gübrenin, mazotun, tohumun yanına yaklaşamayan çiftçi ve köylünün başı dönüyor, tarlanın başı dönüyor, traktörün başı dönüyor.

Bayram ikramiyesi artar mı diye umutla bekleyen, ancak umduğuna ve hayal ettiğine kavuşamayan emeklinin de başı dönmeye başladı.

İşsizin işi yok, işi olmayanın aşı yok! İş arayanın çalacağı kapı var, kapıyı açan yok, kim geldi diye bakan yok!

Önümüz Bayram, başı dönen dönene…

Kimi açlıktan, kimi yokluktan, kimi umutsuzluktan, kimi çaresizlikten!

Faturaları unuttu mu insanlar? Elektrik ve doğalgaz faturaları sadece el mi yaktı?

Sadece cep mi yaktı? Neyle ödeyeceğim dedi insanlar? Nasıl ödeyeceğim dediler!

O rakamları görenin önce nevri döndü, sonra başı! Kiralar, taksitler, kredi kartları, acil giderler hep üst üste geldi! Hayat her şeye rağmen devam ediyor diyenler, o hayatın nasıl devam ettiğini, ne şekilde devam ettiğini hiç mi merak etmediler?

Hayat kime güzel acaba? Başı dönenlere, başı döndürülenlere güzel olmadığı kesin!

*****

Başımız dönerken, midemiz bulanıyor!

Acı var! Kıvranmak var! Ağrı kesiciler kâr etmiyor!

Az biraz uyuyayım da unutayım, geçer belki diyenler, birde bakıyorlar ki uyandıklarında başlarını döndürecek kucak dolusu mesele daha birikmiş! Var olanlara eklenmiş!

Bu da gelir, bu da geçer diyorlar ya hani…

Bu baş dönmesi günlerce sürenlerden değil, aylardır sürüyor, yıllara da sirayet etti.

Müzminleşti!

Yakamıza öyle bir yapıştı ki! Ben sizin kaderiniz oldum der gibi!

Bundan böyle benimle yaşamaya alışın diye nota vermiş gibi!

Başımız fena dönüyor demiştik ya, gerçekten öyle! Duyanlara, bilenlere, çare arayanlara selam olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR