Erol Sunat

Erol Sunat

'Bir Gemi Yanaştı Samsun’a Sabaha Karşı'

'Bir Gemi Yanaştı Samsun’a Sabaha Karşı'

Eğer o gemi, o gün yanaşmasaydı Samsun limanına, bugün ne konuşacaktık? O gemi İsmail Hakkı Kaptan’ın gemisi. Umudun gemisi, Bandırma gemisi…

O gemi yolcularıyla bilinen bir gemi. Vardığı limanla tanınan bir gemi.

Bir milletin makus talini değiştirmek üzere Karadeniz’in dalgalarını yara-yara ilerleyen bir gemi.

O gemi 19 Mayıs 1919 sabaha karşı ulaşmıştı Samsun’a…

Tam 102 yıl öncesiydi.

O sabah, bir başka sabahtı.

Her sabah taze bir başlangıçtır derler ya hani…

O sabah, işte öyle bir sabahtı.

İzmir işgal edilmiş, Yunan birlikleri Ege bölgesinin içlerine doğru hareket etme hazırlıkları yapmaya başlamışlardı. Antep işgal altındaydı, Urfa işgal altındaydı, Maraş işgal altındaydı.

Ve bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı!

İlk kurşundan bir gün sonra çıkmıştı yola…

Ve sonra kurşun yağdı işgalcilerin üzerine…

19 Mayıs sabahından sonra değişti her şey.

19 Mayıs sabahından sonra bir oldu, beraber oldu. İşgal edilen vatan topraklarını kurtarmaya koştu Türk Milleti.

19 Mayıs işte o geminin Samsun’a yanaştığı gün!

İnsanların içinin ısındığı gün!

İstiklal Mücadelesinin başladığı gün!

Diriliş günü!

Böyle bir dirilişi yaşamak çok az millete nasip olmuştur tarihte…

Çünkü, bu türden dirilişler, yapılan bütün hesapları, bütün hıyanetleri, işbirlikçilerinin hayallerini paramparça eden tarifi ve anlatımı zor bir diriliş hikayesiydi.

Ne İngiliz’in aklı yetti, ne Fransız’ın, ne Rusların gayretleri…

Onların peşine takılan Ermeni ve Rumlarda, o gemi Samsun’a yanaştıktan sonra, bir daha ağızlarına Anadolu’yu alamadılar. Yaptıkları vahşet, zulüm ve mezalimler yanlarına kâr kalmadı.

 

*****

19 Mayıs 1919’la başlayan İstiklal mücadelesinin karşısında sadece işgalciler yoktu. İşgalcilerle birlikte hareket edenlerde, Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde başlayan mücadelenin başarılı olabileceğine ihtimal vermiyorlardı.

Anadolu’nun en karanlık günleriydi o günler.

Bir anlamda tam bir fetret devriydi.

Neler mi diyorlardı?

Şeyhülislam Dürrizade Abdullah verdiği fetvada, “Millicileri öldüren Gazi sayılır, bu yolda ölen şehit!” diyebilmişti.

Adliye Nazırı Ali Rüştü, Yunan ordusu için dua istemiş,Yunan ordusunun ilerlemesi hükümetimizin programına uygundur. Yunanlıların işgal etmediği vilayetler, “Kurtarılmamış Vilayetlerdir.” demişti.

Gazeteci Ali Kemal ise şöyle sesleniyordu köşesinden “ Avrupa ile başa çıkmayı yüzyıllardan beri Asya’nın hangi kavmi, başarabildi ki, biz başarabilelim!”

“Kuzum Mustafa sen deli misin?”

İngiliz Başbakanlarından Lloyd George, 25 Mayıs 1920’de “The Times” gazetesine verdiği demeçte şöyle demişti;

“Türkiye sahneden siliniyor diye üzülecek değiliz!

Yunanlılarla birlikte ortak hareket eden Çerkez Ethem, “Mustafa Kemal, Yunan ordusunun hızlı bir taarruzuna bir dakika bile dayanamaz” diyordu.

 

*****

Aydın Ortaklar Öğretmen Lisesinde, birlikte öğretmenlik yaptığım, şair rahmetli Mesut Tarcan, “ Ben Bandırma Vapuru “ adlı o meşhur şiirinin son bölümünde şöyle sesleniyordu;

“Ben «Bandırma Vapuru» / Duyarım sesler gelir Anadolu’dan/ Samsuna doğru / Bir şey var gecenin içinde / Rüzgarlarla karanlıklarla dağılan / Bir şey var gecenin içinde / Mustafa Kemalin sevinciyle ağaran.”

Anadolu’dan sesler geldi, Samsun’a doğru.

Şair rahmetli Cahit Külebi “ Bir gemi yanaştı Samsun'a” adlı şiirinde şöyle anlatıyordu, o gelişi, o Samsuna ayak basışı, 19 Mayıs 1919’u;

“Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı, / Selam durdu kayığı, çapası, takası, / Selam durdu tayfası.”

“Bir duman tüterdi bu geminin / Bacasından, bir duman / Bir duman değil bu! / Memleketin uçup giden kaygılarıydı.”

Vatan şairi Namık Kemal, işgalleri görmeden çok önce şöyle bir beyit yazmıştı “ Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini / Yoğ imiş kurtaracak, bahtı kara maderini...”

Mustafa Kemal Atatürk, bu beyitin altına şöyle bir cevap ekledi, “Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini / Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini...”

 

*****

15 Mayıs 1919’du. Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanlılar, Fransız, İngiliz ve Amerikan gemilerine  doluşup, İzmir’de karaya çıktılar.

İzmir Metropoliti Hrisostomos, yerli Rumların çılgınca alkışları arasında Yunan ordusunu takdis etmeye başlamıştı.

Orada Gazeteci Hasan Tahsin vardı. İşgalin başladığı o anlarda Yunan bayraktarını alnından vurdu. Bayraktar düştü, bayrak düştü.

Yunan birlikleri şaşırdı, bir kısmı karaya çıktıkları gemilere doğru kaçıştılar.

Daha otuzlu yaşların başındaydı Hasan Tahsin, çifte tabanca taşıyordu. Kurşunları bitinceye kadar savaştı.

Ve şehit oldu.

Onun Yunan Bayraktarına sıktığı o kurşun, ilk kurşundu!

O kurşun, İstiklal mücadelesini ateşleyen ilk kurşundu!

O olaydan bir gün sonra Bandırma Vapuru, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını Samsun’a götürmek için İstanbul’dan yola çıktı.

O ilk kurşun, 19 Mayıs 1919’a ilham kaynağı oldu!

 

*****

Çılgındı Türkler, dünyanın çılgınlık dediği o kavram, Türk milleti için biçilmiş kaftandı!

Ne zaman hürriyetleri tehlikeye girdi, ne zaman vatanları işgale ve istilaya uğradı, Türk milletinin yapamadığı, yapamayacağı çılgınlık yoktu.

Ölümden öte yol yok diyende Türk milletinin ta kendisiydi…

Binlerce yıldır yaptığı gibi, mevzubahis vatansa, vatan toprağı ise, gerisi teferruattır dediler, karşılarına kim çıktıysa yerle bir ettiler.

19 Mayıs işte bu açıdan en büyük, en kutlu bayramlarımızdan biridir.

Samsun, Türk Milletinin hayallerine doğru giden hürriyet meşalesinin yakıldığı, tutuşturulduğu o kutlu şehirlerin ilkidir.

Onun için özeldir.

Onun için Türk İstiklal mücadelesinde yeri bir başkadır!

19 Mayıs, Çanakkale ruhunun, Çanakkale’de çarpışan kahramanların,

Çanakkale’yi geçilmez yapanların, Anadolu’yu geçilmez, Anadolu’yu kimselere verilmez yapanların,

Buluştuğu ve birlikte Samsun’da buluştuktan sonra,

Amasya’ya, sonra Erzurum’a, sonra Sivas’a,

Ve Ankara’ya birlikte geldikleri,

Yedi düvele karşı koydukları o emsalsiz direnişin ve destanın adıdır.

Bu güzel bayram, bu kutlu gün, Türk Milletine ve Türk Gençliğine kutlu olsun.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR