Rasim Atalay

Rasim Atalay

Bu bayram ne kesmeli?

Bu bayram ne kesmeli?

Allah nasip etti, bir Kurban Bayramı’na daha yaklaştık…

Cuma günü nasip olursa Cuma Bayramı ile birlikte Kurban Bayramı’na da kavuşmuş olacağız.

Hali vakti yerinde olup, kurban kesecek olanlarımızın birçoğu, aylar öncesinden hazırlığını yapmış, ön sıralardan yer kapmak için besicilerin yolunu tutmuş, pazarlığını yapmış, kurban edeceği hayvanı belirlemiş ve satın almıştı.

Kimilerimiz daha gelenekçi yaklaşıyor. Bugünlerde gelenekçiler, kurulan kurban pazarlarında deyim yerindeyse fink atıyor. Kurbanlık satışının yapıldığı pazarlarda hem büyükbaş, hem de küçükbaş hayvanlar için sıkı pazarlıkların yapıldığına şahitlik ediyoruz.

Gelenekçileri seviyorum…

Kurban Bayramı’nın atmosferini en iyi onlar teneffüs ediyor. Onları izlemek, beni çocukluğuma götürüyor. Kurbanlık pazarlarındaki pazarlıkların ardından ellerin sıkıca tutulması, sert bir şekilde sallanması ve hayırlaşılması…

Kurban edilecek hayvanın güç bela tutulup nakliye için hazırda bulunan kamyonete götürülmesi, bindirilmesi…

Evde kurbanlığı bekleyen ailenin o hayvanı görünce mutlu olması, heyecanlanması…

Çocukların kurban edilecek hayvanın başını okşaması, önüne yem ve su bırakması…

Kurban edilecek olan hayvanın kurban edileceğini bilmeden malum vaktin gelmesini beklemesi…

Kurban Bayramı sabahında erkenden kalkılması, evin büyükleri ile birlikte namaza gidilmesi, namaz sonrası kurbanlık kesim telaşına düşülmesi… Kurbanlık hayvanın kesimine yardım edilmesi… Bir an önce kurbanlık hayvanın ciğerine ulaşabilme çabası…

Anlatmaya devam edecek olsam buraya sığdıramam…

Gel gelelim ki, bu güzel hasletlerden her geçen gün uzaklaşıp gidiyoruz. Birçoğumuz kurban kesebilecek olsak bile kurbanımızı kesmiyor, kolaya kaçıyor, yurtdışına gönderiyoruz. Bizim adımıza kesilen kurbanlıklar belki ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyor. Ama o sıralarda biz belki kızgın kumlarda uzanmış denizi seyrediyor oluyor; belki de bir kültür gezisi turuna katılarak bayramla alakası olmayan bir yolda ilerliyoruz.

Ne bir bayram sevinci, ne bir heyecan…

Yine de Allah kabul etsin. Ecri zayi olmasın.

Bir de kurban kesmeden önce neyi kesmek gerektiği hususu var.

Hocalarımız anlatırlar… Dini günleri, bayramları kendimize gelmek, kim olduğumuzu hatırlamak, özümüze dönmek, değerlerimizi hatırlamak, Allah’ın ipine sımsıkı sarılmak için bir fırsat günleri olarak görmek gerekiyor.

Bu doğrultuda da Kurban Bayramı’nda amma vekaleten, amma doğrudan kendimiz bıçağı hayvanın boğazına çalarak yapacağımız kurban kesme ibadetinin öncesinde kesmemiz gereken bazı hususlar var.

Kendime not düşüp sizlerle de paylaşmış olayım bunları.

Kurban kesmeden önce haram olanı kesmemiz gerekiyor.

Faiz olarak aldıklarımızı ve faize verdiklerimizi kesmemiz gerekiyor.

Yalanı, dolanı, hilekarlığı, ahlaksızlığı, düzenbazlığı kesmemiz gerekiyor.

Riyayı, gösterişi, çalımı, cakayı kesmemiz gerekiyor.

Sözünde durmamayı, kul hakkına girmeyi, emanete hıyanet etmeyi kesmemiz gerekiyor.

Ana ve babaya itaatsizliği, aile hukukunu çiğneyen yaklaşımları kesmemiz gerekiyor.

Arsızlığı, soysuzluğu, soygunculuğu kesmemiz gerekiyor.

Alkol, madde bağımlılığı gibi dinimizce de yasak olan ve tüketilmesinin haram olduğu bütün kötü alışkanlıklarımızı kesmemiz gerekiyor.

Gücün ve güçlünün yanında olmayı kesip hakkın ve haklının yanında olmak gerektiğini bilmemiz gerekiyor.

Kimin ne kestiğine değil, bizim hangi kötü alışkanlık, huy ve yaklaşımlarımızı kestiğimize bakmamız gerekiyor.

Sonrasında keseceğimiz bir kurbansa, onu da Allah kabul etsin diyorum.

Şimdiden Kurban Bayramınızı tebrik ediyorum. Kazasız belasız, sağlık ve huzur içerisinde nice bayramlara ulaşmak duasıyla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR