Günaydın insanlık! Bir daha uyumamak dileğiyle

‘En kötü barış en haklı savaştan iyidir’ demiş Cicero…

Bugün dünya genelinde farklı bölgelerde farkı ülkelerin birbirileri ile savaşı devam ederken özellikle bir yer var ki tüm insanlık kan ve gözyaşına boğuldu 2 yıl boyunca…

Gazze başta olmak üzere Filistin topraklarının tamamında İsrail’in sistematik bir şekilde devam eden ve savaş kelimesinin bile hafif kalacağı soykırım çabası, şükür bir nebze durdu…

Tüm dünya insanlığının ayaklanması üzerine İsrail ve onun başını tuttuğu ABD, bu katliama bir son vermek zorunda kaldı!

Ancak şu bir gerçek ki 2 yıl süren vahşet, zulüm ve insanlık katliamının ardından geride enkaz yığınları içerisinde harap ve bitap düşmüş bir Gazze kaldı.

Şu bir gerçek ki yaklaşık 70 bin insan, sadece insan oldukları için, sadece o topraklarda yaşamayı, o topraklarda var olmayı Allah onlara bahşettiği için canice katledildi, şehit edildi.

Şu bir gerçek ki sadece o topraklarda var olma mücadelesi verdikleri için evleri barkları başlarına yıkıldı.

Şu bir gerçek ki kendilerine insan olmaları nedeniyle verilen temel insan haklarından mahrum kalmama haklarını aradıkları için kadın, çocuk, yaşlı demeden o masumlar öldürüldü.

Bardağa dolu tarafından bakıldığında ise bu zulüm, bu vahşet, bu insanlık katliamı, bu kan, bu kıyım durdu. Mısır’da yapılan ve katliama ‘dur’ diyenler ile katliamın ana aktörlerinden biri olan ABD’nin Başkanı Trump aynı masada oturabildi.

Burada önemli husus Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ortaya koyduğu tavırdı. Mısır semalarında bilmiyoruz kaç tur attı. Katil Netanyahu ile aynı masaya oturmamak için… Toplantıya katılan diğer devletlerin de desteklemesi üzerine Katil Netanyahu masaya oturtulmadı. Diyalogla çözüme ulaşılacaksa da zaten babası Trump masadaydı.

Dünyanın yaramaz çocuğu denilse de burada söyleyemeyeceğim dünyanın … çocuğu değimini hak eden İsrail’e tabi ki güven olmaz.

Bugüne kadar verdiği hangi sözü tutmuş ki bunu tutsun?

Ama bırakın da Gazze küllerinden doğsun. Biraz nefes alsın. Katliam son bulsun. Yeniden imar ve inşa süreci bir an önce başlasın.

Ateşkes anlaşmasını en önemli kılan unsurlardan biri de bugüne kadar sürekli kuyruğu dik tutmaya çalışıp Filistin’i yok sayma çabasında olanların Filistin’in idarecileriyle anlaşmak için biraraya gelebiliyor olmasıydı. Bu durum tanımak, varlığını kabul etmek istememekle birlikte kabul etmek zorunda kalmaktır.

Savaşın kazananı olmaz denir…

Aslında birçok şeyi kaybetse de başta Gazze olmak üzere Filistin, İsrail’den daha kazançlı çıktı.

Kazanç ve kayıp denkleminde bakıldığında kaybeden elbette ki İsrail oldu.

İsrail, yüz yıllardır oluşturmaya çalıştığı ‘soykırıma uğramış, mazlum millet’ algısını kendi çabalarıyla ve kendi arzularıyla yerle bir etti.

Kendi iddiasıyla kendini vurdu.

Soykırım stratejisi izleyerek kendisiyle ilgili oluşturmak istediği algıları yerle bir etti.

Algı demişken…

Dünyayı algıyla yönetmeye çalışanlar, kendi milletlerine yenik düştü. Kendileri başka telden, milletleri başka telden çaldı. İçinde zerrece insanlık barındıranlar kendilerini yönetenlere karşı dik durdu, galebe çaldı.

Bu o kadar kıymetli bir duruştu ki, daha düne kadar “Onlar da kendi topraklarını satmasaydı” diyenler bile Gazze’deki soykırımı görünce önce sus pus oldu.

İçlerindeki vicdan onları dürtüklemeye devam edince dayanamayıp ses çıkartmaya, sonra daha yüksek sesle haykırmaya ve kendilerini idare edenleri bile harekete geçirmeye gidecek olan kıvılcımı çıkartmayı başardı.

Bunun uzun vadedeki karşılığına gelince…

“Ufacık bir ülke ama tüm dünyaya kafa tutuyor… Küçük olsa da yaptığı işler büyük… Dünyanın ekonomisine yön veriyor… Bugün herkes onların ürettiklerini tüketiyor…” gibi methiyeler öyle inanıyor ve umuyorum ki bundan sonra İsrail için düzülemeyecek.

İsrail’in gerçek yüzü Gazze’de 2 yıldır süregelen katliamla birlikte dini, dili, mezhebi, ırkı ne olursa olsun tüm insanlık tarafından görülmüş oldu.

Ve bir güneş doğdu… Filistin’de, Gazze’de, Kudüs’te…

Kara bulutların arasından sıyrılıp çıkan bu güneş, zulüm görenlere umut ışığı oldu. Bu ışık geceyi gündüz etti. Tüm insanlığı derin uykudan uyandırdı.

Kaybeden İsrail, kazanan ise Gazze oldu…

Belki Gazze maddi olarak çok kayıp verdi. Ancak mükafatını da öteki alemde alacak olmanın şerefiyle canlarını kaybeden mazlum Müslümanlar kayıp gibi görünse de yine kazanan tarafta oldu.

Şükürler olsun…

Ebedi barış olmasa da kazananla kaybedenin kim olduğunu görmeye yetecek, insanlığı ölüm uykusundan uyandıracak bir sonuç oluştu.

Günaydın insanlık… Bir daha uyumamak dileğiyle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi

Ekmeğe zam gelmiş: Oh olsun!

22 Ekim 2025 Çarşamba 00:05

Ne olur bu kez insanlık kazansın!

30 Eylül 2025 Salı 23:30

Sabırlı yolculuklar!

08 Eylül 2025 Pazartesi 10:00

İnsanlık bu gemilerle gider mi?

02 Eylül 2025 Salı 00:00