Her sabah çevremizdeki park ve bahçeler temiz ve düzenli ise isimsiz çevre görevlileri tarafından yapılan mıntıka temizliği sayesindedir.

                Onlar sabahın erken saatlerde özel kıyafetleri ve ellerinde poşetleriyle çevre temizliği yapıyorlar, çöpleri topluyorlar ve yeniden temiz bir alanı bize sunuyorlar.

                Belediyelerimizin büyük bir emekle ve masrafla hizmete sunduğu park ve bahçelerde piknik alanlarında vatandaşlarımız maşallah yiyorlar içiyorlar ama alanı terk ederken yeterince çevre temizliği yapmıyorlar.

                Başta Aleaddin tepesi olmak üzere, şehrin en işlek yerlerindeki dinlenme alanları, yürüyüş parkurları ve kafemlerin yer aldığı parklar, bahçeler, sokak aralarındaki çocuk parkları dolup taşıyor. Belediye gerekli temizlik uyarılarını yapmakta, uyarı levhaları var.

                “Çimleri Çekirdek Kabuklarıyla Öldürmeyelim” “Çöpleri Çöp Kutusuna Atalım” “Çevremizi Temiz Tutalım” “Nasıl Bulmak İstiyorsak Öyle Bırakalım” gibi uyarı levhaları var.

                Maalesef ellerinde çekirdek torbası çitledikten sonra yerlere atılan kabuklar, çikolata, cips atıkları, hatta karpuz kabukları, pet şişeler vb. atıklar doğrusu bize yakışmıyor.

                Büyükşehir Belediyemizin şehir içinde ücretsiz tuvalet hizmetleri taktire şayandır. Ancak maalesef tuvalet temizliği kültürümüz bugün için yeterli değil.

                Geçen gece Mevlana Meydanında demokrasi nöbetimiz sırasında tuvalete gittim, şadırvanın bulunduğu üst kata çıktığımda pisuvarda gördüğüm manzara orada bulunanlara pes dedirtti.  Pisuvara büyük abdest yapılmıştı. Hemen görevli temizlikçi geldi ve eldiveniyle orayı temizledi.

                Yine Belediyenin sunduğu çocuk emzirme odalarında değiştirilen çocuk bezleri, kadın bağları ulu orta atılmıyor mu? Ne diyeceğimi bilemiyorum.

                Parklar, bahçeler, çocuk parkları, ücretsiz tuvaletler, piknik alanları, sayfiye yerleri, dinlenme alanları kamu malıdır. Oralara zarar vermek kamuya zarar vermektir. Oraların oluşması için kamu parası harcanmıştır. Kul hakkı vardır. Çevre kirliliği kul hakkına girer. Orayı temizleyen görevlilerle orayı kirletenler nasıl helalleşecekler?

                Temiz ve yaşanabilir bir çevrede yaşamak hepimizin hakkıdır. Ama önce biz temiz olmak ve biz çevremizi temiz tutmak zorundayız. Her şeyi Belediyeden ve görevlilerden beklemek haksızlık değil mi?

Temizlik imandandır. Gönlü temiz olanın çevresi de temizdir. Temiz toplum temiz insanlardan oluşur. 

Bu vesile ile sabahın erken saatlerinde gelip çevre temizliği yapan isimsiz çevre kahramanlarına ve bunları görevlendiren Belediye yetkililerimize teşekkür ediyorum.  Allah razı olsun.

ÇETİNCE: Çevreye saygı insana saygıdır. Çevremizi Temiz tutalım.