Düğünlerin yoğun olarak yaşandığı günlerdeyiz. Düğünlerin çok olması sevindirici olmakla birlikte her geçen gün evlilikler zorlaşmakta veya bilinçli olarak zorlaştırılmaktadır. Kuşkusuz bu durumun olumsuz sonucundan en fazla aile kurumu etkileniyor. Bir toplumun geleceğinin garantisi ailenin sağlam temeller üzerine oturmasıyla sağlanabilir. Aile, sadece İslam toplumları için değil; tüm toplumlar için çok önemlidir. Hiçbir toplum aile kurumunun bozulmasını istemez.

Batılı toplumlar aile kurumunun bozulmasının olumsuz sonuçlarını yoğun olarak yaşamakta; aile yapısı çökmüş, evlilik azalmış, evlilik dışı yaşam yaygınlaşmıştır. Üzülerek ifade etmeliyim ki, bizde oraya doğru hızla yol almaktayız. Müslüman bir toplum için bunun tek kelimeyle açıklaması, FELAKET!

Ülkemizde evliliklerin azalmasının yanında evlenme yaşı da her yıl belirgin düzeyde yükselmektedir. Başka bir tehlike boşanmaların normalin çok üzerinde artması. Bir yılda gerçekleşen evliliklerin devletin kendi verilerine göre nerdeyse dörtte biri boşanmaktadır. 2018 verilerini bilmiyorum, 2017 yılı verilerine göre 600 bin evlilikten 140 bini bir yıl içerisinde ayrılıyor. Vahim üstü vahim bir durum! 

Maalesef, bu olumsuz gelişmelere rağmen evlilikler kolaylaştırılacağı yerde her geçen gün zorlaştırılmaktadır. Evliliği zorlaştıran sosyo-ekonomik sebeplerden bir tanesi de abartılı, yüksek masraflı düğünlerdir. Yeni adetlerle her yıl daha da zorlaştırılmaktadır. Sosyal medyada görmüştüm, gelin arabasının arkasına yazmışlar; “EVLENİYORUZ MULUYUZ 70 BİN TL BORÇLUYUZ”!

Bu söz biraz esprili gelse de aslında yaşadığımız toplumsal travmayı çok ilginç bir şekilde hepimizin gözüne sokmaktadır. İşte boşanmanın ekonomik sebeplerinden birisi de bu! Şunu da ifade edeyim 70 Bin TL zamlardan önceydi, bir 70 Bin TL daha ekleyelim!

Peygamber Efendimiz(sav)’in, “Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız…” Hadisi Şerifleri mucibince kolaylaştırılması gereken en önemli işlerden birisi de evliliktir.

Düğün dediğin sade, masrafsız olmalı; aslında düğüne bile gerek yok; aile çevresinde sade bir tören yapılması bile yeterlidir. Eşyada, takıda aşırıya kaçılmamalı; MEHİR’in ne olduğuna bir bakınız.

Harcamalar söz kesimiyle başlıyor; nişana salon tut, kınaya salon tut, düğüne daha büyük salon tut; tut Allah’ım tut! Yetmedi bir de çetnevir!

-Masraf üstüne masraf; borç üstüne borç!

Düğün sonrası borç yüzünden kavgalar başlıyor; evlilikler başlamadan bitiyor. Öyle olmasa yeni evlenen 600 bin çiften 140 bin tanesi bir yıl içerisinde ayrılır mıydı?

Toplum olarak şu gösteriş merakından bir türlü kurtulamadık. Her şey gösteriş üzerine kurgulanmış; evlenenlerin evlilik sonrası yaşayacağı sıkıntıları düşünen yok! Vur patlasın çal oynasın!

Durumu iyi olanın ikramda bulunmasına diyeceğimiz bir şey olamaz; ancak, abartmaya da gerek yok!

Bizim Konya’nın klasik düğün yemeğine bir bakalım; hem israf hem masraf hem de yiyenlere zarar!

Pirinçli yoğurt çorbasıyla başlanıyor; arkasından etli pilav, irmik helvası, etli pilav, bamya çorbası, etli pilav yetmedi zerde tatlısı; ekmek ve içecekler hariç! İnsanlar tıka basa yiyorlar yiyorlar! Karınları doyuyor gözleri doymuyor, birbirlerine bakıp bir etli pilav daha istiyorlar!

Dikkat ediniz gelen son pilav iki didiklenip kalıyor. Ondan sonra çöpe; bu büyük günah değil de nedir?

-O konvoylara ve konvoylarda çalınan kornalara ne demeli?

Kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı olmamalı; bu kul hakkı ihlaline de sebebiyet vermektedir. Zaten şehirlerimizde trafik kalabalık bir de üstüne düğün konvoyları. İl Güvenlik Kurulu düğün konvoylarını şehir içinde yasaklamalı; trafiği yoğunlaştırmanın yanında kazalara da sebebiyet vermektedirler. Öyle zaman oluyor üç dört tane düğün konvoyu karşı karşıya geliyor; tam bir karmaşa!

Unuttum bir de takılar var. Bizim buralarda takı anonsu pek yoktu yeni yeni başlamış. Ne ilkel bir gelenek, tam bir görgüsüzlük! İnanın, gök görmedik zenginlerin düğünlerinde takılan eşek yükü takıları görünce utanıyorum!

Belki bunu sosyal yardımlaşma gibi görebilirsiniz; ancak, bu gösterişten başka bir şey değil; yardım yapmak isteyen bir zarfa koyar yardım eder. Kaldı ki, bu takılar fakire değil, zengine takılıyor.

Düğünlerde Müslüman kadın ve erkeklerin birlikte oynamaları ayrıca üzerinde durulması gereken çok düşündürücü bir konudur. Bu durumun İslam’a göre ne ifade ettiğini öğrenin; öğrendikten sonra da cesaretiniz varsa oynamaya devam edin!

Sonuç olarak; evliliği zorlaştıracak her ne varsa ister gelenek ister başka etkenler ortadan kaldırılmalı; evlilikler kolaylaştırılmalıdır.