Bir öğretmen bir gün derste öğrencilerine bir teklifte bulunur.
Öğrenciler önce bir şey anlamazlar ama sonra derinine düşünmeden kabul ederler. Öğretmen:
Öğrenciler bu işten pek bir şey anlamamışlardır ama ertesi gün hepsinin masasında birer torba patates hazırdır. Kendisine merakla bakan öğrencilerine şöyle der öğretmen:
Bazı öğrenciler üçer beşer koyarken bazı öğrencilerin torbaları ise ağzına kadar dolmuştur. Öğretmen kendisine “peki şimdi ne olacak” gibi bakan öğrencilerine ikinci açıklamayı yapar.
Bir hafta boyunca nereye giderseniz gidin, torbalarınızı yanında taşıyacak; evde, yatakta, otobüste, okuldayken sıralarınızın üstünde, hep yanınızda olacaktır diyerek tembih eder.
Aradan bir hafta geçmiştir. Öğretmenleri sınıfa girer girmez denileni yapmış olan öğrenciler şikâyete başlarlar:
Öğretmen görevin yerine getirildiği, artık oyunun hedefine ulaştığı düşüncesiyle şu dersi verir:
Bu bir kıssadan hisse, burada kesmeyelim ve Amr bin Kays “Nefsinin kusurlarıyla meşgul olursan insanların kusurlarıyla ilgilenmezsin. İnsanların kusurlarıyla meşgul olursan, kendi nefsini unutursun” derken;
Bu söze güzel bir geçiş yaparak affetmeyi vurgulayan Orson Welles de “Affetmek için iki kişilik erdem lazım. Hem onu affetmek, hem onu affettiği için kendini affetmek” diyor.
Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.