Yazının başlığını okuyan herkes bu soruya “Tabi ki insan sağlığı” diye cevap veriyordur. Doğru olan da budur. Ama gerçek hayatta böyle midir; tartışılır.

Maksadım bir kötü örneği genellemek değil. Hele ki ülkemizin sağlık konusunda zincirlerini kırarak, Avrupa ülkelerinde verilen sağlık hizmetinden daha iyi konuma gelmesi göz önündeyken, eksik arayanın gözüne dizine durur.

Sağlık sorunlarım nedeniyle N. E. Ü. Tıp Fakültesi'nin bazı birimlerinde yatarak tedavi  hizmeti aldım. Bir bakıma kendi çapımda test edip onayladım ki; hastaya gerçekten çağdaş hizmet verilmektedir.

Girizgâhı uzun tuttuğumun farkındayım. Uzun tuttum ki anlatacağım konuda art niyet aranmasın. Yani tenkit ettiğimiz gibi, taktir etmesini de bilmeliyiz.

Yaklaşık 10 yıl kadar önce ayaklarım şişti, yürümekte zorluk çekmeye başladım. Tıp Fakültesi'nde teşhis konuldu. Hastalığımın (adını ilk defa duyduğum) romatoid artrit olduğunu öğrendim. İltihaplı romatizma da deniyor.

Gerekli tetkikler yapıldı. “Son sözü hocamız söylesin” diyerek bizi hocanın özel muayenehanesine havale ettiler. Nedenini soracak durumda değiliz. Hocamızın ilk sorusu: “Vizite ücretinin 2 yüz 50 lira olduğunu biliyor musunuz?”

Hastalığımın tedavisi için yüksek dozda “kortizon” uygulanmaya başlandı. Kısa zamanda etkisini gösterdi. Biz bu “mucize" ilacı yaklaşık 2 yıl kullandık. Vizite ücretinin ne kadar olduğunu hatırlatmayı unutmayan prof. ilacın belli bir zamandan sonra tedricen azaltılarak bırakılması gerektiğini ne yazık ki hatırlatmadı.

Sonuç:

Kemik erimesi had safhaya ulaştı. Herhangi bir darbe olmaksızın omurgada kırıklar oluştu. Şeker hastalığı nüksetti. O günlerin bu güne yansıması; yürüyemiyorum!

Aradan bunca zaman geçmiş. Peki o zaman bu konuyu neden gündeme getirdim?

Gündeme getirdim çünkü diğer insanlar da aynı sıkıntıları yaşamasın. Alacağı vizite ücretini insan sağlığının önüne koyan doktorlar (varsa) ayaklarını denk alsınlar. İnsan hayatı sadece bu dünyada yaşadıklarımızdan ibaret değildir. Bir de hesap günü var ki, orada bu dünyada yaptıklarımızın hesabını vereceğiz.

Sağlıcakla kalın.