Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

KONYA’DA ESEN DEĞİŞİM RÜZGÂRLARI – 5

KONYA’DA ESEN DEĞİŞİM RÜZGÂRLARI – 5

TARİHE YOLCULUK (243)

Eski Konya’da Mevlâna Dergâhı’ndan başlamak üzere eski Belediye Binası olarak bilinen banker ve bankacı olan Maruni Yusuf Şar’ın konağına kadar olan bölümde sağlı sollu olarak medreseler vardı. Bu medreseler hep belediyeler eliyle yol ve cadde açma bahanesiyle yıkıldılar.

Kütüphaneci, araştırmacı yazar M. Sabri Doğan, kaleme aldığı “20. Yüzyıl Başlarında Konya” başlıklı yazısında bize, eski Konya ile ilgili önemli bilgiler veriyor. Pazartesi günü Konya’daki mezarlıkların nasıl satıldığı konusuna yer vereceğim.

“ALAADDİN BULVARI

Şimdi Alaaddin Bulvarı olan cadde bundan 100 yıl önce Arnavut kaldırımlı daracık bir sokaktı. Hükümet konağından itibaren batıya doğru yüründüğünde Kayalı Park’ın bulunduğu yer İplikçi Camii’ne kadar medreselerle dolu idi. İplikçi Camii’nin bitişiğinde iki katlı ahşap bir bina vardı. Alt bölümü Merkez Kıraathanesi üst bölümü Merkez oteli idi. Buradan itibaren Belediye Sarayı’na kadar olan bölümünde de yine medreseler vardı. Yine Hükümet Konağı’ndan itibaren Şerafettin Camii’nin kıblesi önü mezarlık, mezarlığın bitişiğinden sonra yine medreseler ve eski sanat mektebi, yine bir medrese, Hayat Apartmanı’nın bulunduğu yerde yine bir medrese, bundan sonra eski Maarif Evleri gelirdi. Gazi Mustafa Paşa İlkokulu’nun bulunduğu yerlerde bir medrese vardı. Bu cadde, Belediye Sarayı’nın bulunduğu noktaya geldiği zaman yol ikiye ayrılır; biri sağa eski Kız Öğretmen Lisesi şimdiki rektörlük binası yanından uzar, diğer yol Arapoğlu Makası’na giderdi. Alaaddin etekleri saray kalıntısının bulunduğu yerden itibaren eski Gazi Mustafa Kemal Paşa İlkokulu ile Belediye Sarayı’nın önlerine kadar yayılırdı. Eski II. Ordu Komutanlığı’nın önünden gelen cadde Zafer Alanı’na kadar yine Alaaddin Tepesi’nin eteklerini oluştururdu. Buraları bir takım ahşap evler ile dolu idi. Şimdiki Ordu Evi’nin bulunduğu yerde de bir kilise vardı. O evlerle birlikte bu kilise de yıktırılmıştır. Bu caddenin açılıp düzenlenmesi çok uzun yıllar almıştır.

mimar-muzaffer-caddesi.jpg

ALAADDİN TEPESİ

1925’lerde Alaaddin Tepesi yer, yer çukurlarla dolu toz toprak içinde kupkuru bir tepeydi. Evlendirme ve düğün salonunun bulunduğu alan Ordu Evi’ne kadar dümdüz bir alandı ve zamanın gençleri burada futbol oynardı. Alâeddin Camisi de bakımsız kendi haline terkedilmiş bir durumdaydı. Yakılıp yıkılan Belediye Sineması şimdi büyük değişikliklere uğramış olan Ordu Evi binaları sonradan yapılmış ve bundan sonra ağaçlandırılmıştır. Alaaddin Tepesi 30 yıl içinde pek çok değişikliklere uğramış, eski belediye reislerinden rahmetli Muhlis Korner Hoca’nın bu tepeye çok emeği geçmiştir. Her belediye başkanlığına getirilişinde tepeye yeni bir şeyler eklemiş ve burasını imar etmeye gayret sarf etmiştir ki, tepesinin çevre duvarları da onun zamanında yapılmıştır. Yine eski belediye başkanlarından Rüştü Özal zamanında ağaçlandırmış yukarıdaki havuzda onun zamanında yapılmıştır. Alaaddin Tepesi layık olduğu ilgiyi Yılmaz Kulluk’tan görmüştür.

ZAFER MEYDANI

Kazım Karabekir Caddesi, eski Doğum Evi’nden itibaren sağlı sollu harabeydi. Beyhekim Mahallesi’nin bulunduğu yere “Zindan Kale” derlerdi ki derin, derin çukurlarla doluydu ve köpeklerin uluduğu bir yerdi. Devrim İlkokulu ile şimdiki Mareşal Mustafa Kemal İlkokulu’nun bulundukları yerlerse bu Zindan Kale’nin en ıssız yerleriydi. Şato Form’un bulunduğu üçgende kireç ocağı vardı. Şato Form’un karşısındaki karayollarına ait bahçenin bitişiğindeki sokağın sol köşesinde bir çeşme vardı. Anıta doğru giden geniş cadde, Gazi Lisesi’nin Bahçesi’nden daha çukurdu. Karayolları Bahçesi’nin bulunduğu yerle Şeyh Sadreddin Konevî’nin Camii ve Türbesi’nin arkası Askeri Hava Hastanesi’nin bulunduğu yere kadar mezarlıktı. Konevi Camii ve Türbesi’nin karşısındaki sokak sağlı sollu bir mahalle teşkil eder bu mahalleye “Şeyh Evi” derlerdi. Issız, kervan geçmez, konak konmaz yerlerdi buralar.

ESKİ FUAR ALANI

Şimdiki Fuar’ın bulunduğu yerde Konya’nın ünlü bahçesi Dede Bahçesi vardı. Yaz mevsimlerinde bu şehrin tek yeşil gezinti yeriydi. Özellikle hafta tatili günlerinde burası çok kalabalık olurdu. Genci, yaşlısı buraya gelir ve tatilini burada geçirirdi. Pek alımlı bir görünüşü yoktu. Dede Bahçesi’ne gidiş şöyle olurdu; İnce Minare’nin sağındaki sokaktan doğruca yürür, sağa sola kıvrılarak daracık başka sokaklardan geçilerek, bir çıkmaz sokağın tam ortasına kurulmuş olan iki kanatlı büyük bir kapıdan yüz metrelik bir şoseye girilirdi. İşte Dede Bahçesi burası idi. Dede Bahçesi’nde yerini hala koruyan havuzun etrafı sonradan düzenlenerek pist haline getirilmiş ve burası zaman, zaman sünnet ve evlenme düğünlerinin şahitliğini yapmıştır. Eski giriş kapısından havuza kadar uzayan şosenin bitimde kayalı bir fıskiye ile bu fıskiyeye bitişik yapılan yüksek bir kameriye vardı ki yapılışları daha da önceleridir. Daha sonraları bu kameriye yıkılmıştır.”

 

PAZARTESİ: Konya’da esen değişim rüzgârları - 6

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR