Milletvekili seçimleri yaklaştıkça aday adaylığı açıklamaları art arda geliyor.

Bu aday adaylarından bazıları kendine, örgütüne ve örgüt çalışmalarına güvenirken; bazıları da genel merkezdeki yakın ilişkilerine güveniyor. Aslına bakarsanız bu iki grup da ön seçim için çabalamaktadır. Birinci kısma girenler önseçimin yapılması için çaba sarf ederler; çünkü onlar gerçek partilidirler ve parti çalışmalarına, örgütlerine güvenirler. İkinci kısma girenler de ön seçim için çalışırlar, ama olmaması için çalışırlar… Bu ikinci kısma giren arkadaşlar demokratlıkta o kadar ileri seviyededirler ki demokrasiyi kendilerine göre yontmak için örgüt tozu yutmak yerine genel merkez merdivenlerinde takla atmayı tercih ederler.

Sıradan bir üyesi olmaktan onur duyduğum Cumhuriyet Halk Partisi milletvekili adaylarını, aday listelerini nasıl belirleyecek?

Cumhuriyet Halk Partisi’nin anayasası olan tüzüğüne göre milletvekili adayları üç şekilde belirlenebiliyor. Bunlardan ilki olan merkez yoklamasında; yetki tamamıyla genel merkezdedir. İşte ileri demokrat adayların en sevdiği yöntem budur. Aday belirlemede bir diğer yöntem olan eğilim yoklaması ise daha demokratik bir yol olmakla birlikte nihai yetkinin genel merkezde olması sebebiyle çok da tasvip edilmeyen bir yöntemdir. Ama bizim ileri demokratlar bunu da severler.

Üçüncü ve en güzel yöntem ise ön seçimdir. Bu yöntemde ise parti üyelerinin katıldığı, seçim kurulu nezaretinde yapılan bir seçimle adaylar tespit edilir ve genel merkez de bu sonuçlara uyar. Yani parti tabanının, örgütlerin iradelerine, tercihlerine saygı gösterir.

Benim de tercih ettiğim ve gerçek Cumhuriyet Halk Partililerin hiç tereddüt etmeden kabul edecekleri yöntem elbette önseçimdir.

Çünkü önseçim Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar yürüyüşünün en büyük adımıdır... Kanımca Genel Başkanımız da dahil olmak üzere herkes önseçime girmelidir... Çünkü genel başkanın ön seçime girmesi genel başkana yakınlığına güvenen, örgüt çalışması yapmaktan aciz vekil adaylarının istisnasız bir şekilde önseçime girmek ve örgütün sesine kulak vermek zorunda kalmaları anlamına gelecektir.

İşte bu noktada ön seçime giren bir genel başkan demokrasi tarihine adını altın harflerle yazdıracaktır. Dolayısıyla genel başkanından sade üyesine kadar herkesin eşit koşullarda yarıştığı ve tüm üyelerin katıldığı bir koşulsuz bir önseçimin Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı için kaçınılmaz olduğunu düşünmekteyim.

Genel başkana yakınlığını kullanmaya çalışan, örgüt emekçilerinin sırtına basarak yükselmeye çalışan vekil adayları milletin değil, örgütün değil, aday oldukları ilin değil ancak kendilerinin veya “Türkiye’nin” vekili olurlar.

Örgüt çalışmalarından bihaber olan insanlar milletvekili olmamalıdır.

Kameraları gördüğünde medya maymunluğu yapmaya çalışanlar milletvekili olmamalıdır.

Sadece seçim zamanlarında ortaya çıkıp da sahte gülücüklerle örgüt emekçilerini sömürmeye çalışanlar milletvekili olmamalıdır.

Hiçbir aday adayı örgütün tepesine emri vaki ile getirilip dayatılmamalıdır.

Parti içindeki görevi ne olursa olsun, ister genel başkan, ister kadın kolu başkanı, ister gençlik kolu başkanı her kim bu partinin milletvekilliğini talep ediyorsa örgüt için emek veren, örgüte gönül veren parti emekçilerinin, parti üyelerinin onayını almak zorundadır. Bu onay ise koşulsuz bir ön seçimden geçmektir. Dolayısıyla önseçim partinin yükselişi açsından kaçınılmazdır.

Konya özeline girecek olursak ilimizde önseçim yapılarak aday tespiti göreve yeni gelen yönetim kurulumuzun en önemli sınavıdır. İlimizde yapılacak olan fermuar sistemli önseçim kesinlikle sağlıklı olmayacaktır. Bu şekilde yapılacak bir önseçim tamamen örgütün gazını almaya yönelik bir hareket olacaktır. Seçim sonuçlarına yansıması da olumlu olmayacaktır.

Bu yüzden koşulsuz ön seçim diyorum…

Önseçimin fermuarı olmaz… Demokrasinin örgüte saygının, örgütün tozunu yutan insanlara fermuar çekilmez… Önseçimden kim çıkarsa çıksın partili ona saygı duyup, gerekeni yapacaktır.

Demokrasinin koşulu olmaz… Demokrasinin fermuarı olmaz… Demokrasinin merkez yoklaması olmaz… Demokrasinin eğilim yoklaması olmaz…

Demokraside ön seçim olur… Koşulsuz ve fermuarsız…