Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Sarıcakaya tarımında uygulanan bir proje

Sarıcakaya tarımında uygulanan bir proje

Bu sefer yolum Eskişehir’e. Teknik bir konuyu çalışmak üzere buranın ilçesi Sarıcakaya’ya geçeceğim. Her hangi bir sebeple de olsa Ülkemin değişik yerlerini gezmeyi, tarımsal potansiyellerini yerinde görmeyi seviyorum. Bu anlayış bana tarımımızı yorumlamada geniş bir görüş açısı kazandırıyor. Bu sebeple de görmediğim yerler bir elin parmağı kadardır diyebilirim.

Sarıcakaya hakkında çok şey duymuş ancak burayı ziyaret etmek bir türlü nasip olmamıştı. Eskişehir’i ziraat mühendisi olarak ilk işime başladığım yıllardan beri bilirim. Şeker Araştırma Enstitüsüne bağlı deneme istasyonlarımızdan biri burada idi. Eskişehir’e her sene 2-3 defa gelir, denemelerimizi kontrol eder, bu arada Eskişehir Şeker Fabrikası misafirhanesinde birkaç gün kalırdık.

Sarıcakaya hakkında ilk bilgileri 30-35 sene önceden duymuştum. Tarım Bakanlığı araştırmacıları yaptığı çalışmalarla Sarıcakaya da pamuk bitkisinin dahi yetişebileceğinden sıkça bahsederlerdi. Bu bilgi oldukça kayda değerdi. Burayı görme merakım o yıllarda başlasa da, bir türlü gerçekleşmemişti.

Konya’dan bindiğim YHT 1.45 saat sonra Eskişehir’de. Hava biraz serin. Beni Sarıcakaya’ya götürecek araba biraz gecikeceği haberi üzerine İstasyon çevresinde tur atmaya başlıyorum. 44 sene evvelinden bildiğim Eskişehir tüm şehirler gibi ne kadar da değişmiş. İstasyon çevresinde 1 er katlı, dar sokaklı mahalleleri çoğu kaybolmuş. Eskişehir Garı Batıdan-Doğuya trenlerin kavşak noktasında olmasıyla yüksek hızlı trenlerden birinin gelip, diğerinin gitmesi, Gar’da kalabalık yolcu varlığı oldukça ülkemin ulaştırmada geldiği noktayı anlatıyor. Bu haliyle bir an Avrupa’nın bir şehrinde gibi hissettim kendimi.

Bir süre sonra yol arkadaşımla şehrin Kuzeyine doğru yol alıyoruz. Bir süre düz alanlardan geçiyor, devamında dağlara doğru tırmanıyoruz. Yeni yapılan ikişer şeritli kıvrımlı yollar ve oldukça yeşil. Tarihi bir yolculuk yapar gibiyim. Osmanlının kuruluş yıllarında olduğu gibi yol kenarlarında ki Yörük Obası çadırları tarihin derinlerine götürüyor.

1 saat kadar süren yolculuğumuz 800 m den başlayıp, 1800 m aşıp, Sakarya vadisinde 200 metrelerde sona eriyor. Dar bir vadide olmasak Çukurova’ya mı geldik diyeceğim. 1800 m deki serin hava birden sıcağa dönüyor. Sakarya vadisinin Pamukova dan sonrası bölümünü iyi bilirim. Eskilere gidiyorum. Adapazarı içinde de bir deneme istasyonumuz vardı. Ankara’dan her gelişimde, “patatesli ekmek içinde Islama Köftesi yer, Eniştenin Ayranından içerdik. Bu görevlerimde Adapazarı girişinde Sakarya Nehri üzerindeki köprüden her geçişimde Üstad Necip Fazıl’ın Sakarya Türküsü şiiri gelirdi aklıma.

Sarıcakaya, Sakarya Nehri’nin dik yamaçlı, dar vadisinde kurulu küçük bir ilçe. Vadi zeytin, üzüm, ceviz ve her türlü meyve-sebze tarlaları ve özellikle de seralarla kaplı. Yollarda görülen çok sayıda TIR ve kamyonlar sebze ve meyveleri yakın illere ve İstanbul’a taşıyor. İlçe tipik Akdeniz iklimi taşıdığından pamuk da yetişebilir ancak o kadar geniş araziler olmadığından pek mümkün değil.

Sarıcakaya üstlendiği bir proje ile öne çıkıyor. Gençlerin tarıma istihdamının desteklenmesi amacıyla kurulan Sarıcakaya Tarım Alanı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinin ziraat mühendisi adayları, uygulamalı eğitimlerini sahada yapıyor. Projede görev alan İlçenin tarımcı teknik elemanları bunu gerçekleştiriyor. Tarım sektörünü olduğundan daha öteye götürecek doğru ve yerinde bir mantıkla ele alınmış proje. Bu tür projeler potansiyeline göre her bölgede uygulanmalıdır. Nasıl ki Orduya kadro yetiştirmek anlayışıyla uygulanan sistem tarıma da uygulanmalı ve tarım sevdirilmelidir de.

Sarıcakaya küçük ama uyguladığı bu proje ile etkisi büyük olabilecek bir ilçe. Ülkemde farklı iklimlerde bu tür uygulamalar yapılabilecek bir sürü havza var. Havzadan anladığım aynı iklimde yetişebilecek birkaç bitki türü üzerinde durulmalı ve tüm havzanın tek parça arazi anlayışıyla işletilmesidir. Ülkemim garanti olması ve kalması tarımsal alanların bu şekilde değerlendirilmelerinden geçeceği bilinmelidir. Bu manada havzalar dar ve geniş olarak yeniden ele alınmalıdır. Sarıcakaya da uygulanan proje Japonya desteğiyle yapılmış. Merak eden gidip görebilir.

Bu projeye uygun birsürü ulusal ve uluslararası kaynak var. Yeter ki üretici istesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR