Salı günü, gazete olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay’ın misafiriydik. Belediye Başkanlığında 10. yılında olan Uğur Başkan, sorduğumuz sorulara açık ve net cevaplar verdi.

Uzunca bir süredir, Konya kültürü ve turizmi üzerine yazan biri olarak, benim sorularımda ister istemez kültür ve turizm ağırlıklı oldu.

Rahmetli Ahmet Özdemir Ağabey’in vefatından 1.5 yıl önce yazmaya başladığım, “Konya Sanatçısı” konusunu dile getirdim.

Sanıyorum, önümüzdeki süreçte, Sayın Başkan’ın, Konya sanatçısına, Konya sanatkarına bu konuda bir müjdesi olacak.

Bu konuda, Konya Sanatçıları kurulu oluşturulabileceğini söyleyen Başkan Altay, ilk adımı atmış oldu.

Bu konu neden mi önemli?

Konya gibi kadim bir şehir,  kendi sanatçısıyla, kendi sanatkârıyla anılmalı!

İthal sanatçıların bu şehir üzerinde söz hakkının, şehrin sanatına, kültürüne, sanatçısına, , kültürünün seyrine karışma hakkının olduğunu düşünmüyorum!

Kültür Vadilerimizde,  Bedestenimiz de, Kültür merkezlerimizde kendi sanatçılarımızın da sesi çınlamalı, sahnelerde, sergilerde, gösterilerde onlara da yer vermeyi düşünmeliyiz!

Sanat ve sanatkarlık ince bir ruhun göstergesidir.

Tekelleşmesi, birilerini ölünceye kadar bu sahnelerden indirmeme eğilimleri sanat adına, kültür adına bu şehre yazık etmektir.

Müziğin dallarından, el sanatlarının bütününe, hattan resim sanatına kadar oldukça geniş bir yelpaze içinde yer alan kimi rahmetli, kimi hatırlanmayan, kimi unutulan sanatçılarla dolu bir şehir olduğumuzu saklamaya, gizlemeye, yok öyle bir şey demeye gerek yok!

Kültür Vadilerimiz, kültür merkezlerimiz, kadim şehrin sanatçısı ve sanatkarı içinde olmadığı hallerde, bulunmadığı hallerde, ziyaretçi akınlarına uğrasa ne , uğramasa ne?

Bu şehirde yaşayanlar olarak, bu çoraklığı, bu kuraklığı, bu ıssızlığı, bu yalnızlığı iliklerimize kadar hissediyoruz!

 “Konya Sanatçısı” payesi,  üzerinde günlerce düşünülecek, mütalaa edilecek, ötelenecek bir konu değil. Bu şehrin kültürüne hizmet eden, bir çoğu Türkiye çapında tanınan, bilinen sanatçılara ve sanatkarlara bir hayli zamandan beri çoktan hak ettikleri bir payenin, bir hakkın onlara tesliminden başka bir şey değil.

Tertip edilecek bir gecede, mütevazi bir plaketle hatırlanmaları, gönüllerinin alınması, sizi Konya olarak unutmadık, unutmayacağız demenin inceliği ve zarafetinin gösterilmesi şık olacaktır.

Sayın Başkanın bu inceliği ve zarafeti göstereceğinden en ufak bir şüphem yok!

19 EYLÜL 2016’DAN BUGÜNE!

“Konya sanatçısı” başlığı adı altında ilk yazımı, 19 Eylül 2016’da, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne, Büyükşehrimizin Kültür Daire Başkanlığına, Merkez İlçe Belediyelerimizin Kültür Müdürlüklerine hitaben 19. Eylül 2016 ‘da, “Konya Sanatçısı” adı altında bir vefa göstergesi olacak bir ödül ihdas edilmesini acizane teklif etmiş ve yazımın bir bölümünde, şöyle yazmışım;

“Rahmetli Ahmet Özdemir, Konyalının nezdinde “Konya Sanatçısı” oldu. Öyle yaşadı ve aramızdan bir “Konya Sanatçısı” olarak ayrılıp gitti. Sevgili başkanlar, Sevgili müdürler, bu şehir sizden atla deve istemiyor. Yapacağınız ” Konya Sanatçısı” diye bir paye ihdas etmek! Bunu geçmişe dayandırabilir, rahmeti rahmana kavuşmuş olanlara uzanıp, onların halen hayatta bulunan yakınlarına anlamlı bir jest pekala yapabilirsiniz!”

ÇORBADA TUZUMUZ OLABİLİRSE NE MUTLU BİZE!

Sayın Altay, 17 Ekim 2018 Çarşamba günü Japon Bahçesinde, basın mensuplarıyla bir araya geldiğinizde, şöyle bir soru sormuştunuz.

2023’de nasıl bir Konya hayal ediyorsunuz?

Mekanı cennet olsun, rahmetli Seyit Küçükbezirci Ağabey öyle güzel şeyler söyledi ki, o sözlerin üzerine tek bir kelime daha konuşulmazdı.

Ehemmi Mühimme tercih etmek diye başlamıştı. Yani, çok önemli olanı diğer önemlilere tercih etme ve onları ön planda tutma. Her şeyden önce pek mühim olanı tercih etme, anlamını taşıyan bu ifade ile Alaeddin tepesindeki kabirler bize emanet demişti. Orada yatan Sultanlar olmasaydı, ne Karaman olurdu, ne Osmanlı, nede Türkiye Cumhuriyeti!

Yolu, parkı herkes yapar, müstevlilerde yapar, sömürgecilerde. Kültürünü kaybeden, her şeyini kaybeder .

Bu şehir sıradan bir şehir değil, bir yerleşke değil.

Bu şehrin bir hafızası var, tahayyülü var.

Bu şehir Beldeyi Emin, Bu şehir Kutup şehir,

Bu şehir Beldeyi Muhayyere.

Bu şehir Kurtuluş savaşının sırtını dayadığı şehir.

Bu şehir Anadolu’yu Türk Milletine vatan yapan Miryakefalon savaşını kazanan II. Kılıçaslan’ın şehri diye de sözlerini tamamlamıştı.

Biz Konya’yı, bu şehrin tarihine, kültürüne, sanatına, sanatçısına, sanatkarına sahip çıkan sizler gibi ufku olan,  ileriyi gören, şehrine sevgiyle yaklaşan Başkanlarımızla bir arada olmayı ve bu şehir için koşmayı hayal ediyoruz. Çorbada tuzumuz bulunabilirse ne mutlu bize!

BU ŞEHİR VEFA GÖSTERENLERİ UNUTMAZ!

Vefa tahminler ötesi sıcacık bir duygudur.

İnsanı hislendirir, duygulandırır.

Konya vefa şehridir, mihenk taşı vefadan ibarettir. Bu şehre vefa gösteren, bu şehri seven, yücelten yöneticilerini ne bu nesle, nede ondan sonra geleceklere unutturmaz. Unutturmadığı gibi, değişik vesilelerle ve olaylarda hatırlatmaya devam eder.

Bu hatırlatma Rabbimizn rızasıyla mahşere kadar sürer gide inşallah!

Gözlerin gözyaşlarını zapt edemediği o tarifi mümkün olmayan, tarif edilemeyen anın adıdır vefa!

Konya’nın sanatına, kültürüne, sanatçısına ve sanatkarına açacağınız “ Konya Sanatçısı” gibi kapılar ve sayfalar, sizi unutturmayacak, bu şehrin hayırla, sevgi ve saygıyla anılan ve yad edilen Başkanlarından biri haline getirecektir.

Rahmetli Ahmet Hilmi Nalçacı’yı unutmayan bu şehir, Uğur İbrahim Altay’ı neden unutsun ki…

SAYIN BAŞKAN!

Şehirlerin hafızası, “Hafızayı beşer, nisyan ile malüldür” diyen insanlardan çok daha fazla güçlüdür. Hatta mukayese dahi kabul etmeyecek kadar güçlüdür, şehirlerin hayallerine yazarlar tercüman olur. Bu şehirde 20 yıldır yazı yazan acizane bir köşe yazarı olarak, rahmetli Seyit Ağabey gibi usta kalemlerin izinden gidebilmeyi, onların sürdürdüğü çaba ve gayretin takipçisi olmayı devam ettirebilmek ise bizler için şereftir.

Konya bizim şehrimiz, hepimizin şehri, bu şehrin kültürüne, sanatına, sanatçısına bizlerden çok önce sahip çıkması gereken sizsiniz!

Bizlerin görevi sizlere bu konuları hatırlatmak, gönlü kırık sanatçıların, sanatkarların dileklerini, elçiye zeval olmaz yaklaşımıyla, sizlere aktararak, onların derdine ancak sizin derman olabileceğinizi arz etmekten ibarettir.

Çünkü siz, bu şehrin Şehremini olarak, kültür adamlarımızın, sanatçılarımızın ve sanatkârlarımızın ümidisiniz!