Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

Mustafa Balkan (Tarih Yazıları)

“Göynük evliyalar şehridir”

“Göynük evliyalar şehridir”

TARİHE YOLCULUK (68)

  • “Gel..” davetiyle bize kapısını açan gönül çilingiri Şevket Bey, “Göynük’te şehir içindeki Allah Dostları’ndan ayrı çevre ve dağlarda 36 evliya daha var. Göynük evliyalar şehridir” dedi.

 

Selçuklular döneminde Umur Han Beyliğine başkentlik yapan Diyâr-ı Akşemseddin Göynük’te, çilingir ustası 87 yaşındaki Şevket Dede’yle karşılaşacağım nerden aklıma gelirdi.

Taraklı’da bir termal tesiste yemeğimizi afiyetle yedikten sonra geldiğimiz Göynük’te kafilemiz, Zafer Kulesi’ne doğru yürümeye başlamıştı. Bendeniz ve Konya Bölge Yazma Eserler Kütüphanesi Müdürü Bekir Şahin Bey ile oğlu Veysel biraz arkada kalmıştık. Tam Zafer Kulesi’nin başlangıcı sayılan tepeye doğru adım atacakken otantik bir Göynük evi penceresinde bir ihtiyar adam belirdi. Bize bakıyordu. El salladı ve bize “Gelin, gelin…” diyerek davet etti. Fotoğrafını çektim. Sonra “gelin gelin.. bir şekerimi bari alın” diyerek bizi tek göz odalı evine davet etti. Güler yüzlü bir dedeyle karşılaşacağım ve elini öpeceğim aklımın ucundan dahi geçmiyordu. Hemen defteri uzattı ve bak dedi. “Bu kara defterde o kadar ünlü kişilerin yazıları var. Siz de bir şeyler yazar mısınız, dedi. Defterde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in imzalı yazısı vardı.  Gökçek, o yazısında “Sevgili Şevket Ağabeyim, bizi duadan eksik etme. Her zaman hayır işler yapabilmemiz için bize dua buyur” diyordu. Vaktimizin darlığı sebebiyle defteri fazla karıştıramadım. Sonra kendisiyle röportaj yapılan bir dergiyi gösterdi. Şevket Bey hakkında ilk bilgileri o röportajdan öğrendim. 

Sonra araştırdım ki, bizimle çay demleyerek muhabbet etmek isteyen kişi Göynük’ün eskimeyen çınarlarından çilingir ustası Şevket Erdem. İlk dikkatimi çeken duvarda asılı siyah beyaz bir fotoğraf oldu. Baktım kendi dükkânı ve kapının üstünde de “Çilingir Şevket Erdem” tabelası var. 1930 yılında doğan Şevket Erdem, soruma karşılık “Mal buranın yerli” diye cevap veriyor. İhtiyar delikanlı Şevket Bey’den Göynük’te eskiden manevi insanların daha fazla olduğunu ve onların gelen misafirlere sahip çıktıklarını öğreniyoruz. Yol için birbirinden güzel 85 hanenin yıkıldığını ve Göynük’te merkezde bilinen üç Allah Dostundan ayrı 36 evliyanın dağların etrafında yattığını da Göynük’ün 87’lik çınarından öğreniyorum. Kafileye yetişmek için Şevket Bey’in ikram ettiği şekeri ile gül suyunu alıp, çok kısa da olsa sohbet ettikten ve elini öptükten sonra tek göz odalı o evden ayrıldım.

Sonra yaptığım araştırmada, çilingirci Şevket’i sadece Göynüklülerin değil, Türkiye’nin tanıdığını da öğrendim. İki binli yıllarda bir kişi resmini çekmiş. Kendisini ziyarete gelen dönemin PTT  Genel Müdürü de, resim hoşuna gidince telefon kartında o resmi kullanmak istemiş. Şevket Bey de buna izin verince; ortaya Fransız yazar Rochefoucauld’un “İhtiyarlık, gençliğin bütün zevklerini ölüm tehdidiyle yasak eden bir zorbadır” sözünün yer aldığı telefon kartı çıkmış.  Sülalesi şehidlerle dolu Şevket Erdem Bey, çilingir dükkânını askerden geldikten sonra 1951’de açmış.  Selçuklu ve Osmanlı’nın büyükşehri olan Göynük’ün kapılarını ötelere açan ve sizi gülümseyerek karşılayan ihtiyar bir çilingir ve hatıralar biriktiren asırlık bir çınar size; “Gel…” dese, bir Mevlâna torunu olarak o davete icabet etmemek olur mu… Kapıları açan bir çilingirci size gönül kapısını da açıyorsa, o insana hemen kanınız kaynamaz mı?  Göynük’te bana; aradığınızda değil, o çağırırsa erişilebilecek bir kapı aralandı. Vaktim olsaydı hatıralarla dolu bu asırlık çınarı her yönüyle size tanıtmak ve anlatmak isterdim. Şu kısacık tanışmada asırlık bir çınarın duasını almak bile herkese nasip olmasa gerek.

Göynük ziyaretimde, Hacı Bayram Velî’nin vazifelendirmesiyle Edirne’ye giderek Fatih’e 10 yaşından itibaren İstanbul’un fethine kadar hocalık eden Akşemseddin’den, Osmanlı’nın bir şifresini daha öğrendim:

“Dünyaya tamah etmemek”.

 

YARIN: Yedi Göller ve tabiatla başbaşa…

 

sevket-bey-mustafa-balkan.jpg20170729_145012.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan (Tarih Yazıları) Arşivi
SON YAZILAR