Rasim Atalay

Rasim Atalay

Sıkıysa evlenin!

Sıkıysa evlenin!

Bahar aylarının gelmesi ile birlikte belli başlı sektörlerde de işin tabiatı gereği hareketlilik yaşanıyor. Her ne kadar ekonomik anlamda bunaltıcı bir hava esse de olana da olacak olana da kimse engel olamıyor.

İnsan, ancak ihtiyacı olan şeye yöneldiği zaman hayatın gerçekleriyle yüzleşiveriyor.

Günlük hayatın hengamesi içerisinde bir şeyleri ıskalamamaya çalışsak da gözden kaçırdığımız bazı gerçeklikler var.

Mesela halıya, perdeye, mobilyaya, beyaz eşyaya, televizyona, kiralık bir daireye ihtiyacı olmayan insan, hayat pahalılığının bu saydığım alanlara etkisini doğrudan hissetmiyor. Sadece kulaktan duyduğu kadarıyla biliyor. Kendisiyle ilişkilendirmediği için bahsettiğim alanlardaki fiyat artışlarıyla çok da ilgilenmiyor.

İçinde bulunduğumuz dönem, düğünlere hazırlık yapılan, evlilik hayali kuran gençlerin bu hayallerini gerçeğe dönüştürmek için somut adımlar attıkları bir dönem.

Pandemiyle birlikte 2 yıl boyunca ertelenen düğünleri de düşündüğümüzde bu yıl düğün sezonunun diğer yıllara oranla bir hayli hareketli geçmesi bekleniyor.

Yapılan araştırmalar ve elde edilen istatistiki verilere göre Konya’da 2021 yılında yaklaşık 14 bin çift, nikah masasına oturmuş. Bu rakamın ertelenen düğünler ve geçmişten gelen birikimle birlikte 2022 yılında daha da artması 20 bine kadar ulaşması yönünde bir beklenti var.

Mutlu bir yuva kurmak için adım atacak olan gençler ve aileleri ise adımlarını daha dikkatli atmaya çalışıyor. Hızlı adım atmaktansa her bir adımda durup düşünüyor ve bir adım sonrasını önce hayal ediyor, içselleştiriyor, benimsiyor. O adımı attıklarında başlarına gelecek olumsuzluklara psikolojik olarak kendilerini iyice hazır hissetmeden harekete geçmiyorlar.

Bugün yeni bir yuva kurabilmenin maliyeti, 200 bin lirayı geçiyor. Altın, gelinlik, damatlık, beyaz eşya, halı, perde, mobilya, kiralık daire, dairenin oturuma hazır edilmesi, emlakçısı, komisyonu derken kalem kalem yazınca ortaya büyük rakamlar çıkıyor.

Düşünsenize yeni bir ev kuracaksınız. Af edersiniz ama tuvaletteki maşrapaya varıncaya kadar yenisini almanız gerekiyor.

İşte bütün bunların toplam ederi 200 bin liranın üstüne çıkıyor.

Daha bunun nişanı, kınası, düğünü, ikramı yok ortada…

Rakamlar da günden güne değişiyor. Bugün fiyat alan bir çift yarın gittiğinde fiyatın değiştiğini ve bir miktar daha arttığını görebiliyor.

Satana da zor alana da… Satan da kendince haklı. Maliyetlerinin her geçen gün arttığından dem vuruyor.

Peki ya bu durumda ne yapmak gerekiyor?

Efendimiz’in “Kolaylaştırın, zorlaştırmayın ve müjdeleyin” hadisi şerifine tabi olmak gerekiyor.

Evlenecek olan gençlerden ziyade aile büyüklerine büyük görevler düşüyor bu noktada. Ayak diremeden, ‘Şunu isteriz, bu kadar isteriz, aksi halde olmaz’ demekten ziyade orta yolu bulup, gençlerin yuva kurmalarını, yine evlenip çoğalmaları için altyapıyı en iyi şekilde hazırlamalarını sağlamak en büyük beklenti şu an.

Yeni evlenen çiftin belini üzerlerine yüklenen devasa borçlarla bükmek, o evin huzuruna da doğrudan etki edebiliyor.

Boşanma istatistikleri de yine azımsanmayacak ölçüde. Boşanma istatistiklerine baktığımız zaman evlenen çiftlerin büyük bir bölümünün evliliğin ilk 2 yılında boşandıkları verilere yansımış.

Yine yapılan araştırmalar yeni evli çiftlerin boşanma gerekçelerinin temelinde ekonomik problemler ve ailelerin yaklaşımlarının yer aldığını gözler önüne seriyor.

Şayet niyetiniz yavrularınızın mutlu bir yuva kurup bu yuvada huzur içerisinde yaşamaları ise yapacağınız tek şey dayatmadan, ayak diremeden, orta yolu bulup, el birliğiyle bu yuvayı en asgari maliyet ve en asgari borçla kurabilmek olmalı.

Gelenekçi bir yapımız var bizim. Geleneklerimizden, örf ve adetlerimizden kolay kolay vazgeçemiyoruz. İyi ve güzel olanlara eyvallah da şartları ziyadesiyle zorlayacak olanları bir kenara bırakmanın vakti geldi. İçinde bulunduğumuz zamanda ‘el alem ne der’ demeden, ‘lafa söze varır’ diye düşünmeden, gerekirse düğün dahi yapmadan o yuvayı kurup gençleri yerleştirmek en hayırlısı olacaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR