Rasim Atalay

Rasim Atalay

Yansımalar!

Yansımalar!

Ekonomi öyle bıçak sırtı bir şey ki, enflasyon denen melanet bulaştığı zaman çıkmak bilmiyor…

Bir alanda yaşanan fiyat artışı başka bir alanda yaşanması muhtemelen fiyat artışına işmar ediyor.

Sonra beklenen artış gerçekleşiyor ama bitmiyor. Bir diğer alanda da fiyat artışları meydana geliyor ve bu sarmal böylece devam edip gidiyor.

Hem toptan, hem de perakende satış yapan bir mandıraya giriyorsunuz… Diyelim ki ihtiyacınız kadar peynir alacaksınız. Kilogram fiyatını sorduğunuzda 90-100 lirayı çat diye yapıştırıveriyor madıranın işletmecisi. Daha geçen hafta 70 liraya aldığınızı söylediğinizde, “O da bir şey mi daha dün 85 liraydı” diyor.

Soruyorsunuz, ‘Dünden bugüne ne değişti?’ diye…

Sorunuzun arka planında zaten ‘Zaten süte gelen zamlar nedeniyle yapacağınız kadar zam yaptınız, niye günlük fiyat değişikliği yapıyorsunuz?’ var aslında. Daha siz sorunuza açıklık getirmeden esnaf gözlerinizden, halinizden, tavrınızdan anlıyor neyi kastettiğinizi…

Aynı hışımla, çat diye cevabı yapıştırıyor: “Sen kendini hiç yorma, kafandaki soru işaretlerine ben cevap veriyim. Benim servis araçlarım gün içerisinde Konya’yı geziyor. Kilometrelerce yol kat ediyor. Hem pazarlıyor, hem satış gerçekleştiriyor. Evet daha dün 85 liraydı bir kilogram peynir. Ama dün mazot, bugünkünden 1,5 lira daha az fiyata satın alınabiliyordu. Bu da bir depoda 100 lira gibi bir fark oluşturuyor.”

Siz daha ‘Hee ondanmış’ demeye kalmadan devamını getiriyor;

“Benim en büyük gider kalemim şu etrafında gördüğün soğutucular. Su yakmıyor bunlar, elektrikle soğutuyor. Geçen yılın aynı döneminde aylık 1,500 lira elektrik faturası ödüyorken, bugün 7 bin lira elektrik faturası ödüyorum. Daha bunun içerisinde elektriğe gelen son yüzde 15’lik zam yok, ben daha onu yansıtmadım” cümleleriyle…

Yani daha arkası var, bir kısmı yansısa da yansımayanlar da yeni gelecek olan faturalarla birlikte yansıyacak!

Yaptığı zamda kendini haklı bulan, düşündüğünde ve kendini tezgahın öteki tarafına koyup duruma baktığında adama hak vermekten başka çare bulamayan ben ve benim gibiler, “Allah senin de bu milletin de yardımcısı olsun” demekten başka çare bulamıyoruz.

Oradan çıkıyorsunuz, ekmek alacaksınız. Birazcık da ağzınızın tadı yerine gelsin istiyorsunuz. Arada bir normal ekmek almak yerine Konya’nın geleneksel lezzetlerini tercih etmek istiyorsunuz. Gidiyorsunuz bir tandırcıya. Tandır ekmeği istiyorsunuz. Ramazan ayından önce tanesini 4 liradan aldığınız tandır ekmeğinin 7 liraya çıktığını duyunca işletmeciye, “Zam kervanından tandır ekmeği de nasibini almış anlaşılan” diyorsunuz. “Valla yapacak bir şey yok, ya kapatıp gideceğiz, ya da fiyatları yükselteceğiz. Yaktığımız odundan, kullandığımız aracın mazotuna kadar her geçen gün fiyatlar artıyor. Zaten ucu ucuna kurtarıyoruz. Yansıtmak zorunda kalıyoruz” diyor…

Al bir hak da sana tandırcı abla…

Hasbelkader ayağınızı yerden kesecek bir araç almışsınız zamanında. İyi ki de almışsınız. Dün almasaydınız bugün alamazdınız. Yarın yanına bile yaklaşamayacaksınız zaten. Durun bir dakika o da ne, aracınızın gösterge panelinde hiç de alışık olmadığınız, daha önce görmediğiniz bir işaret belirmiş.

Kafanızda deli sorularla birlikte sanayiye gidiyorsunuz. Aracınızın bakım zamanının geldiğini söylüyor ustanız. Korkulacak bir şey olmadığını da ifade ederek içinizi rahatlatmaya çalışıyor. Ama motor yağından filtresine kadar önünüze bir liste ve sonuna da öyle bir rakam yazıyor ki, aklınız yalağınızdan çıkacak hale geliyor.

Gözlerinizdeki endişe sanayiciye cevap hakkı doğuruyor ve “Valla kardeşim her geçen gün parça fiyatları artıyor. Bizlik bir şey yok. Yansıtmadan olmuyor, yoksa külliyen zarar” diyor.

Başka çare olmadığından ona da eyvallah diyorsunuz. Aracınızı teslim aldığınızda gözünüzü korkutan işaretin söndüğünü bu kez sarımtırak bir kırmızının yanmaya başladığını gördüğünüzde “Karnım acıktı, doyurmazsan yolda kalırsın” dercesine aracınızın petrole doğru yöneldiğini anlıyorsunuz.

Petrole gidiyorsunuz, koskoca 200 liralık yakıt alıyorsunuz. Pompacının pompayı takmasıyla çıkarması bir oluyor. Yansıyan şeyler silsilesinin baş aktörü olan haşmetli petrol ürünlerimizin önünde saygıyla eğildikten sonra bir daha anahtarı çevirmemek üzere en kısa yoldan evi buluyorsunuz.

Yansıyan yansıyana arkadaş!

Daha yansıtmak istesek çok konu var da malum kağıda gelen zamlar da bize yansıyor. O nedenle sayfalarımızı verimli kullanmaya çalışıyoruz. Daha fazla uzatmayım konuyu…

Yansıdıkça vatandaşın üzerine kambur haline gelen enflasyon, elbet bir gün senin de hakkını avucuna vereceğiz. Senin yansıman varsa bizim de geleceğe dair halâ umudumuz var. Yansımalara direnmeye devam o zaman.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Rasim Atalay Arşivi
SON YAZILAR