Erol Sunat

Erol Sunat

Yaşımız Başımıza Bela Oldu!

Yaşımız Başımıza Bela Oldu!

65 yaş ve üstüne ülke çapında yeni dışarı çıkma saatleri açıklandı. Kademe kademe hayat eve sığar cümlesine uygun bir şekilde “haydin evlere” denilmeye doğru gidiliyor. Duygusallığı had safhada olan bu insanlar bu olayı, bu şekilde yorumladı!

Şimdi sizler diyorsunuz ki, hayatınızı her Allah’ın günü saat 10.00 ile 13.00 arasına programlayın.

Zaten Korona yüzünden yaklaşık 3 ay boyunca 65 yaş ve üstü evlerde hapsoldu. Sonra haftada bir gün Pazar günleri 6 saatlik bir sokağa çıkma izinleri oldu. Haziran ayından itibaren saat 10.00 ile 20.00 arasında sokağa çıkmaya başladılar. Geçtiğimiz günlerde önce saat 10.00 ile 16.00 arasına çekilen bu süre, 18 Kasım 2020’de alınan yeni bir kararla saat 10.00 ila 13.00 arasına çekildi.

Rakam kargaşası ve karmaşası yaşayan Korona sürecinin günah keçileri galiba 65 yaş ve üstü insanlar.

Yetkililer diyorlar ki, her birinin en az bir tane kronik hastalığı mevcut. Şeker ilk sırada…Kalp ikinci…Tansiyon üçüncü…Bazısında her üçü de var…Daha fazlası da…Sığdırsınlar hayatlarını eve!

Tamam da, bu insanlar, bu rahatsızlıklarla zaten yıllardan beri birlikte yaşamıyorlar mı? 

Duygusallığın en üst perdesinden, “Yaşımız başımıza bela oldu” diyorlar!

Duymadıysanız, duyurmuş olalım!

Bu insanlar için 2020 yılı, hafakanların bastığı, bunalımlarım yaşandığı, kendilerini dışarıya atma ihtiyacının en fazla hissedildiği bir yıl oldu!

Çünkü, Korona ve ekonomi 65 yaş ve üstünü çok hırpaladı.

Hayatını kaybedenlerin yüzde 92’sini bu yaş grubu teşkil ediyordu.

Bunların dışında yaşanan en güzel şey ne mi oldu? Devletimiz, Avrupa ve Amerika gibi yapmadı. Bu yaşlı gruba sahip çıktı. Bu sahip çıkış, 65 yaş ve üstü insanımızı duygulandırdı. Gözlerini doldurdu.

Bizim evlatlarımız böyle bir dar günde…Böyle bir ölüm-kalım gününde…Böyle kritik bir günde…

Bizi yalnız bırakmadı…Elimizden tuttu…Korumaya çalıştı…

Halimizi ahvalimizi sordu, işimizi oldukça kolaylaştırdı diye gözleri yaşlı dualar etti.

 

*****

Korona istatistikleri ve rakamları gerek dünyada, gerekse de ülkemizde Koronadan en çok zarar gören 65 yaş ve üstü insanlar olunca, tedbirler adım adım bu yaş grubuna tanınan dışarıya çıkma toleransını geri çekmek olarak uygulanmaya başladı.

65 yaş ve üstü insanlar kural ve kaidelere öylesine titizlikle uydular ki, bunu görmeyende bilmeyende kalmadı.

Bu yaş grubu, bir gün bile maskesiz sokağa çıkmadı!

Maskesi ne çene altındaydı…

Ne de kolunda…

Ne evde unuttum bahanesine sığındı,

Ne de dükkanda, masanın çekmecesinde dedi…

Mesafe konusunda hassastı. Koronanın çok sevdiği kalabalıklara dalmadı.

Ancak, ona bulaştıranlar, hep kendi grubunda olmayanlardı.

Hijyen konusunda da çok dikkatliydi.

Gençler hiyen-mijyen dedi dalga geçti. Kolonya hangi marka olsun, Korona hangi kolonyayı sevmiyormuş diye takılma peşindeyken, 65 yaş ve üstü olanlar hijyenle barışık olmaya devam etti.

Ne gariptir ki, yasaklama kararlarında piyango, yine geldi 65 yaş ve üstüne vurdu!

 

*****

Şimdi olacağı şu!

65 yaş ve üstü olanlar, her sabah sekiz gibi kalkacak.

Kahvaltısını yapacak, haplarını içecek.

Saatin 10 olmasını iple çekecek.

Sonra çıkacak dışarı. Ne işi varsa saat 13’e kadar koştura koştura bitirecek. 

Saat 13 olmadan, kendini eve atacak!

Üç saatte artık ne yapabilirse, neye yetişebilirse…

İşi gücü yetişmediyse, bazı işlerini ertesi güne erteleyecek...

Ertesi gün yine sekizde kalkacak, daha ertesi gün yine… Daha ertesi gün yine…

En azından biraz yürüyecek, ayakları açılacak…

Üç saatliğine mutlu ve bahtiyar olacak!

Koşuşturma ise yanına kâr kalacak!

 

*****

65 yaş ve üstü Koronayı bulaştırma riski olmayan tek grup.

Maske takmayanlar, Koronayı kaale almayanlar, hâlâ bana hiçbir şey olmaz ısrarında olanlar saat 10.00’dan akşam 20.00’ye kadar her yerde cirit atacaklar!  

Düğünlerde halay çekecekler!

Ne taziyelerden vazgeçecekler, nede asker uğurlamalardan!

Ne oyun oynamayı bırakacaklar, ne vur patlasın, çal oynasın babından eğlenceleri…

Maske takmayacaklar, mesafe umurlarında olmayacak, hijyenin kenarından bile geçmeyecekler!

Cezalara aldırmamaya devam edecekler

Ceza kesersen kes diye kafa tutanlar yine onlar olacak!

Ne yapsın 65 yaş ve üstü?

Bu üç saatlik süre, hayatınızı eve sığdırın, evinizde kalın, sağlıklı kalın demek mi?

Keşke hayat eve sığabilseydi, ne yazık ki, hayat eve sığmıyor! Sizler hayatı eve sığdırdınız da, bu yaş grubu mu, görmezden geldi? Evde hayat var, diyen sloganlı yaklaşımlar bu gruba giren insanımızı bütün bir yıl boyunca çok bunalttı.

Neden 65 yaş ve üstü insanları anlamak istemiyorsunuz?

 

*****

Sevmeyi anladık, saygıyı da…

65 yaş ve üstü insanları da, efkâr basmaz mı sanıyorsunuz?

Bu insanların hava almaya, şöyle bir dolaşmaya ihtiyaçları yok mu?

İnanın bu üç saat uygulaması en çok onları yaraladı.

Ne yapıyor ki bu insanlar?

Çok, çok eşini de yanına alıp, bir yerde oturuyor. Durumuna göre küçük marketlerden ve bakkallardan bir şeyler alıyor.

Bir dostunu arkadaşını gördüğünde, sosyal mesafeye özen gösterip ayak üstü sohbet ediyor!

Birçoğu dışarıda ne çay içiyor, nede birkaç lokma da olsa bir şeyler yiyor.

Bu yaşlı insanların kendini dışarı atma ihtiyacı olamaz mı?

Evde bunalamazlar mı?

Sıkılamazlar mı?

Bu yapılanların nasıl bir korumacılık olduğunu anlayamadı gitti 65 yaş ve üstü.

 

*****

B yaşlı insanların neredeyse tamamı korona ile tanıştı. Karantina yüzü görmeyen belki de hiç kalmadı.

Dostlarını, yakınlarını, arkadaşlarını çok acı bir şekilde kaybettiler, onların cenazelerine katılma imkanından mahrum kaldılar.

65 yaş ve üstü insanımız için, 2020 hüzün yılı oldu…

Kendilerini dışarı atma ihtiyacı hissetmeleri biraz da ondan…

Bu türden kararlar onları üzmekten ve yaralamaktan başka hiçbir işe yaramıyor.

Hele o sloganlar, git gide itici gelmeye başladı.

Bize, oturun oturduğunuz yerde, dışarıda ölüp de başımıza bela olmayın, gidin evinizde ölün der gibi bu yasaklamalar diye de serzenişte bulunuyorlar.

Bu satırların yazarı ve 65 yaş ve üstü birisi olarak, bu gruba giren insanların hislerine ne kadar tercüman olabildim bilemiyorum.

Yaşımız başımıza bela oldu diyen bu duygusal insanların, kendilerini dışarıya atma ihtiyacını, nefes alma ihtiyacını dilerim, büyüklerimiz bir daha gözden geçirirler!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Erol Sunat Arşivi

Sazan

17 Nisan 2024 Çarşamba 00:02
SON YAZILAR