Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

Bayram sonrası

Bayram sonrası

Sayılı günler çabuk geçermiş. Mübarek Ramazan ayı ve bayramını geride bıraktık. Şimdi bayram sonrası herkes zinde ve şuurlu bir şekilde günlük rutinlerinin ve işlerinin derdine/peşine düşecek. Ramazan ayının ve şuurunun, sorumluluklarının bilincinde olan ve bu kutlu yolda ilerlemeye devam edenlere ne mutlu.

Yaşanan her türlü olumlu ve olumsuz durumu tevekkül etmede, karşılaşılan iyi ya da kötü huylu herkesten bir ders çıkarabilmek en doğrusu. Çok öncelerden önem verdiğimiz, büyük bir heyecanla beklediğimiz neticeleri şimdi hatırlayıverdiğimizde ya ayrıntılar aklımıza gelmiyor, ya da aynı etkiyi idrak edemiyoruz. Derdin biri başlıyor, biri bitiyor; güzelliğin de biri başlıyor, öteki bitiyor. Hayatımızı bu döngü içerisinde tüketip gidiyoruz.

Vakti zamanında özellikle spor sayfalarında büyük maçlar için atılan başlıkları, spotları, açıklamaları hatırlayın lütfen; “Asrın maçı”, “Bu gece hayat duracak; gözler, gönüller bilmem ne maçına kilitlenecek”, “Yıllarca hep hatırlanacak, yaşanacak ölümsüz bir maç izledik” ve daha fazlası. Ne oldu, hepsi yalan oldu gitti; tıpkı bir gün hayatımızın da elimizden uçuverip gitmesi gibi.

Her ölüm ölen için dünyanın sonudur, kıyametidir. Ölmek üzere olan insanlara dünyanın en pahalı arabalarını, evlerini, cep telefonlarını, dünyanın cennet misali gezilecek yerlerini… altın tepsiler içinde sunsanız da zerre miskal anlamı, değeri olur mu, elbette ki olmaz. O yüzden dünyaya boşuna sürgün yeri denilmemiştir. Üç günlük dünya… Aslolan ebedi yurdumuz, istirahatgâhımız.

Mukaddes devletimizin tarihinde yaşanan olumlu, olumsuz dönüm noktaları gibi yaklaşık bir ay içinde gerçekleşecek olan seçimler de unutulup gidecek. Türklerin tarihinde pek çok devlet ve imparatorluk kurulmuş ve yıkılmış; lâkin her zaman yerine yeni bir Türk devleti kurulmuştur. Tabiat boşluk kaldırmaz. Gidenin yerine mutlak surette bir yenisi gelir. Gelir gelmesine ama yeni gelenin bayrağı altında nasıl ve ne şartlar altında yaşayacağımızdır mühim olan: Bir Suriye, Irak, Yemen, Lübnan, Ukrayna vs. gbi mi yoksa bağımsız, şanlı ve şerefli bir Türkiye Cumhuriyeti, Müslüman Türk vatandaşı gibi mi? Öte yandan kazanımların yok olarak her şeye sil baştan başlamak da mümkün. Bir düşünün yıllarca bin bir emek ve fedakârlıkla oluşturulan tüm yapı, kurum, kuruluş ve değerlerin bir anda elden avuçtan gidivermesi ne hazin, ne yürek yakıcı bir derttir; Allah korusun…

Para, pul, patates, soğan, et vd. kaybedilir, kazanılır, azalır, çoğalır, yeni baştan başlanabilir; hata vardır, yanlış vardır. Hataların telâfisi mümkündür, ya yanlışların?

Eskiden birlik beraberliğimize kast edenler emellerini gizlerler, ortaya koyacakları senaryoları gizli saklı oynarlardı. Ağızlarından çıkan ima ve algı yüklü kirli cümleleri şifreli bir şekilde kamuoyuna fâş ederlerdi. Şimdi kartlar açık oynanıyor. Kimin, kiminle ve ne amaçla beraber olduğu, ne amaçlara hizmet ettikleri tüm çıplaklığıyla ortada. Kutlu tarihimiz gerek Abdülhamid, gerek Özal ve başka pek çok vakanın sahnelendiği ibret verici misallerle dolu. Bizi dış mihrakların normal yollarla ve mertçe savaş yoluyla yıkamayacağı gerçeği kafalarda mıh gibi çakılıyken, Batı bunun farkındayken strateji değiştirdiler ve içimizdeki hainleri satın alarak başka bir savaşın içine girdiler. Ne de olsa sabırla asırlardır ilmek ilmek işledikleri plânların, çabaların boşa gitmesi kabul edilecek, hazmedilecek bir durum değil. Onlar kimin değerinin ne olduğunu, kimin kaç paraya satın alınacağını iyi bildikleri için bu uğurda milyarlarca doları sarf etmekten imtina etmediler. Ne de olsa ekonomik güçleri sömürgeleştirdikleri ve çöktükleri ülkeler sayesinde sınırsızdı. Dün denediler; Abdülhamid’i, Osmanlı’yı yıktılar. Şimdi de Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalamanın, eskisi gibi emir erleri yapmanın peşindeler.

Yine başaramayacaklar Allah’ın izniyle. Türkiye Cumhuriyeti ve Türkler ilelebet payidar kalacaklar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR