Ahmet Öztemel

Ahmet Öztemel

EĞİTİM  ŞART DA…KEŞKE ÖNEMSESEK

EĞİTİM  ŞART DA…KEŞKE ÖNEMSESEK

Bir eğitim öğretim yılı daha sona erdi. Eskiden bu dönemlerde uzmanlar karnesinde zayıfı bulunan öğrencilere velilerinin nasıl davranması gerektiğini anlatırlardı; günümüzde maaşallah öğrencilerimiz süper başarılı; okula devam edenler teşekkür, biraz gayret gösterenler takdir aldılar; o günler geride kaldı; bol kitap okumalı hayırlı tatiller; 17 bin birincili TEOG sınav sonuçları ile yeni okullarına kavuşacak çocuklarımıza ve üniversite giriş maratonu devam eden gençlerimize başarılar diliyorum. Her alanda eğitim seferberliğimiz şart ama önemsiyor muyuz emin değilim. Buyurun birkaç sektörde eğitime verilen önem;

Geçen yıl bu zamanlarda gazete haberi oldu. Hastanede yatmakta iken kan şekeri bir türlü regüle edilemeyen hastanın başında hoca “bir enfeksiyon veya stres kaynağı mı var?” diye sorunca hastamız ağlamaya başlar. Kendisi şehit annesidir ancak klinik bihaberdir. Hatta sn. hocamız hastanın başına “şehit annesidir, üff bile denilmeyecek” yazısı asar. Doktorumuzdan övgüyle söz edilen haber aslında tıp eğitimindeki bir sorunu ortaya koymaktadır ancak hiç üzerinde durulmadı. Hasta değerlendirme ve yatan hasta hazırlamada anamnez (hastayı özgeçmiş, soygeçmişi ile sorgulama) işin olmazsa olmazıdır. Hiç kimse artık hekimler hastayı hazırlarken özgeçmiş-soygeçmiş sorgulamasını bile terk mi etti ki durum yatışın artık kaçıncı gününde hoca sorgusunda ortaya çıktı demedi. Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta “adamın biri doktora gitmiş… gidiş o gidiş” adlı kitabı yazdı; eleştirilere gene kimse ses etmedi. Kısaca insan sağlığının vefakâr emekçileri hekim ve hemşire eğitimindeki sıkıntılar ve yeterlilik sanki göz ardı ediliyor.

Yıllar önce iş sağlığı konusunda eğitim veren bir yapının içinde eğitici olarak bulunmuştum. O günlerde kursiyer kaydetmede en önemli rakiplerimiz bizden daha iyi eğitim verme iddiasındaki kuruluşlar değil; en ucuz fiyat, en uzun vade ve en önemlisi devam sorununa devamsızlık garantisi verebilen kuruluşlardı. Kursiyerlerimizde de en iyi eğitimi alma değil, en kolay ve devam etmeden süreci tamamlama arzusu ön plandaydı. Bugünlerde iş sağlığı alanında iş yeri hekimi olarak sahadayım. İzlenimim iş kazalarını önlemede en önemli unsurlardan eğitimin önemi zerre kadar yok işyeri sahiplerinde maalesef. Oysa hatalı davranışları düzeltmede eğitim işin olmazsa olmazı. İşe girişte verdiğiniz dört saatlik eğitim işverenlerin gözünde iş gücü; çalışacakların ise yevmiye kaybı. İmzaları attırıp sertifikaları eğitimsiz veren ortak sağlık güvenlik kurumu en iyi ortak sağlık güvenlik kurumu. Çalışanlara verilecek hizmet içi eğitimi yasada olduğu gibi mesai saatleri içinde vermek çile hatta işverenin çalıştığı ortak sağlık güvenlik firmasını değiştirme nedeni neredeyse. Yemek veya dinlenme saatlerine sıkıştırılmış eğitim ise çalışanlara olumsuz motivasyon; dolayısıyla yararsız. Mesai saatleri içinde eğitime sıcak bakan ve “çalışanın istirahat saatinden çalamam” diyen firmam neredeyse iki yüz firma arasında üç. (Ankara için konuşuyorum; Me-ye Murat/Yaşar Çerçi; Algün Gürsel bey ve DMS Selçuk Demiroğlu, örnek olması dileğiyle teşekkür ediyorum)

Yıllar önce araç kullanmayı ve ehliyet sınavına hazırlanmayı babalarımızdan öğrenirdik. Şimdi herkes mektepli. Kurs mezunu sürücülerimiz sahada. Araç kullanmayı babalarımızdan öğrenirken bize slalom yapma, emniyet şeridine dalarak sağdan geçme, istenilen şeritten giderken dönüş yoluna gelindiğinde direk dönüş şeridine araçların önünü keserek dalma gibi kurallar(!) öğretilmemişti. Şimdi herkes kurs mezunu olduğuna göre bunların eğiticisi kim? Allah korusun, vebâli düşünen var mı? Bana ehliyet sürücü kursuna gidenlerden teorik derslere; ilkyardım dersine devam eden var mı biri gösterebilir mi? Böyle hayati bir konuda bile işin kolayına kaçıyor; eğitimin önemine boş veriyoruz. Eğitim aileden başlar. O zaman az da olsa karşılaştığımız toplum kurallarına boşveren, en basit uyarınızda özür dilemek yerine afedersiniz çemkirmeyi özgüven sayan gençleri yetiştirenler kimler? Saygı ile.

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Öztemel Arşivi
SON YAZILAR