Pandemiye kurban giden bir başka kültür değerimiz de Hoca Nasreddin! Adı dahi gülümsemeye ve tebessüm etmeye sebep olan Hoca Nasreddin!

Bir türlü barışamadığımız, Konya’ya getiremediğimiz!

Konya sokaklarında caddelerinde, dolaştıramadığımız!

Kendimize mal edemediğimiz!

Akşehir’de kendi haline bıraktığımız!

İstenilen ölçüde elinden tutmadığımız!

Destek vermediğimiz!

Vermek istemediğimiz!

Bir kültür değerimiz!

Neden mi?

Çünkü geçinmeye gönlümüz yok!

Çünkü, Nasreddin Hoca maya çalıyor!

Bakmayın siz Akşehir gölünün bir baştan bir başa yoğurt kesilmediğine…

Gölün yoğurt tutması başka, Akşehir’in kültür ve turizm mayası tutması çok daha başka…

Nasreddin Hocanın, Akşehir’e çaldığı kültür ve turizm mayası öyle güzel tuttu ki, bu sütunlardan Nasreddin Hocaya sahip çıkan bütün Akşehir Belediye Başkanlarına ve Akşehirlilere sevgi ve saygılarımı sunuyorum.

Gel Hocam, bir mayada Konya’ya çal!

Çal ki, kültürümüz ve turizmimiz maya tutsun!

Çünkü, sen gelmezsen, sen o mayayı çalmazsan, kültür ve turizm daha çok boynu bükük, gözü yaşlı, gözleri yollarda seni bekleyecekler!

*****

Nasreddin Hoca şenliğini beş güne yayma başarısını gösteren Akşehir, Konya’ya örnek olabilecek çok hoş adımlar atmaya devam ediyor.

Hatırlarsanız biz Şerbet-i Veladet törenlerini dahi “kısa kes Aydın havası olsun” babından birkaç saatte az bitirmedik!

Bizde her kültür ve turizm töreni birkaç saatlik!

Kültür törenleri, bir türlü bayram havasına bürünemiyor!

Üç-beş gün süremiyor!

31 İlçenin hepsini birden içine alıp, günlere yayılamıyor, yayılmayı düşünmek dahi istemiyor!

Sıkılanlar, bunalanlar mı çok?

Kültürle arası limoni olanlarımızda artış mı var?

Anlayacağınız var bir şeyler…

Nasreddin Hoca Şenliklerinin birçoğuna katılmışlardan biri olarak, maya çalma konusuna değinmek isterim.

Nasreddin Hocanın Akşehir’e çalmış olduğu kültür mayası pek güzel tutmuş görünüyor.

Bu sütunların yazarı olarak, her Akşehir dönüşünde Kültürle ilgilenen kardeşlerimize, Nasreddin Hocayı neden Konya’ya davet etmiyorsunuz, Temsili Nasreddin Hoca, Mevlana Caddesinde şöyle bir yarım saat kadar yürüse, insanımızla hasbihal etse, kıyamet mi kopar diye, az yazmadım!

*****

Hocamın davet meselesinin neden hiç gündeme gelmediği maya meselesinde saklı!

Konya’ya gelse, bir kültür mayası da bu şehre çalacak!

Biz zaten kültürle bir küs, bir barışık yıllar geçirmiyor muyuz?

Kültür eserlerinin tadilatlarını, onarımlarını dahi 400 gün deyip, 500 gün deyip nedense o günler içinde neden bitiremediğimizi nasıl anlatsak?

Zaman çalanımız çok, maya çalanımız yok!

Geçinmeye gönlümüz olmayınca, neden getirelim ki, neden çağıralım ki, Nasreddin Hocayı?

Bize kültür mayası ve turizm mayası çalacak bir Nasreddin Hoca lazım! Hem de hemen!

Akşehir’de göl yoktu…

Kanaletlerde maya çaldı Nasreddin Hoca…

Bizde suni göletler çok!

Parklarımız sağ olsun!

Mayayı yeter ki bir yerde çalsın!

O maya, birde bakmışsınız ne kadar atıl durumda bekleyen mekan varsa kaplar geçer inanın.

Maya bu…

Bedestene de yeter… Alaeddin Tepesine de…

Kültüre de yeter, turizme de…

*****

Ah Nasreddin Hocam ah! Benden uzak ol da, ister Akşehir’e, ister Eskişehir’e yakın ol der gibiyiz. Sana şiddetle ihtiyacı olan bu şehrin kapsından içeriye neden alınmadığını soran, merak eden de yok!

Güldürürken düşündüren,

Haksızlıklara incitmeden kırmadan, karşı koyan.

İnsanların kusurlarını ifade ederken karşısındakini rencide etmeyen nüktelerle sözlerini söyleyen o değil mi? 

Nasreddin Hoca, içimizden biri. Bizden biri. Büyüklenmesi, insanlara tepeden bakması yok. Gösterişi sevmediği, yalandan, riyadan kaçındığı cümle hikayelerinde mevcut…

Söz ustası…Sözleri zaman zaman kılıçtan keskin! Zaman zaman yumuşacık!

Herkes kıssadan hisse diyerek nasibini alır-gider cinsten!

Öyle ki,  laf doğru olunca, kızsanız ne çare…

Muhatabınız sözünü Hoca gibi kırmadan ve incitmeden söylüyorsa ne diyeceksiniz?

Hoca için Kadı da bir, halktan biride!

Kim neyi hak etmişse cevabını almış zaten!

Haksızlıklara karşı çıkmada kullandığı üslup ise kimsede olmadığı içindir ki, onu aramadığımız gün yok! Olsaydı, değil şehirlerimiz, ülkemiz barışır, ortalık güllük gülistanlık olurdu.

*****

Hocanın insanlara yaklaşımına bakıldığında manevi yönden de güçlü olduğu göze çarpar.

Onda küfür, hakaret, azarlama yoktur.

Halkı güldürürken, ibretler veren bir bakış açısı mevcuttur.

Hoca zengini de, fakiri de, cimriyi de yola getirmesini bilir.

Öylesine nükteler yapar ki, insanlar pişman olurlar,

Yanıldıklarını açık açık görürler hem de herkesin içinde.

Lafını, sözünü sakınmaması…İçinden geldiği gibi davranması yani dobra, dobra olması…

Onu halkın gözünde daha da yüceltmiştir.

O birçok kişinin söyleyemediklerini, çekindiklerini, söyleyerek halkın hislerine tercüman olduğu içindir ki, bugün Nasreddin Hocaya o kadar çok ihtiyacımız var ki…

Sadece gülmek için değil elbette,

İster ibret almak için deyin, ister hizaya gelmek için, ister eğriyi-doğruyu ayırt etmek için, yeter ki seçin birini!

*****

Öyle bir maya, özünde, sözünde kültür olan bir Payitahta tutmayacakta nerede tutacak?

Her kazılan yerden tarih fışkıran bir şehirde turizm mayası nasıl tutmaz?

Zazadın Handan, Kızılören Hanına kadar öyle ulaşır ki şaşar kalırsınız!

Cümle Selçuklu eserlerini, höyükleri, tepeleri de aşarda, bunca yıl neden bu kadar çok bekledik dersiniz!

Bizim Nasreddin Hoca gibi kültürümüze maya çalan bir değerimiz var, bütün dünyanın ondan haberi var, maalesef bizim yok!