Özellikle siyasi büyüklerimiz, dostlarımız bizi “Kardeşim sen de doymuyorsun? Terminal binası, terminal binası diye yıllarca yazıp durdun, şimdide VIP, CIP diye nereden çıkartıyorsun demesinler”…

Çünkü biz bu köşede hiçbir zaman kendimiz için bir şeyleri dile getirmiyoruz. Allah rızası için dönüp yazdığımız yazılara bir bakın. Hangisi bizim evin yolu, hangisi gazete binamızın park yeri, hangisi anamızın babamızın suyu, kanalizasyonu…

Haa bizim oturduğumuz yerler, gidip geldiğimiz yerler mükemmel de onun için mi yazmıyoruz?

Yooo çöpse bizim sokakta da aynısı, rögar kokusundan eve apartmana girilmiyor, astım hastası olan eşim hava kirliliğinden camı bile açtırmıyor, hırsızlar mahallede cirit atıyor, şehrin göbeğinde babam sabah namazına giderken sürüler halinde dolaşan sokak köpeklerinden korunmak için baston kullanmaya başladı, daha birkaç gün önce akşam (Pazartesi günü) yağmur durduktan sonra Numune Hastanesi’nin oradan Meram’a bir saatte eve gidebildik çünkü trafik kitlenmişti …. Hangi birini yazalım ki..

Ama biz bunların hiçbirini bugüne kadar dile getirmedik inşallah bundan sonra da getirmeyeceğiz. Çünkü bunlar bir yerde bizim şahsi meselemizdi. Ya şaşırıp bir de bunları yazmaya kalksak bizi ne yaparlar bir bilseniz.

……

Biz sizlerden gelenleri yazmaya devam edeceğiz. Her doğruyu, acı gerçekleri yazamasak da ucunu kanatmayı gücümüz yettikçe inşallah sürdüreceğiz.

……..

Van’da, Erzincan’da, Trabzon’da modern adam gibi havaalanları terminalleri varken biz yıllarca amele! muamelesi gördük. En nihayetinde Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun açılış törenini gerçekleştirdiği yeni terminal binası açıldı.

Şahsen ben gittiğimde burasını beğenmiştim ve bunu da burada dile getirmiştik. Ancak her geçen günün ardından yeni terminal ile de ilgili şikayetler gelmeye başladı. Mesela iş adamlarımız ikide bir arayıp “Uğur bir yazsana bizim CIP salonu niye açılmıyor?” diyorlardı. Herkesten özür dilerim ama CIP salon diye bir şeyi ilk defa duyuyordum. Bu üç beş şikayete “PEKİ” dedim ama dün bir iş adamı abimiz yine aynı şeyi söyleyince herif gibi, “Abi o dediğin salonu bir kodlasana vallahi ben bilmiyorum” dedim. Çünkü biz sade bir vatandaşız. VIP’ı mesleğimiz gereği biliyoruz da CIP de nereden çıkmıştı?

İsterseniz iki cümle ile küçük bir hatırlatma yapalım. VIP; Protokol anlamında çok önemli kişi anlamına geliyor. Havaalanında, tren garında VIP salonlar var. Bunları da bizim önemli büyüklerimiz kullanırlar.

İşte bir de CIP Salonu varmış. Bu da ticaretle uğraşan önemli kişilerin ağırlamasında THY'nin havaalanlarında tahsis ettiği özel mekânlarmış. Ve bu mekanlar bırakın Ankara, İstanbul, İzmir’i Dalaman’dan Trabzon’a, Gaziantep’ten, Kayseri havaalanlarına kadar pek çok havaalanında iş adamlarına hizmet veriyormuş.

Bu salon yeni Konya hava terminalinde de varmış. Ancak iş adamlarımızın şikayetlerine göre kapalıymış. Bazı hızlı iş adamları bu durumu terminalde yetkilere soruyorlarmış ama cevap alamıyorlarmış. Ben de ısrarla beni arayanlara, “Abi siz niye oradaki amirle memurla kavga ediyorsunuz ki. O garipler emir kulu. Siz bağlı olduğunuz oda başkanları ile vekillerimiz ile her dakika birliktesiniz. Ya da bir Alo kadar yakınsınız. Niye kendi başkanlarınıza söylemiyorsunuz da bana tetikçilik yaptırıyorsunuz” da dedim.

Yooo illa biz yazacağız. O zaman yazıyoruz. Bizim güzel mütevazi iş adamlarımız için hakları olan CIP salonlarını Allah rızası için açın artık. Orası süs salonu mu?

GÜNÜN OKKALI SÖZÜİ

İnsanların yüzünde taşıdığı, sırtında taşıdığından daha önemlidir…

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Yasal haklarımızı yasal çerçevede aramayı öğrendiğimiz zaman ADAM oluruz