Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

KESER DÖNER SAP DÖNER GÜN GELİR HESAP DÖNER

KESER DÖNER SAP DÖNER GÜN GELİR HESAP DÖNER

Savaşlara ve zulümlere boğulmuş dünyamızda zulmeden muktedirler(!) ve zulme uğrayan mazlumlar bir süre işlerine ara verdiler, görünmeyen sinsi bir düşmanla mücadele ediyorlar. Her şeye gücünün yettiğine inandığımız, her türlü teknolojik donanımla her şeyi halleden modern güçler(!) gözle görülemeyen, ne olduğu tam olarak bilinmeyen ve bulunamayan, ilacına da güç yetiremedikleri bir virüsle boğuşuyorlar. En çok vaka ve ölümler bu gelişmiş, modern, güçlü dediğimiz ülkelerde yaşanıyor: Amerika, İngiltere, Çin…

İbret almasını bilenler için şüphesiz bu sorundan çıkarılacak pek çok ders var. Hz. Ömer’in, Hz. Ali’nin sözlerini hatırlıyoruz, daha düne kadar kolaylıkla ve hep yapacağımızı sandığımız en basit tokalaşmalardan, sarılmalardan, yüz yüze kalabalık muhabbetlerden dahi mahrumuz.

Tarumar ettikleri ülkelerdeki çaresiz ve acılara boğdukları Suriyelilerin, Filistinlilerin, Arakanlıların ve daha pek çok mazlum halkın ne yaşadığını ve nasıl yaşadığını zerre miskal düşünmeden Firavunvari ahlaksız zulümlerini sürdüren İsrail de Amerika da ve pek çok modern ülke(!) şimdi kendileri pek çok şeyden mahrum. Ders almaları gereken durumda, dipsiz çukurlarında boğulurken ne kadar acizler, mazlum maskesindeler.Acaba hayatlarını mahvettikleri kendi halindeki yuvaların vebalini hatırlarlar, ders çıkarırlar mı?

Yaşadıkları ülkeyi ve kendi vatandaşını küçük gören, ‘bu toplumda bu insanlarla yaşanmaz, cahiller, yobazlar, bidon kafalılar’ diyenler, ‘maalesef Türk’üm buna ben karar vermedim’ diyen hainler daha düne kadar kötüledikleri bu güzel ve kadim ülkeye gelmenin, yaşamanın yollarını arıyorlar.

Övdükleri ülkelerin çağdaş yönetimleri(!) yaşlı insanları gözden çıkarıp ölüme mahkum ederken, yaşına bakmadan parası olmadığından kapının önüne koyup ölüme terk ederken, tüm hakikat tüm çıplaklığıyla ayan beyan meydandayken hala ülkelerini kötülemenin, yetersiz görmenin, sokağa çıkma yasaklarıyla topyekün bir kaos çıkarmanın peşindeler.

İngiltere’de, Amerika’da, İtalya ve İspanyada dünyanın dört köşesinde yetkililer çaresiz. Ölüler sokaklarda, yürüdükleri yollarda, cenazeler bir çöp torbası gibi toprağın altına gömülmekte. Eziyet ettikleri, hor gördükleri ülkelerden yardım istiyorlar; ‘ Bize maske verin, cenaze torbası verin, test kiti verin vs.’. Kendi aralarında birbirlerine parası ödenmiş sağlık malzemelerine çöküyor, çalıyorlar. Kibir abidesi Trump dahi yüzbinlerce ölüm vakası telaffuz ediyor. İbadet etmelerine, yaşamalarına izin vermedikleri Müslüman halklar bu zalimlere yardım etmek için bağış kampanyaları düzenliyorlar. Camilerini bombaladıkları, namaz kılanlarını öldürdükleri dinin ezanını, duasını, kitabını dinliyorlar. Kimileri gözyaşı içinde, Allah hidayet versin inşallah doğru yolu bulma iştiyakındalar. Kendilerinden başka güçlü olmadığına, her şeyin üstesinden geleceğine inanan şaşkınlar yüce Yaradana dua etmeye başladılar. ‘Sizi Allah’a şikayet edeceğim’ diyen, yaşamasına izin vermedikleri çocuğun o duasının, feryadının faturasının kesilmeyeceğini mı sandılar?

Din kardeşlerimiz, aynı kanı taşıdığımız soydaşlarımız ebedi düşmanlarımız Çin, İran gibi zalim yönetimlerin elinde dayanılmaz acılara gark olurken yapacağımız, elimizden gelen dua etmekti, yardım kampanyalarına gücümüzce destek olmaktı, imanımız, inancımız, şiarımız mazlumun ahının er ya da geç çıkacağına olan teslimiyetimizdi, tesellimizdi. Zulmedenler için yaklaşıyordu, yaklaşmakta olan…

Hayat inanılmaz sahneleri vizyona sokarken, küresel dengeler ters yüz olurken;  güzel ülkemiz kendi vatandaşına da dünyaya da her konuda merhamet ve vicdan dersi verirken, daha düne kadar kendilerine her türlü kötülüğü yapan milletlere Müslümanlar yardımlar toplarken maalesef içimizdeki tüm değer değer yargılarını kaybetmiş, vatan millet din dil bayrak şuurundan nasiplenememiş ahlaksız soytarılar kutsal kitabımızla alay ettiler, canı gönülden tüm milletin el ele verdiği bağış kampanyasını ‘Dilen Ertuğrul’ hastagi altında gündeme soktular ve daha pek çok şey. (Ara figan: Ah Şener Şen, ah; ‘Dilen Ertuğrul’ öyle mi!..)

Dünyanın süper gücü Amerika’da virüs tedavisinde en basit tedavi masraflarında kapı 30-40 bin dolardan açılıyor, tedavi sürecindeki yemek ve diğer masraflarını hastaya fatura ediyor. Ülkelerin çoğu kendi vatandaşlarını vatanlara getiremiyor. Ya güzel ülkmiz, cennetimiz, Türkiyemiz… Bunları uzun uzun anlatmaya gerek yok, gören görüyor, görmeyenlerse ne yapsanız görmezler.

Şüphesiz her şeyi bilen, gören, her şeye gücü yeten ve her şeye karar veren yüce Rabbimiz iğne ucu kadar iyiliğin de kötülüğün de karşılığını verecektir. İnancımız, imanımız

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR