Torku Konyaspor ligin son üç haftalık dilimine sadece bir puan parolasıyla girdi. Alacağı bir puan temsilcimizin matematiksel olarak üçüncülüğünü tescil ediyordu. Kendi saha ve seyircisi önünde Kasımpaşa’yı konuk etti. Yeşil beyazlı ekip stresten uzak bu müsabakaya hakem Ali Palabıyık’ın santra düdüğüyle yine alışageldiğimiz şekilde hızlı başladı.

Baskılı ve mücadeleci oyun anlayışı gol getirmeyince on dakikalık dilimden sonra topu Kasımpaşa'ya kendi ayağımızla al oyna diye teslim ettik desem yanılmamış olurum. On beş dakika Kasımpaşa baskısının ardından tekrar oyununa ortak olduk. Özellikle sağ bekten Skubic ile etkili ataklar geliştirsek de son toplarda beceriksiz olunca sonuca gidemedik. Volkan Fındıklı'nın aklı sahada değil gibi bir izlenim verince orta alanda adeta bir eksikle oynadık. İlk yarının son on beş dakikalık diliminde oyuna tekrar tempo kazandırınca Douglas’ın sol kanattan geliştirdiği atağa Paşa ayak koyunca öne geçmeye başardık. İlk yarı takımlarını destekleyen taraftarların “Bir şarkısın sen, ömür boyu sürecek” nostalji tezahüratı altında hakem Ali Palabıyık'ın son düdüğü çalmasıyla sona erdi.

İlk yarıda olduğu gibi ikinci yarıya da her iki takımda çok hızlı başladı. Top adeta bir o kale önünde bir bu kale önünde gitti geldi. Temsilcimiz farkı ikiye çıkarıp biraz rahatlamak isterken Paşa da Avrupa yarışından kopmamak adına adeta canını dişine takıp bir gol bulma derdine düştü. Her iki takım da tabelayı değiştirmek adına yaptığı kontra ve organize ataklarla adeta ikinci yarının ilk on dakikasında golü kokladı. Becerikli olan skoru değiştirecekti ki sahneye bu sefer de Abdou Razzack Traore çıktı ve Torku Konyaspor’un ikinci golüne imzasını attı.

Skor avantajıyla rahatlayan yeşil beyazlı ekip oyun disiplinden kopmayınca Rangelov ile ciddi bir ataktan da yararlanamadı. Kalan dakikalarda savunma bloğunu kırmayı başaramayan Paşa’nın uzaktan cılız şutları Kırıntılı’nın eldivenlerine takıldı. Skubic'in sahada verdiği performans adeta büyüleyiciydi. Ali Turan, Ömer Ali Şahiner ve Ali Çamdalı’da sahanın enleri arasına isimlerini yazdıran oyuncular oldu.

Maçın belli periyotlarındaki yapılan verkaçlar ve aradan derinlemesine isabet yüzdesi yüksek paslar oyunun heyecan verici yanlarıydı. Ve Aykut Kocaman adeta bu sene duran top taktiği ile mücadele ettiği tüm rakiplerin umudunu gömdü. Daha önce çalışılmış korner organizasyonu Traore’ye jeneriklik gol kazandırırken Kocaman’ın da üstün zekası bir kez daha tescillenmiş oldu. Zor olan müsabakayı stresten uzak ve kılıfına göre oynayınca kolaya çevirip üç puan almayı başardık. Bu üç puan bizi Avrupa kupalarında direk gruplarda oynamanın kapılarını açtı. Açtı açmasına da galip gelsek de hakem Ali Palabıyık’a laf etmeden geçemeyeceğim. Palabıyık tek kelimeyle rezalet bir maç yönetti. Ligin son haftalarında aklı Ramazan öncesi yapacağı tatil keyfinde değilse art niyetli olduğunu düşünüyorum. Son olarak dünya evine girecek olan oyuncumuz Ömer Ali Şahiner ve kıymetli eşini tebrik ediyor, ömür boyu mutluluklar diliyorum. Adettendir, Rabbim sizi bir yastıkta ağız tadıyla kocatsın.