Prof. Dr. Fikret Akınerdem

Prof. Dr. Fikret Akınerdem

KONYA PARKLARINDA YÜRÜYÜŞ YAPMAK KOLAY MI?

KONYA PARKLARINDA YÜRÜYÜŞ YAPMAK KOLAY MI?

Tanıyanlar iyi bir spor düşkünü, ancak kilo ve sigara düşmanı olduğumu bilir. Buna rağmen çoğu insanımızın bu iki konuda hassas olduğunu söyleyemem. Hele de ekonomik seviyemiz yükseldikçe kilo konusunda bırakın hassasiyeti, insanlar yediği ile öğünüyor ve giderek de kilo alıyor.

Pazar günü Selçuklu-Nene Hatun Parkı’nda yürüdüm. 925 metre mesafede yürüyüş parkura sahip bir yer. Bu parkurda 10 tur attım. Eve yürüyerek gidiş-gelişimi de hesap ederseniz yaklaşık 12 bin metreden daha fazla bir yürüyüş yapmış oldum.

Bu parkurda son 10 günde aynı mesafede ikinci yürüyüşüm. Uzun mesafelerde yürüyüşümü fırsat buldukça yapmak istiyorum. Bu parkurda yürümemin sebebi parkurun ne kadar etkin kullanıldığın öğrenmek ve çevre temizliği ile insanımızın spora ilgisini de müşahede etmektir.

Efendim, spor, yorgunluk verdiği kadar dinlenmek için de yapılır. Bu da nedir diye sorulabilir ama yürürken elbette yoruluyorsunuz ama aynı zamanda da zihnen dinleniyorsunuz diyebilirim. Bu nedenle keşke Konya’nın muhtelif yerlerinde yeşili ve sessizliği bol büyük yürüyüş parkurları yapılsa da insanımız bolca yürüyüş yapsa.

Ülkemizde ailece veya dostlarla gerçekleştirilen iyi geleneklerden biri de “piknik” yapmaktır. Ailece veya dostlarla bir arada olmak güzel ama sadece yemek maksadıyla bu eylemi yapmak çok da doğru olmasa gerek.

Parkta 2 saat kadar kaldım. Maalesef benden başka yürüyen olmadı. Ayrılırken sadece bir kişi yürümeye başladı. 2 saat boyunca aynı yerde arkadaşlarıyla kanepelerde oturan orta-ileri yaşta insanlar vardı. Bir köşede 14-15 yaşlarında el ele tutuşan genç kız ve erkek, yere çekirdek kabuklarını topluca bırakan oturmacılara ne dersiniz. 

Sigara izmaritleri, burnunu veya terini sildiği peçeteleri yerlere atan park sakinleri, hiç ama hiç kabul edilemeyecek bir davranış olan çok sayıda “yer tükürmeleri”.  

Bunun da ötesinde bisikletler ve hatta gürültülü motosikletlerle tur atan gençlere ne denir ki. Onlar da stres atacaklar o nedenle ne yapalım, buna da katlanıyoruz.

Bütün bunların tatlı ve hoş yönleri yok değil. Huzurlu bir kent, güleryüzlü ve mutlu insanlar. Çocuklarıyla veya torunlarıyla oynayan baba veya dedeler.

Bu parkın sahibi Selçuklu Belediyesine teklifim Nene Hatunda ki “yürüyüş parkurunun kalitesini yükselterek tartan piste veya uygun zemine” çevrilmesidir. Beton pistlerin ayak ve bacak sağlığı açısından iyi olmadığı bilinir.

Büyükşehir Belediyesine teklifim ise “ne olursunuz gençliği ihmal etmeyelim”. Onlar için merkezi yerlerde veya şehir dışlarında bisiklet ve motorsikletleri ile stres atacakları “gösteri alanları” yapalım. Gençler buralarda motorlarını patlatana, çatlatana kadar sürsünler veya sesli çılgınlıklar yapsınlar. Dünyada bunun örnekleri az değil.

Hülasa, hareketli, muhtevalı, analizli ve bir hafta sonu oldu benim için. Mesele insanımızın “sağlık için spora”, belediyelerimizin ise “insan için tesislere” önem vermesidir.

Allah’a emanet, hayra muhatap olunuz, efendim.     

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Prof. Dr. Fikret Akınerdem Arşivi
SON YAZILAR