Mustafa Balkan

Mustafa Balkan

KURUCU KAZIMÂĞA

KURUCU KAZIMÂĞA

Konya’da vakti saati gelen öbür dünyaya dâr-ı bekâ eyliyor.

Mücadeleci bir ruha sahip İttifak Holding kurucusu ve eski yönetim kurulu başkanı Seyit Mehmet Buğa’nın ardından, Konya’ya kuru fasulyeyi sevdiren adam olan Dürdane halamın kocası ve Konya’nın ünlü kurucusu Kâzımağa da hayata gözlerini yumdu.

 

***

Seyit Mehmet Buğa, başlı başına yazılması gereken ve İttifak’la üzerinde durulması ve yorum yapılması gereken bir iş adamı. Ölünün arkasından kötü şeyler yazılmaması gerekir düsturuyla hareket edildiği için şimdilik kimse bir şey yazmıyor.

Ben de öyle yapacağım. Ama ileride çok şeyler yazacağım kesin. Aslında yazılması gerekiyor da…  Çünkü bütün holding başkanları pek çok kişinin ahını almıştı. Ben bir gazeteci olarak rahmetli Seyit Bey’in yanında bizzat buna şahit olmuştum.

Bu holdinglerle ilgili anlatılacak o kadar çok şey var ki, şimdilik zamanı değil.

 

***

Konya’ya kuru fasulyeyi sevdiren ve Türkiye’ye tanıtan adam kimdir diye sorsalar;

Hiç çekinmeden “Kurucu Kâzımağa” derim…

Konya’da onca seneden beri radyolarda yarışmalarda sorulan soru ne derseniz;

Hiç çekinmeden “Konya’nın kurucusu kim?” sorusudur…

 

***

Kâzım eniştem, geçtiğimiz senelerde kaybettiğimiz Dürdâne halamın kocasıdır. 1955 yılında “Mimar Muzaffer Cd. Âşık Ömer Sk. No:1/B Meram-Konya” adresinde açtığı Kurucu Kâzım Lokantasında bu mesleğe başladı. Evi de Gazyağı Çeşmesi’nin orada, Abdülaziz Mahallesi Şeyh Abdülaziz Mescidi’nin karşısında bir apartmanda idi.

Sabahın erken saatinde kalkar ve o Selçuklu Mescidinde sabah namazlarını cemaatle edâ ettikten sonra lokantaya yürüyerek gider, iş yerinin kapısını erkenden duayla açar ve sıcak çorba ile saat 10’dan sonra da kuru fasulye hazır olurdu. O yıllarda kuru fasulye, kavurma ve pilav iki çeşit yemek çıkardı. Eniştemin lokantasında bir ara garson olarak da çalışmıştım.

Konya Endüstri Meslek Lisesi’nden arkadaşım olan Veyis Güngör, twitter hesabından “Allah rahmet eylesin. Kuru fasulyeyi bizim nesillere sevdiren ve bu kültürü yaşatandı. Tarihe böyle geçmeli.” diyor.  Doğrusunu da söylüyor. Tarihe “kuru fasulyeyi sevdiren adam” diye geçse yeridir.

 

***

Kâzımağa için “İkinci tabağı isteyenler olduğu zaman üslûbunca kovardı. Çünkü müşteri sıraya girerdi ve onlar aç kalmasın, yiyen hemen gitsin ve sırada bekleyenler de yesin diye bunu yapardı.” şeklinde anılarını paylaşanlar olduğu gibi, şu tür hatıralarını yazanlar da eksik değildi:

“1997 yılında askerken gittiğimizde küçük bir dükkândı. “Usta, soğan versene?” diye seslenirdin, “yakalaaa!” diye ses duyulurdu ve refleksleri iyi olmayanlar bir baş soğanı kafasına yerdi!..”

Bir başka hatıra da şöyle:

“Zamanında sipariş vermezsen, garsonlar; ne vereyim abi, ne vereyim abi, ne vereyim abi diye üç kez tekrarlar… Dördüncü de ise kendinizi dışarıda bulurdunuz…”

Çünkü, eniştemin pişirdiği kuru fasulye o kadar lezzetli olurdu ki… hele kavurmasını parmağınızı yalayarak yerdiniz. Bundan dolayı müşteriler sıraya girer ve yer bulamazdınız. Bu sebeple kendinizi dışarıda bulmanız mukadder olurdu!

 

***

Bir gün cümbür cemaat akşam yemeğine evine gitmiştik.

Hayatımda daha bu kadar nefis ve lezzetli bir kavurma yememiştim.

Bu kavurma, lokantadaki kavurmadan daha leziz ve neredeyse “bal parmak parmağını yalar” kıvamında idi.. Kavurmayı ağzınıza götürdüğünüzde tel tel dağılıyordu…

Asabi olduğu için “enişte devamı yok mu?” diyemedim.

Çünkü bu lafın arkasından sillenin geleceğini tahmin edebiliyordum…

 

AZİZİM DİYOR Kİ…

Allah Azze ve Celle gani gani rahmet etsin.

Mekânı cennet olsun.

Geride kalanlara sabırlar versin.


kâzim-guler-1.jpgkazimaga-2.jpg

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Mustafa Balkan Arşivi
SON YAZILAR