Meslek odalarının var oluş gerekçesi temsil ettikleri mensuplarının haklarını aramak, hayat standartlarını daha da iyileştirmek değil midir?

Bu maksatla kurulmadılar mı?

Yani bir bakıma eskinin lonca teşkilatı gibi meslek mensupları ile devlet arasında köprü olmak değil midir asıl görevleri?

Hem temsil ettiği meslek mensubunun haklarını koruyacak, meşru sınırlar içinde daha iyi şartlarda çalışmasına zemin hazırlayacak, hem de meslek mensuplarının yaptığı çalışmaların olması gerektiği gibi olup olmadığını denetleyecek.

Yanlış iş yapan bir mensubu olursa onun pabucunu dama atarak iş yapmasını engelleyecek, diğerlerine de gözdağı verecek.

Peki bizdeki meslek odaları ne yapıyorlar?

Gerçekten de temsil ettikleri üyelerinin haklarını koruyorlar mı?

Üyelerinin dertleriye dertleniyor, sıkıntılarını çözmek için bir gayret gösteriyorlar mı?

Bugüne kadar bir tek üyesini ziyaret etmiş de “halin nedir, ahvalin nedir” diye sormuşluğu var mı?

Yok.

Odalar böyle şeylerle uğraşmaz.

Odalar, “odacı” kimliğini kendisine sütre yaparak bolca siyaset yaparlar. 

En son, TTB’nin manifestosunu okuduk.

Hemen arkasından TMMOB, TTB’ne desteğini açıkladı.

Ülkemizin terörden temizlenmesi için Suriye’ye yapılan müdahale, TTB’nin hoşuna gitmemiş. Yıllarca PKK’nın saldırılarında hiç sesi çıkmayan TTB, bir anda sivil toplum kuruluşu olduğunu hatırlamış.

Bozacının şahidi şıracı.

TMMOB boş durur mu? O da TTB’ne desteğini gösteriyor.

Odalar hiç mi siyaset yapmasın.

Elbette yapsın. Mesela TTB Sağlık Bakanlığı’nın yanlış bir uygulaması varsa bununla sonuna kadar mücadele etsin.

Mimarlar Odası Hükümetin ya da belediyelerin imarla ilgili bir yanlışı olursa kamu vicdanının gözü, kulağı olsun. Hakkı savunsun.

Bu dediklerimiz bugüne kadar hiç olmuş mu?

Olmamış.

Mesleki kaygıların dillendirildiği bir oda bildirisi hiç görmedik.

Oda yöneticilerine tavsiyemiz.

Odalardan güç alarak siyaset yapmayı bırakın.

Siyaset yapma arzunuzu gem vuramıyorsanız ya parti kurun.

Ya da mevcut partilerden birisini tercih edin.

Unutmayın ki temsil ettiğiniz odalarda herkes sizin gibi düşünmüyor. Vatanını seven, bayrağına aşık, ülkesi için canını verebilecek binlerce insan vardır.

Çıkın siyasi arenaya, arkanızda ne kadar güç var görün.

İşin en kötü yanı nedir biliyor musunuz?

Odalarınıza faydadan çok zarar veriyorsunuz.

Toplumu geriyorsunuz.

Olması gereken mesleki kaygıları, ideolojik kaygılarınıza kurban ediyorsunuz.

Odaları kullanmadan temsil ettiğiniz ideolojiye saygı duyabilirim.

Bu halinizle saygıyı hak etmiyorsunuz.