Yalan, şişirme ve yanlış yönlendirici haberlerle dolu, son dakikaya kadar heyecanlı (diğer takımlar için)  bir transfer dönemini daha geride bıraktık. Kendi adıma, bu dönemler genelde izlenme/takip edilme oranlarını yükseltme adına fırsat olarak görüldüğünden, transfer gündemini takip etmeyi hiç sevmem. En son ne olmuş ona bir bakarım.

Ara transfer dönemine bakacak olursak,  kendilerinden bekleneni veremeyen takımlar transfer hamleleri yaptılar. Kim ne kadar başarılı oldu bunu zaman gösterecek elbette. Bana göre transfer açısından en başarısız takımlar çok sayıda transfer yapan takımlardır. Genel anlamda çok sayıda transfer yapıp ikinci yarı başarılı olabilen takım pek görmedim. En çok transfer yapan takımlara baktığımızda, Erzurumspor, Çaykur Rizespor ve Yeni Malatyaspor dikkat çekerken MKE Ankaragücü 12 transferle bir rekora imza attı. Hadi diğer takımlar denize düşüp yılana sarıldılar. Düşme hattından kurtulabilmek için panikle transferler yaptılar. Ancak, Yeni Malatyaspor’u anlamak zor. Sadık Çiftpınar transferi karşılığında Fenerbahçe’den 2 oyuncu almıştı. Bunun dışında 5 transferleri daha oldu.  Yakaladıkları çıkışı sürdürebileceklerini düşünmüyorum.

Konyaspor’umuz ise son derece rahat bir ara transfer dönemi geçirdi. Vedat, Musa ve Moke takımdan ayrıldı. Forma şansı bulamamaları nedeniyle, maliyetlerinden tasarruf sağlanmış oldu. Hem de oyuncuların forma şansı bulabilecekleri takımda olmaları her zaman daha iyidir. Her açıdan doğru kararlardı. Bize oyunculara takımlarında başarılar dilemek düşer.

Takımımıza katılan oyuncular ise, Leonard Zuta ile son dakika sürprizi ile Ali Çamdalı oldu. Takımın ihtiyacı olan bir bölgeye gelen Leonard Zuta, çabuk alışması ve iyi oyunuyla göz doldurdu. Herkesi memnun etti. Bu konuda Konyalı ve Konyasporlu olmayan sporsever dostlarımdan bile tebrik edenler oldu. Fayda/maliyet dengesi de düşünülünce memnuniyetimiz daha da artıyor.

Ali Çamdalı transferi ise, taraftarı ikiye bölmüş gibi duruyor. Tabi ki fikir ayrılıkları yaşanması normaldir. Ancak beni endişelendiren orta yol bulmakta zorlanmamız. Kararı destekleyin ya da desteklemeyin ama teknik ekip ve yönetimin bu kadarcık güveni hak ettiklerini düşünüyorum. Bu saatten sonra bize düşen sadece destek vermektir. Yapılabilecek en kötü şey stadyumda memnuniyetsizlik dile getirilmesi olur ki hem bize yakışmaz hem de birliğimize bütünlüğümüze zarar verir. Zaten bu süreçte bize zarar verebilecek en önemli şey taraftarlar arasındaki bölünmüşlüktür ki bu konuya daha sonra detaylı bir şekilde değinmek isterim. Herhangi bir transferin ya da başka bir konunun taraftarı bölmesine izin vermeyelim.

Önümüzde Bursaspor gibi zorlu bir deplasman var. Takımımızı desteklemeye gidecek tüm taraftarlarımıza hem teşekkür ediyor hem de iyi yolculuklar diliyorum. Bununla beraber bir ricam olacak. Ben futbolda barış ve huzur ortamının oluşmasını çok isteyen ve destekleyen bir taraftarım. Ancak, Bursaspor bu anlamda bize pek iyi gelmiyor. Ortamın gerilmemesi için ne gerekiyorsa yapalım. Rakip taraftarın kışkırtmalarına gelmeyelim. Unutmayalım ki, bu sadece takımımızın ve taraftarımızın ceza almasından başka bir işe yaramayacak. Üç puanı almadan gelme Anadolu Kartalı.