TÜYAP’la olmuyorsa Zorlama Selçuk Başkan!
Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk bir süre sonra Konya’nın fuar alanına “niçin bu kadar para gömdük” diye düşünmeye başlayabilir!
Hatta daha da ileriye gidip “çadırlar uçtu” haberlerine aldırış etmeseydik 2 hol neyimize yetmezdi, diyebilir.
Yıllardır Konya, kongre şehri olsun fuar şehri olsun diye şehrin amirleri derinden derine uğraş verir dururlar. Çabalayanı takdir etmek görev elbet, peki ya sürekli irtifa kaybettirenleri?
Bilmem haberiniz var mı, geçen hafta içersinde bu şehirde birkaç farklı sektörün birleşmesiyle oluşan Konmak fuarı yapıldı. Gittik ayrıntılı olarak gezdik. Mekân süper, katılımcılar yeterli ve düzeyli, katılımcı firmaların ürünlerin gerçekten görülmeye değer…
Ama bir eksik var! Tahmin ettiğiniz üzere: ziyaretçi.
Bunca emek harcanmış, koca koca makineler taşınmış şehir içi ve şehir dışından onlarca firma kalkmış bu şehre gelmiş. Yiyip içmesinden konaklamasına kadar her yönüyle bu şehre katkı sağlamış…
Lakin umduğunu bulamadan çekip gitmiş.
Bu durum sorumluları elbette bu fuarı düzenleyen firmalar. Şehrimizde ise Tüyap.
Konya fuarcılığı Tüyap ile tanıdı. Sektöre uzak olanlar Tüyap olmazsa fuar da olmaz algısında. Hâlbuki bu firma Türkiye’de farklı şehirlerde bu işi yapanlardan sadece birisi…
Peki, eksiklik ne? Niçin eleştiriyoruz?
Öncelikle makine fuarı olacağından bırakın diğer bölgeleri kendi şehrimizin bile doğru düzgün haberi yok. Her gün sanayide birçok firmaya gidiyoruz. İnsanlar bi haber. Şehrin bilgis yok! Yani birkaç kıytırık noktaya bilboard asmakla netice elde edilemiyor!
Öyle ki bu tür fuarlar öyle önemsiz addedilmeye başlandı ki şehrin üst düzey yöneticileri dahi açılışa uğramaya tenezzül etmediler.
Birkaç yıldır Tarım dışında hep yokları oynuyoruz.
Ülke dışı fuarlara da katılıyoruz. Organizasyon firmaları en basit yolla bizim göreceğimiz şekilde olağanüstü ziyaretçi çekecek işler yapıyorlar. Fuarları marka haline getiriyorlar. Biz ne yapıyoruz? Bir tek Tarım. Bir tek tarım da tüm holler dolacaksa yılda 4-5 gün için mi o kadar yatırım yaptın Sayın Öztürk? Bu soruyu sormak hakkımız değil mi?
Adamlar fuara ilgi artsın diye Obama’yı getiriyorlar. En önemli fuarınıza bu yıl hangi siyasi lider geldi? Hadi onu geçtim diğer şehirlerin sanayi ve ticaret odaları ile bağlantıya geçip turlar seferler de mi düzenleyemiyorsunuz? Ya da yapıyorsunuz da biz mi göremedik?
Bu fuarları birer eğitim – konferans merkezlerine dönüştürmek mümkün değil mi? Okullardan ziyarete gelen alanla ilgili çocukları burada eğitmek mümkün değil mi?
İyi niyet illaki vardır. Lakin sadece katılımcılardan metrekare hesabıyla para almak mı yapılan? Tanıtım nerede? Bilgilendirme nerede? Yurtiçi - yurtdışı tur düzenlemek ziyaretçi getirmek nerede?
Hadi gazeteleri boş verin onlar tukaka!.. En azından en yakın müşteriniz Konyalıyı oraya çekmek için bir şeyler yapılamaz mıydı?
Ne kadar az harcarsak o kadar çok mu kazanacağız?
Selçuk Öztürk’ü hem sever hem de takdirle takip ederiz. Sayın Başkan, bu konuda bir şeyler yapmanın zamanı gelmedi mi? Hiç kimse yoksa bu işi kendiniz yaparsınız. Hem de çok daha iyi yaparsınız. Bizler de sonuna kadar ardınızda dururuz. Zorlamanın anlamı ne?
Birkaç yıl sonra bu fuarların hepsi İstanbul’a kayacak ve o yaptığınız devasa yatırım da elinizde patlayacak haberiniz ola…
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Tarım fuarında bile kızları yarı çıplak standlara koyuyorlar. Daha başka napabilirler ki!
Yanıtla (0) (0)Selamünaleyküm. Bakın fuara gidenler olmuş. Aşağıda yorum yapan Murat arkadaş gitmiş ve orada görevli olan yarı çıplak kadınları görmüş. Demek ki Murat arkadaş görmek istediğini görmüş. Bu ülkede kadınların ne giydiğine niye bu kadar karışırlar ki! Bi dünya makine var arkadaş onları görmüyor milletin karısını-kızı görüyor. Tuhaf!
Yanıtla (0) (0)fuarcılık nasıl yapılır önce öğrenip sonra fuar yapmak lazım üstad önce fuar alanı yapar sonra ne fuarı yapsak acaba derseniz sonuç bu olur.Konya da ıvır zıvır fuarları yapmanın anlamı yoktur bu işin Tüyaptan başka kazananı olmaz.Yılda bir kez sadece tarım fuarı yapın onuda hakkıyla doğru yapın Konyaya yeter.
Yanıtla (0) (0)Kimsenin ne giydiğine karıştığımız yok Ayşe hanım. Ama o kızlar makinaları tanıtmak için mi oradalar yoksa kendilerini sergilemek için mi?
Yanıtla (0) (0)Neden orada olduklarını fuarı organize edenlere sorun isterseniz. Millet ekmek parasının derdinde. Siz oraya gitmişsiniz makineleri değil, kadınlara bakmışsınız. İsteyen istediğini giyer. Namus ne giydiğinle değil insanın ahlakıyla ilgi bir şey. Siz de görüyorsunuzdur türbanlı bacıların tramvayda,kültürparkta neler ettiğini. Elbette ne yaptıkları da bizi ilgilendirmiyor. Herkesin aklı var fikri var. Memlekette demokrasi var diyorlar ya.
Yanıtla (0) (0)Ayşe hanım biz uzaydan gelmedik. Bu şehirde yaşıyoruz. Sokakta yürüyoruz. Resmi kurumlara girip çıkıyoruz. Özel şirketleri, bayileri görüyoruz. Hastanelere sağlık ocaklarına bankalara girip çıkıyoruz. Yeri geliyor o makineleri üretenlerin fabrikalarına da imalathanelerine de giriyoruz. Eğer aynı manzarayı bu saydığım yerlerde de görüyorsanız bir sorun yok. Kadının ilgi ve pazarlama aracı olarak kullanılmasına ilk sizin karşı çıkmanız gerekirken konuyu saptırıp özgürlüklere ekmek parasına bağlıyorsunuz ve buna anlam veremiyorum.
Yanıtla (0) (0)Murat Bey, yazar-ın köşesini kişisel tartışmaya çevirdik. O yüzden son kez yazıyorum; aşağıda yazmış olduklarına sonuna kadar katılıyorum. Kadının "cinsel obje" olarak kullanılmasına da karşıyım. Benim itirazım, sizin orada çalışan kadınlara dönük "yarı çıplak" ifadesini kullanmış olmanız. Biliyorum, bazı firmalar özellikle kadınlara dekolte giyinmelerini de söylüyor v.s Ama, kadın kendi isteyerek dekolte de giyebilir; kimse sorgulayamaz, yargılayamaz. Kimsenin haddi olamaz da.. Orada dekolteli değil, ilgi odağı olsun diye "türbanlı bacılar" da kullanılabilirdi. Madem bu kadar çok geziyorsunuz. Benze durumda olan yani "cinsel obje" olarak kullanılan "türbanlı bacı"ların çalıştığı yerlere itirazlarınızı yapmalısınız. Neleri var; görüyor, biliyorsunuzdur.
Yanıtla (0) (0)