Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

Yaşasın şiir

Yaşasın şiir

Günümüz şartlarında edebiyata, hele de şiire kafa yormak, şiiri önemsemek herkesin aklına gelir bir şey değil. Yazılarımda sık sık belirttiğim bir meselemiz var. Ekonomi, şartlar, gidişat biraz yalpaladığında ilk tedbirimiz/kısma tavrımız her nedense kültür sanat alanında olur ve bunun ne denli yanlış bir tavır olduğunu vurgularım. Öyle ya; ruh parayla, evle arabayla doymaz ki…

Böyle bir zamanda, daha doğrusu otuz yıl öncesinden beri Türkiye Yazarlar Birliği şiirin şanına yakışır bir şölen düzenliyor: Uluslararası Şiir Şöleni. Bu yılki şölen geçen gün sona erdi, yüreklerde güzel bir esinti bırakarak.

Otuz yıl öncesinden bir yolculuğa çıkıp günümüze gelelim mi? Türkçenin Uluslararası Şiir Şölenlerinin ilki 21 Mayıs 1992'de Bursa'da yapılmış. Dile kolay, tam otuz yıl önce. O günden bu yana da her şölen için güldesteler, kitaplar yayınlanmış.

İlk ‘Güldeste’ içinde, açılış konuşmaları, şiirin değerlendirildiği oturumlar ve şairlerin şiirlerinin yer aldığı bir bölüm yer almış. Açılış konuşmasında o zamanın genel başkanı, her daim kıymetlimiz D. Mehmet Doğan, onları bir araya getiren şeyin yalnızca mazi olmadığını, gelecek için, gelecek nesiller için de bir araya geldiklerini söylemiş. Şölende ilk defa, dünyanın her köşesinde Türkçe yazan şairlerin bir araya geldiğini söyleyen Doğan, bunun Türkçenin layık olduğu yere gelmesinde katkısı olacağı düşüncesinde olduğunu belirtmiş. Nitekim bu sene Kıbrıs’ta yayınlanan bir gazete de şöleni ‘Türk dünyasının en büyük edebi organizasyonu olarak niteledi şöleni.

İlk kitapta; Mustafa İsen ve rahmetli Orhan Okay Hoca gibi isimlerin yazıları da var, önemli ve dikkate alınası. Mustafa İsen, "Şiirin Gücü Dilin Gücü" başlıklı makalesinde şairlerin dili kuyumcu titizliği ile işleyerek geliştirdiklerini anlatmış. M. Orhan Okay'ın "Genel çizgileriyle Türk şiiri" başlıklı yazısı ise şiirimizin İslam öncesi ve sonrası, Osmanlı ve cumhuriyet dönemi gibi bölümlemeleri ile genel bir anlatımını içeriyor.

Geçen 30 yılda çok şey değişti, şölen büyüdü de büyüdü. Bu yılki şölen az evvel dediğim gibi geçen gün sona erdi. 30 yıl öncesinden bahsedip de bu yıldan bahis açmamak yakışık almaz.

Vefatının 60. yılı dolayısıyla Ahmet Hamdi Tanpınar’a ithaf edilen Türkçenin 14. Şiir Şöleninde Türkiye'den Türk Cumhuriyetlerine, Balkanlardan Ortadoğu’ya kadar dünyanın farklı ülkelerinden gelerek İstanbul’da şiir sevenlerle buluşan şairler şölen boyunca Bahtiyar Vahapzade, Ziya Paşa, Yunus Emre, Ahmet Hamdi Tanpınar, Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek, Cahit Zarifoğlu ve Sezai Karakoç adına düzenlenen şiir fasıllarında şiirlerini okudular.

Sadece şiir okunmadı ve konuşulmadı, atölyeler de düzenlendi. Konu başlıkları şunlardı atölyelerin: “Dergi ve Şiir”, Şiir ve Dijtal Mecra”

“Dergi ve şiir” atölyesinde; dergiciliğin sorunları ve çözüm önerileri ele alındı. “Şiir ve Dijital Mecra” başlıklı atölyede ise, dijitalleşmenin şiiri, şairi ve okuyucuyu nasıl etkilediğine dair önemli konuşmalar yapıldı.

Türkçenin Uluslararası Şiir Şöleni Daimi Heyeti Başkanı D. Mehmet Doğan şölenin kısa bir değerlendirmesini yaptı ve büyük ödülleri açıkladı.

^0 yıl öncesinde olduğu gibi D. Mehmet Doğan hocamız bir konuşma yaptı. Şiir şöleninin kendine has gelenekleri olduğunu vurgulayan hocamız özetle şunları söyledi: “Bu geleneklerin en önemlilerinden birisi, geçmiş büyük şairlerimiz adına verilen üç büyük ödüldür. Adına ödül verilen şair ve yazarların altın kaplama rölyefleri ile klasik cilt ve süsleme unsurlarının bir kompozisyonu şeklinde tasarlanan bu ödülleri verirken şairlerin daha önce ülkelerinde ortaya koydukları ürünleri de dikkate alıyoruz. Şölenin düzenlendiği ülke şairlerine büyük ödül verilmiyor. Şölene katılan şairlerimize takdim ettiğimiz beratlar ve üç büyük ödül sanatçı Bekir Soysal tarafından özel olarak hazırlanmaktadır, kendisine teşekkür ediyorum.”

TYB Genel Başkanı Musa Kazım Arıcan ise zengin şiir varlığımızı gündemde tutmaya devam edeceklerini belirtti.

Yazımın başında anlattığım “Güldeste” kitap olarak yayınlanacak kısa bir süre sonra.

TYB sene boyunca gerçekleştirdiği etkinliklerde ve yayınlarında tekrarın tekrarı işler yapmıyor, derleme ameliyesine girişmiyor. Hemen hepsi yarınlara kalacak, hafızaları tazeleyen, istifade edilesi işler yaptıkları. En tepeden, aşağıya herkes nasıl ve ne amaçla işler ortaya koyduklarının bilincinde, hakkını vererek çalışıyorlar. Yolları açık olsun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR