Erol Sunat

Erol Sunat

YHT TEPKİSİ, BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA MI?

YHT TEPKİSİ, BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA MI?

YHT’nin sefer sayısını artıracağı yerde, Konya-Ankara arasında günlük 7 olan sefer sayısını 6’ya indirmesi, bu kararın tamda 746. Vuslat törenlerine rast gelmesi şehrimizi ayağa kaldırdı.

Birde Konya tepki vermez, tepkisini göstermez derlerdi!

Gazetelerimiz konuyu manşete çektiler!

Oda Başkanlarımız, sefer sayısındaki bu eksiltmenin, Konya’nın ve Türkiye’nin tanıtımına, hatta ticarete zarar vereceğini, bu yanlıştan bir an önce geri dönülmesi noktasında açıklamalar yaptılar!

Bu tepki olması gereken bir tepkiydi!

Bugüne kadar elimizden alınan,

Tepki vermediğimiz,

Veremediğimiz,

Tepki verirsek ne olur?

Vermezsek ne olur?

Diye ikilemlerde kalmış havası estirdiğimiz,

Yada o şekilde algılandığımız,

Sessiz sedasız elimizden ve şehrimizden çekip giden,

Lakin, zerrece tepki göstermediğimiz o kadar çok olay yaşadık ki...

Hatırlarsanız, Konya’da kurulu Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün, “uluslar arası” statüsü elinden alınarak, bölgesel statüye düşürülmüştü!

Düşürülmekle kalmadı, Uluslar arası statü Diyarbakır’a verilmişti.

İşin bölgesel kısmını da bizim elimize tutuşturdular!

Ne oldu, ne tepki verildi?

Önce hiç!

Sonra ise altı ay kadar uğraşılmış, Bahri Dağdaş’ın Uluslar arası statüsü geri alınmıştı!

Alınmıştı alınmasına da, YHT seferlerinin azalması kadar tepki gösterilmemişti!

 

TEPKİ DEDİĞİN BÖYLE OLMALI!

Mesela, kaç tane Bölge Müdürlüğü sessiz sedasız çekti gitti bu şehirden?  Yıllar önce, Telekom Bölge Müdürlüğü Antalya’ya, Devlet Malzeme Bölge Müdürlüğü Eskişehir’e gitmişti…Onca yıl geçti gitti! Ne giderken, ne gittikten sonra bir tepki göstermedik!

Amma velakin, YHT seferlerinin azaltılmasına verdiğimiz tepki görülmeye değerdi!

Konya Şehir Hastanesi,   Bahri Dağdaş Uluslar arası Tarımsal Araştırma Enstitüsüne ait birinci sınıf tarım arazilerinin bir kısmı üzerine yapılmaya başlandığında tepki verenlerden olduk mu?

Konya’da tarım dışı binlerce dönüm arazi varken, neden bin bir emekle ıslah edilmiş bu tarım arazilerine göz dikilmektedir dedik mi?

Jeologlar 7-8 metrede taban suyu var derken taban suyu, inşaat yapılamayacak, yapılacak inşaatı zora sokacak, inşaat tamamlansa dahi, yapılan binaları tehdit edecek derecede yüksek çıktı derken tepki veren, tepki gösteren kaç kişiydi?

Yapılacak inşaatın kapıya yakın bölümünde bir Hüyük kalıntısı bulunmuştu! Hüyük kalıntısına dokunulamaz diyen çıktı mı?

Sonra eski adı kent meydanı, yeni adı Kılıçaslan Meydanının altından da tarih çıkmıştı.

Tepki veren oldu mu?

Şehir Hastanesi inşaatı devam ediyor! Kılıçaslan Meydanını da düzledik, şehrimize yeni bir meydan daha kazandırdık, Kılıçaslan ismini de bu vesileyle yaşattık dedik, kapattık mevzuyu!

YHT seferlerinin azaltılmasına verilen tepkiyi gördükten sonra, işte dedik, tepki dediğin böyle olmalı! Tepki daha işin başındayken böyle gösterilecekti demekten de kendimizi alamadık!!

 

ASIL SİZSİNİZ, ONLAR ÇAKMA!

Uzun yıllardan beri Mevlana için ziyarete gelenler, ne şehirde kalıyorlardı, ne yemek yiyor, ne alışveriş yapıyorlardı. Bir bardak çay bile içmiyorlar diye esnafımız az feryat etmedi! Burnumuzun dibindeki kendi turizm değerlerimiz için parmağımızı bile oynatmadık!

Her gün yüzlerce tur otobüsünün şehrimizi transit geçip-gitmesini neden seyrediyoruz, neden bir şeyler yapmıyoruz, yapamıyoruz konusunda tepki vermesek de, YHT seferlerinin azaltılmasına oldukça yüksek perdeden tepki vererek dikkatleri üzerimize topladık!

Alternatif Şeb-i Aruslardan başımızı alamadığımız bir dönemde, dönemin Başbakan Yardımcısı, ne demişti?

Asıl sizsiniz, onlar çakma!

Alternatif Şeb-i Aruslara olabildiğince cılız tepkiler vermiş, şikayet ettiğimiz makamlardan imdat beklemiştik!

Sema gibi, Konya ile özdeşleşen bir konuda, kendine semazen diyen bir çok insanın, Konya dışında Kapadokya da, Antalya’da, Türkiye’nin değişik turizm mekanlarında,  sünnet törenlerinde, açılışlarda, davetlerde, düğünlerde-derneklerde, içkili mekanlarda Sema yapmasına yıllardan beri ciddi anlamda veremediğimiz tepkiyi, YHT seferleri konusunda üst seviyelerde vermiş olmamız sizce de manidar değil mi?

Bu tepki, Konya’nın bundan sonra tepki verilmesi gereken meselelerinde aynen ortaya konulacaksa, kimin ne diyeceği olabilir ki?

 

YHT TEPKİSİ, NEDEN TEPKİSİZLİĞİN SONU OLMASIN?

Bir zamanlar Bakanımız, çekenimiz yok, Konya bu kadar bahtsız mı, hiç değilse bir Devlet Bakanımız olsaydı, Konya gibi şehrin Bakansız kalmaması lazım, diye konuşan dostlarımızı, arkadaşlarımızı, vatandaşımızı unuttuk mu?

Bakanımız yok, tepkisi dahi, benden duymadın, ben söylemedim, benim adım geçmesin babında bir tepki olmaktan ileriye gidemedi!

Ancak, YHT seferlerinin eksilmesiyle ilgili olarak gösterilen tepki, hem beğenildi, hem de birçok meselede bugüne kadar neden tepki gösterilmediği sorularına yol açtı!

Selçuk Üniversitesinin bölünmesine de tepki gösterememiştik. Meram Tıp, Eğitim, İlahiyat toplu halde yeni üniversiteye geçerken, akşam Selçuk Üniversitesi Akademisyeni olan kardeşlerimiz, sabah uyandıklarında baktılar ki, Konya Üniversitesi Akademisyeni oluvermişlerdi.

Hasretle ve dört gözle Teknik Üniversite bekleyen şehir, bir anda karşısında ikinci bir devlet Üniversitesi daha buluvermişti,

Tepki gösterdi mi?

İnanın YHT seferlerinin azalması kadar değil!

Yeni üniversitelerimizi dağların, tepelerin üzerine inşa etmemiz, kış mevsiminin sert geçmesi nedeniyle zorluk çeken öğrencilerin durumuna da tepki vermedik.

Hasretle beklediğimiz Teknik Üniversiteye kavuştuk kavuşmasına da, ona da yer olarak, yine dağları, tepeleri gösterdik.

Tepki veren oldu mu?

Ya da verilen tepkiyi duyanınız?

Ne hikmetse, YHT seferleri günlük bir tane eksildi diye kıyameti koparmak üzereyiz!

Bugüne kadar Konya için, ölçer-biçer, kırk kere düşünür, tepkisini en alt düzeyde vererek, halim budur diye olayları büyüklerinin takdirine bırakır, şeklinde ifadeler kullanılırdı!

Ne dersiniz? Sabır taşı çatladı galiba!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR