Uğur Özteke

Uğur Özteke

“ADAM GİBİ KORKMADAN YAZ”

“ADAM GİBİ KORKMADAN YAZ”

Bugün için aslında çok farklı şeyler yazmaya hazırlanıyordum. Çünkü sabah saat 8 sularında Meram Tıp Fakültesi bölgesinde idim. Arayanlar soranlar. Oradan Karatay Sanayii’ne geçtim. Benim temiz saf iyi niyetli esnafın güne nasıl başladığına şahit oldum. Sigara içmem. İçene de belli bir yere kadar saygı duyarım. Ama bu insanları dinlerken eğer bu en çilekeş sektörlerden birini yapmaya çalışan insanlar eğer sadece sigara içiyorlarsa az bile içiyorlar diyordum.

Saat 09.30’a doğru gazeteye gelip bilgisayarımı açıp telefonumu da elime rahatça alıp gelenlere bakınca bizim yazıların rotası tam tersine dönüverdi.

Hep söylerim, küfür, hakaret ve yüzde birlik dahi tutarı olmayan iddiaların dışında herkesin görüşüne saygı duyarım. Her eleştiriden kendime bir ders çıkartırım.

Bakın çok sevdiğim ve bizi her gün en yakından takip ettiğine inandığım bir abim sabah sabah bize şöyle döşeniyordu:

“Ya sen hakikaten hastasın hasta. Her gün yazına yok alınmasınlar, yok art niyetim yok, yok inanın üzülerek yazıyorum.

Ya mert ol mert.

Ya adam gibi korkmadan yaz. Ya da köşeni kapat.

Cumhurbaşkanımıza yağ çekerek birilerini suçlamak. Allah aşkına kızmayın ama diyerek İl Milli eğitimindeki tuvalet eksikliğini belirtmen gibi.

Korkma, korkma, korkma.

Ha o zaman korkuyorsan yazma…

Her daireye otopark haber mi bu haber? Ortalık araba mezarlığı (!). Bunu yapanları sen köşende öv bakalım. Senden olmaz. Çünkü sen….

“Uğur bir etliekmeğe köşesine taşır seni” diyor piyasa. Yani ne demek bu Uğur. Kalemini satıyor musun? Bu patronun da olsa…

………………. ailesi de olsa, ……………ailesi de olsa. Gibi, gibi, gibi.

O zaman senden  olmaz Uğur olmaz…

Ama sana tavsiyem mevcut parti dahil tüm ama tüm güçlülere tam gaz yağcılığa devam. Sen ki yıllarını vermişin gazeteciliğe. Buna sizin sektörde ne derler bilmiyorum ama halk bunun ne olduğunu biliyor. Okuyucu salak değil. Dikkatli ol dikkatli…”

…………………..

Evet bu abimizin dediklerine birkaç iddianın dışında hepsine katılıyorum.

O zaman bu eleştiriyi biraz açarak bundan sonra bizi milletin nasıl bileceği konusunda bilmeyenleri ışık tutalım.

HASTAYIM…. Mesleğime hastayım. Bu hastalık iflah olmaz kurtuluşu olmaz bir hastalık.

MERT OL, KORKMA, KORKMADAN YAZ… Mertlik başka bugün yaşanılan gerçekler ve hayat başka. Artık mertliğin adı olmuş salaklık. Korkma diyorsun be abi. Vallahi korkuyorum. Hem de nasıl korkuyorum biliyor musun? Benim yaşadıklarımı yaşayamayan bilmez, anlamaz korkumu. Korkudan dizlerim titriyor, uykularım kaçıyor.

Örnek mi?

Buyurun canlı canlı delilli ispatlı.

Dün akşam saat 23.41. Hani sizin bize “Korkma yaz” dediğiniz saatlerden birkaç saat önce. Arayan gazeteci arkadaşımız Erhan Dargeçit. (İnanmayan varsa Erhan’ı arayıp sorabilir). “Alo” deyince Erhan her zamanki kibarlığı ile “Uğur abi kusura bakma bu saatte rahatsız ediyorum. Ama en az üz dört kişi aradı. Israrla arayıp sorunca dayanamadım. Ben de merak ettim. Uğur Özteke’yi polis aldı dediler. Onun için aradım abi kusura bakma”…

Nasıl ama abi.

Sana sadece basından 10 tane isim veririm. Bunların çoğunu sen de tanırsın onlar da sizi çok iyi tanırlar.

Kimi “Uğur Özteke’yi polis almış” diye kuşları uçurtuyor. Kimi Erhan gibi arayıp “Ya abi …… aradı Uğur’u polis almış diyor” diye bize uçan kuştan haber veriyor.

…………………..

Evet abi Allah’a şükürler olsun ki 41 yıldır bu mesleği Konya, Ankara ve İstanbul’da. Bitmedi uluslararası alanda alnımızın akı ile en üz düzeydi zirvede yaptık.

Zirvede de kendi meziyetimizden değil, büyüklerin duası, ana baba duası, eş dost duası, bizi seven inananların desteği ile yaptık.

TBMM muhabirliği, Genelkurmay muhabirliği, Başbakanlık muhabirliği, Cumhurbaşkanlığı muhabirlikleri yaptık.

41 yılda yaptığımız haberlerden dolayı bir tek tekzip yemedik. Bu haberleri yaparken menfaat, koltuk, çıkar, para ya da dedikleri gibi etliekmek yiyip yapmadık.

Haaa “derler mi derler”. O “derler” hikayesini siz bizden çok daha iyi bilirsiniz. Derler, derler ama ancak arkamızdan derler çıkıp yüzümüze karşı asla diyemezler.

Bizim bugünde bunları yapma şansımız yok. İstesek de yapamayız.

Çünkü bizi 24 saat istihbarat dinler. Bizi izler. Hesaplarımızı giriş çıkışları kontrol eder. Allah muhafaza şaşırır da, sapıtır da şeytana uyarsak polis almakla kalmaz dünyaya rezil eder.

Hadi canım deme. Evet ettiler de 8 yıl önce ettiler. Ama o edenlerin 1 numarası bugün Amerika’da kaçak. Diğerleri ise malum.

O zaman rezil etmeye çalıştılar. Sonra da kahraman.

Yoooo böyle bir düzen yok işte. Allah’a şükür o gün rezil değildim, bugünde kahraman. Çünkü canını kanını veren kahramanlık bu kadar basit değil. Ben asla klavye kahramanı olmadım olmayacağım da inşallah.

Tekrar sizin yazdıklarınıza dönüyorum.

Evet abi korkuyorum. Hem de gece gündüz korkuyorum. Belki siz çok rahatsızsınız. Benim de çok param olsa, benim de “alo” denildiği zaman AK Parti’nin zirvesine ulaşacak gücüm olsa kimse kılıma dahi dokunamaz.

Ama beni 8 yıl önce aldıklarında avukatım yoktu abi avukatım. Bugün de yok. Yüzlerce dost seven inanın avukat abilerim, avukat hanımefendiler, avukat kardeşlerim var. Ama bugün hala öyle hukuki işlerimi yürüten avukatım yok. Çünkü ben bugün bu korkaklığıma rağmen duyduklarımdan dolayı, aslı var ya da yok iddialardan dolayı sadece ve sadece Cenab-ı Allah’ın adaletine inanıyor, güveniyor ve O’na sığınıyorum.   

Eğer dün Sayın Cumhurbaşkanımız eğitim ve kültürdeki rezilliğimizi dile getirmeseydi onları da yazamazdım be abi. Çünkü korkuyorum. Biliyor musun doğruyu yazarsam benden şırınga ile kan alırlar kan.

Abi ben klavye kahramanı değilim. Ben Allah’ın her günü adımı soyadımı ve fotoğrafımı ortaya koyup etliekmek yiyerek değil, hiç görmediğim tanımadığım insanların bize aktardıklarını köşemde korkumdan ancak bu kadar yazabiliyorum. (Dünkü Milli Eğitim’deki tuvalet sorununu gönderen isim gibi. Çünkü ben o binaya gidip hiç sıkışmadım tuvalet aramadım ki. O fotoğrafı bile ben çekmedim.)  

Sonuç, abi korkuyorum. Doğruyu yazarken de korkuyorum. Siyaha siyah, beyaza beyaz derken de korkuyorum. Haklısın korkuyorsam yazmamalıyım. Ama daha sağlıklıyım elim ayağım tutuyor. 41 yıldır bayram arife tatil 365 gün gazeteci olarak yaşadım. Yazmamayı çalışmamayı defalarca denedim. Ama inan vakit geçirecek oyalanacak meşgul olacak bir şeyler bulamadım.

Allah şahit bulduğum gibi bırakacağım inşallah. Polis almadan bırakacağım inşallah abim.  Aslında ben siyaha siyah beyaza beyaz diyemediğim için bunun vebalinden Allah katında hesabını verememekten korkuyorum. Ama polisten, hakimden, savcıdan, düzenden, oyundan çok çok korkuyorum. Cenab-ı Allah yaptıklarımızın cezasını verecek ama bugün siyaha siyah demezsen cezanı veriyorlar be abi. O yüzden çok korkuyorum ve garip anam, babam, eşim, çocuklarım. Onların hiçbir kimseleri güçleri paraları pulları yok abi. Onların alnına babaları yüzünden haksız yere bir kara çalınırsa onların vebali ne olacak abi? Bizim sadece Allah’ımız var. Bu yalan dünyada nasıl mert olabilirim ki?

Sen yine bana hakkını helal et abi. Üzdüm ise kırdım ise hakkını helal et. Ama korkuyorum abi korkuyorum. Hani senin beni tanıdığım günlerdeki Uğur artık yok. Öldü be abi. Öldürdüler abi öldürdüler. Ölü Uğur artık mert olamaz.

……………….

HADİ BİRAZ RAHATLAYALIM MI?

Bakın bu fotoğrafı ben çektim.

foto-1-417.jpgfoto-2-363.jpg

Bu yol Hazreti Pir’den Alaaddin Tepesi’ne giden ana yol. Ve arabanınızın arka kapısı arızalı olursa bu sıkışık ana yolda böyle gidersiniz değil mi?

Ben bu şehrin güzel insanlarını çok seviyorum. Akılıyız ve işimizi biliriz.

 

GÜNÜN OKKALI SÖZÜ

Bir kötü taş bir altın kâseyi kırar, ama ne taşın değeri artar nede altının değeri eksilir.

NE ZAMAN ADAM OLURUZ?

Son kullanma tarihi geçmiş gıda ürünlerini satmadığımız zaman daha iyi ADAM oluruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
15 Yorum
Uğur Özteke Arşivi
SON YAZILAR