Erol Sunat

Erol Sunat

Başkan Erkoyuncu diyor ki!

Başkan Erkoyuncu diyor ki!

Ramazan Erkoyuncu, Pankobirlik’in çiçeği burnunda Başkanı. Onu ilk defa dün dinledim. Zor bir seçimden galip çıktı.

Kendi ifadesiyle kırk yıllık pancar üreticisi. Sahadan gelmiş biri, pancarın içinden geliyor.

Onu dün Konya Şeker’de, Gazeteciler Gününde, gazeteci kardeşlerimle birlikte dinledim.

Başkan bir yerde içini döktü.

Başkan Erkoyuncu’nun en bariz, en dikkat çeken özelliği, kelimeleri cümleleri eğmeden, bükmeden, mecaz yapmadan, kinayeye kaçmadan, kızım sana söylüyorum gelinim sen anla demeden olabilecek en yalın bir şekilde, içinden geldiği gibi ifade etmesi.

Başkan, Konya Şeker’in halini ahvalini ve mevcut durumunu kendi üslubuyla açık ve net bir şekilde anlattı!

Samimiydi, içtendi. Açık ve net konuştu.

Lafları oraya buraya çekilecek, şunu demek istedi, bunu demek istedi denecek ifadeler değildi.

Bilindiği üzere Konya Şeker üzerine o kadar çok laf söylendi, o kadar çok dedikodu yapıldı ki…

Tevatürler, rivayetler, dedikodular şehirde defalarca turladı.

Konya’nın lokomotifi kim?

Konya Şeker!

Allah etmeye batarsa ne olur?

Konya ekonomisi sarsıntı geçirir, perişan olur, şehir 7-8 şiddetinde deprem geçirmişe döner!

19 Eylül 1954 tarihinden bu yana bu Fabrika, bu şehrin gururu.

Konya’nın markası…

Açıldığı gün Fabrika Bayramlarının yapıldığı günlerden ve geleneklerden geldiğimizi nasıl anlatsak!

Hafızayı beşer, nisyan ile maluldür, cümlesi tam bize göre amma, anlayan beri gelsin!

*****

Seveni olduğu kadar, sevmeyeni, kıskananı, haset edeni, çekemeyeni, çekiştireni olan bir kurum Konya Şeker!

Ancak, ayakta durmalı, ayakta kalmalı, herkes elini taşın altına koyup, Konya Şeker’e ve markası Torku’ya sahip çıkmalı.

Başkan Erkoyuncu yirmi dakikalık konuşmasında özetle bunu anlatmaya çalıştı.

Enerji sektörüne, yani Kangal ve Soma’daki santrallerin alınması sonrasında yaşananları, “Gıdadan şaştık, enerjide yol kazası geçirdik” diye anlattı. Niyetimiz Enerjiden çıkmak, ancak öldüm fiyatına da satma lüksümüz yok dedi.

Daha üç ayını doldurmamış bir Başkan olsa da, anlatımları samimiydi Ramazan Erkoyucu’nun. İlk günlerdeki, korktuğumuz telaşlandığımız o hava yok dedi. İçinden çıkılmaz, çaresiz bir hava da olmadığımızı gördük dedi. Vahamet boyutu görüldüğü gibi değil diye de ekledi.

Bu anlatımlar ne biliyor musunuz?

Başkan’ın girmek istemediği, ancak felaket tellallarının allayıp-pulladığı bir yığın dedikodunun Konya Şeker’i getirdiği nokta!

Battı, bitti, dağıldı, bundan sonra belini doğrultamaz laflarının üst üste konulup, servis edilmesi…

Konya Şeker’in batması demek, Konya’nın iki ayağına birden sıkmasıyla eşdeğer!

46 bin ortak, yaklaşık 14-15 bin çalışan ve şehrin elindeki en güçlü marka tarumar olacak, bazıları da sevinçten halay çekecek öyle mi? Bu yaklaşım bu şehre laf olarak dahi fazla!

*****

Konya, Selçuklunun Payitahtı olduğunu unuttu mu?

Hoşgörü şehri olduğunu askıya mı aldı?

Meviana Diyarı olarak, “Aşkın Kapısıyım” diyordu da, kapıyı aşka, sevgiye, doğruluğa, dürüstlüğe ve insanlığa mı kapattı?

Akıl tutulması falan mı yaşıyor?

Taşın altına el koyma hadisesi, bu şehirde hep yanlış okumakla yüzleşir durur.

Taşın altına elini koyan koyar, koymayanlar, elimi koyacağım, koyacaktım, koymayı düşünüyorum diye edebiyat parçalamaya devam eder.

Kim mi onlar?

Konya Şeker batsın diyenler! İki yakası bir araya gelmesin diyenler! Dağılsın, savrulsun ne hali varsa görsün diyenler! Konya Şeker dağıldı mı, ne olacak bilir misiniz?

Üç aşağı-beş yukarı 1954 yılı öncesine benzer bir hale geliverecek Konya…
Nasıl mı?

Bundan tam 67 yıl önce, Konya Şeker Fabrikası açılmadan önce Konya Gazeteleri şöyle yazmış;

“Bozkırlı hemşehrim. Sırtında yükün nereye gidiyorsun diye sormayacağız artık.

Alın terini, kara toprağa karıştıran Konyalılar, alınterini topraktan pancar diye sökecekler, sonra şeker diye yiyecekler.

Bir taraftan işsizlik, diğer taraftan işsizliğin verdiği miskinlik, bu şehri, bu vilayeti mahvediyordu.

Şimdi caddelerde gidiş gelişin manası bile değişti.”

Konya’nın kaderi değişti dedik. Artık yıkmasını değil, kurmasını…Dağılmayı değil birleşmeyi biliyoruz.

67 yıl önce artık yıkmasını değil, kurmasını, dağılmasını değil, birleşmeyi biliyoruz diye bir araya gelenlere ne oldu?

*****

Konya Şeker, bundan böyle yoluna gıda ağırlıklı devam edecek gibi görünüyor. En azında yol haritaları o doğrultuda. Virüs ve varyantlarının, enflasyonun altını üstüne getirdiği ülkemizde gıda her şeyin önüne geçmiş vaziyette.

Bir başka konu da, Konya Şeker’in taşınması…

Dedikodu kumkumalarının, Konya Şekeri gezdirmedikleri, kondurmadıkları yer kalmadı!

Ne diyor Başkan Erkoyuncu, “Fabrikayı Altınekin ve Cihanbeyli arasına taşıyoruz.”

Fabrikayı nereye taşıyacaklar diye, tahmin üzerine tahmin yapanlar, tahmin yürütenlerin büyük bir çoğunluğu sanırım yanıldılar!

Başkan yemin de etse, yok canım, yarın bir gün oradan da vazgeçerler diyecek olan pek çok!

Velhasılıkelam, alemin ağzı torba değil ki büzesin diye meşhur bir kelamımız var.

Konuşmaya, ahkam kesmeye, sataşmaya, karlı dağdan arabamızı aşırmaya oldum olası bayılırız.

Başkanın sakladığı, imalı anlatımlara dayalı, bilmece gibi, bulun bakalım neresi dercesine bir yaklaşımı yok!

Madem yok, o zaman öküzün altında buzağı aramaya devam edenlere ne demeli?

*****

Ne diyor Başkan Erkoyuncu; “Evet bizim borcumuz var. Ancak korkulacak boyutlarda değil, ödenemeyecek gibi değil. Borcumuzu nasıl ödeyeceğimizi, ilgili kurumlara, bankalara bir-bir anlattım. Bizim açımızdan herhangi bir problem gözükmüyor.”

Başkan iki aydan az biraz fazla sürede birçok meseleye neşter vurmuş görünüyor.

Çözemediği her ne varsa, bu şehrin kamuoyu, basını, siyasileri, Sivil Toplum Kuruluşları, Konya lobileri yok mu? Bir olmak, birlik olmak, birlikte hareket etmek diyorlardı ya hani!

İşte fırsat, işte meydan! Hasılı bir elin nesi var, iki elin sesi var diyecek olanlar koyun şu ellerinizi taşın altına. Olmadı gövdelerinizi, yetmedi yüreklerinizi…

Merak etmeyin taş, samimi olanı, içten olanı ne örseler, ne hırpalar, nede elini parçalar! Şehirler markalarını koruyarak, sahip çıkarak, el üstünde tutarak ayakta kalırlar.

Kolay gelsin, Allah kolaylıklar versin sayın Başkan!

Ne mi diyelim?

Konya Şeker gayretli, samimi ve içten bir Başkan daha bulmuş! Hayırlı olsun, hayırlısı olsun inşallah!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Erol Sunat Arşivi
SON YAZILAR