AK Parti’de yoğun geçen günlerin sonunda temayül yoklamasına giren aday adaylarının heyecanlı bekleyişleri alt komisyon çalışmalarının ardından da sürecek.

Mülakatlarda kendilerini parti genel merkezine daha iyi anlatabilmenin yollarını arayacak aday adaylarının 7 Nisan’a kadar kendilerini listede görme hakları var elbette.

Ancak ben yine de birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum.

Her yeni günde siyasi kulisler yeni iddialarla çalkanacak, şu aday listeye giremeyecek, şu kesinlikle listede gibi dedikoduları, algı operasyonlarını sık sık yaşayacağız.

Biz bütün bunlara aldırmadan süreci an be an takip etmeyi sürdüreceğiz.

Bu süreçte aday adaylarının kuvvetli gördükleri “rakipleri” aleyhine geliştirdikleri her argümanın bumerang gibi dönüp dolaşıp kendilerini vuracağına da kuşku yok.

Sözgelimi geçtiğimiz günlerde kulaklarımıza çalınan ve mevcut bir vekil ile yüksek kalibreli bir aday adayı arasında geçtiği söylenen kapışmanın her iki isim aleyhine sonuçlanıp aradan başka bir aday adayının sıyrılma ihtimali de var.

O yüzden AK Parti’nin kavgalı isimlerin her ikisini birden görmezden gelip daha üst perdede, uzlaştırmacı başka bir aday tercihinde bulunması şaşırılmaması gereken bir şey.

MUHARREM CANDAN’DAN UĞUR KALELİ’YE LATİFE

AK Parti eski Konya milletvekili Muharrem Candan ile “sigara” muhabbetlerimiz merhum gazeteci Ali Akgül’ün çektiği o meşhur fotoğraftan beri sürer.

Cuma günü Dedeman’da yapılan toplantı sonrası, çıkışta Muharrem abiyle yine sigara yakarak sohbet ederken Uğur Kaleli Bey’i gördük.

Muharrem abi esprisini o anda patlattı: “Şimdi bizim Uğur, önüne geleni öper. Öpmek zorunda. Gâvuru bile görse öper.”

Kahkahalar yükseldi.

Gerçekten Uğur Kaleli sıcak, içten hilm sahibi kişiliğiyle AK Partililer tarafından sevilen bir isim.

Hasan Celal Güzel, nasıl Türkiye’de öpmediği kişi kalmamacasına çalışmışsa Uğur Kaleli’nin de aynı başarıyı Konya, için tekrarlayacağına hiç şüphemiz yok.

Şaka bir yana, Uğur abinin siyasete girişi Konya’daki dengeleri önemli ölçüde değiştirecek.

BEYAZ ÖKÜZÜN SIRTINDA…

Temayül yoklaması esnasında anlatıldı bize bu hikaye.

Bir yerde belediye başkanlığına aday olan bir isim rüyasında “beyaz bir öküzün sırtında zirveye doğru tırmandığını” görmüş.

Rüyayı başkan olacağım diye tabir etmiş.

Başkan adayları açıklanıncaya kadar bu rüya ile sevinir dururmuş.

Adaylar açıklanmış, ancak kendisi yerine bir başkasını aday göstermiş partisi.

Bu kez “seçimden önce o aday ölecek, yerine ben aday olacağım!” diye umut eder olmuş.

Fakat seçimler tamamlanmış aday gösterilen isim büyük farkla seçimi kazanmış.

Bunun üzerine bizimki “mazbatasını almadan ölecek, seçimler yenilenecek” diye bekler olmuş.

Fakat, evet fakat, rakip aday mazbatasını almadan ölen bizimki olmuş.

Meğer beyaz öküz onu sırtına alıp ahirete taşıyormuş!

Böyle işte.

Şimdilik bütün aday adayları beyaz öküzün sırtında, o öküz onları nereye götürür, bunu biz bilemeyiz elbette.