Rivahi Kalay

Rivahi Kalay

FARKINDA BİLE OLMADIĞIMIZ ‘ÇÖP İNSANLARI’…

FARKINDA BİLE OLMADIĞIMIZ ‘ÇÖP İNSANLARI’…

Öğretmen, şoför, doktor, mühendis olmak istediler. Şimdi de olduğu gibi, hayalleri vardı… Sıcak bir kap yemek, mis kokan elbiseler, çarşaflar… Belki pişmanlıklarını yaşıyorlar… İşi yok, evi yok… Hüzün çok… Pis, pas içerisinde, zor hayatlar…

Yaz kış çöp konteynerlarında, ebatları çok geniş, boyunuzu geçen iki metre yüksekliğinde yürüyen çuval gördünüz mü? Onlar caddelerde, mahallelerde, market çıkışlarında çevreye katkı sağlayanlar. Bulduklarıyla geçinip mutlu olanlar… Hikâyeleri bazen filmlere konu olanlar. ‘Örflerimiz kaldırmaz, biz dilencilik yapamayız, çalışırız’ diyerek; Sırtlandıkları çuvallarında umutlarını da alarak yola koyulanlar…

Çöp konteyner kapağı açan, kokmuş, karışmış yemek artıklarının poşetleriyle savaşan, çöpte ekmeğini arayanlar… Helalinden para kazanıp, evini geçindirmeye çalışan, çevreye katkı sağlayanlar! Sağlığını, vücudunu kaybetmeyi, ölmeyi, zarar görmeyi unutanlar! Çöpteki ekmekle geçim derdine düşenler… Evi, çocuğu olanlar, hayatımız çöp diyen, gönüllü çevreci Kâğıt Toplayıcıları… Bizlerin yanına yaklaşamadığımız o kokan konteynerlarda, onlar ekmek arıyor… Sağlık sorunlarıyla karşılaşıyorlar.

Bazen sokakların ıssız ve tekin olmayan saatlerinde dışarıdalar… Yazın sıcağında, kışın soğuğunda, gecenin ayazında, soğuktan eli arabanın demirine yapışan, kimi zaman hasta… İşe çıkmak zorunda olanlar, ekmek parası, el mahkûm…

Çöpten bulduklarını ne mi yapıyor?

‘Pet şişemi, birikmiş gazeteleri attım, nereye gidiyor’ diye düşündün mü? Tüm çöpleri aynı poşete karıştırıp atmıştın, hatırladın mı? Tüm bunları; ‘yemek çöpünden bir pet olsa çıkartırım, mis gibi poşetten çıkan pet şişeleri de var, kolonya parfüm şişeleri gibi, kalanı kendine sıkarsan, mis gibi kokarsın’ diyerek plastik, kâğıt vs toplayan kâğıt toplayıcıları, geri dönüşüme götürüyor. Onlarca ağaç kurtarıyor. Bir ton kâğıt ile 16 ağaç kesilmesini önlüyor.

Çöpten defter, kalem, silgi çıkıyor, sıfır almış gibi çocuklarına götürüyor… Ayakkabının numarası denk geldi mi, sormayın keyfini! ‘Allah razı olsun atmışlar, biz giyiyoruz’ diyor. Bulduğu kitapları biriktirip, kütüphane kuran var. Bir spor dalında altın madalya alabilecek azmi gösteren gencimiz var.

Sabahtan akşama kadar şer yağar, akşamdan sabaha kadar nur yağarmış, ilkesiyle tek tek kartonları iyi paketliyor, iyi istifliyor ki çöpte, sokakta bir şey kalmasın. Ne de olsa denk gelmiş, almalı!

En büyük yoldaşı arabası, o da güzel olursa, kendisi fazla yorulmaz. Efkârlanır, mırıldanır, şarkı söyler yoluna devam eder.

Dört kartonla yövmiye çıkaramıyor, kilosu 15 kuruş… Plastik olsa belki daha iyi… Bu yövmiyeleri evde bekleyenler var, karnı doyacak, hastasının muayene, ilaç parası olacak.

Tatil mi dediniz! Nereye gitmeli? Tatil parası yok ki… Belki bir parkta oturur piknik yapar.

Çoğumuz onları hırsız, kapkaççı, dolandırıcı, tinerci ya da zarar verebilecek biri olarak düşünmezlerse… Onları çevrede görmüyor, yüzlerine bakmıyoruz.Gönüllü çevrecilere, geri dönüşüme katkı sağlayalım. Geleceğimizi çöpe atmayalım. Ambalaj, pet, kâğıt, yemek atıklarımızı ayıralım, çöp konteynerlerini bilinçli kullanalım, doğru bölmelere atalım. Bu konudaki hassasiyetimizin daim olması dileğiyle... Sevgiyle kalın…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Rivahi Kalay Arşivi
SON YAZILAR