Muzaffer Kırmacı

Muzaffer Kırmacı

İDAM ŞART AMA…

İDAM ŞART AMA…

İdam, bir kere daha ülke gündeminin en üst noktasına oturdu.

“Bu kadar da olmaz” denilen bir vahşete şahit olduk. Daha bebek denilecek bir yavruya cinsel istismarda bulunup katleden insanın cezası tabi ki de idam olmalıdır. Aslına bakarsanız idam bile yürek soğutmaz. Özellikle ailesinin ruhunda açtığı derin travmayı hiçbir ceza tedavi edemez. Kamu vicdanı da bu tür şokları kolay-kolay üzerinden atamaz.

Diyelim ki yüreklere su serpsin diye idam yerine kazığa oturtma cezası verdik. Ne değişecek? Bu ceza ile hasta ruhlu yaratığın bir tanesini ortadan kaldırmış olacağız.  Ya diğerleri? Toplumda bu tür hasta ruhlardan o kadar çok var ki, şaşarsınız. Ne zaman,  nerede, ne şekilde tezahür edeceği hiç belli olmaz.

Uyuşturucu müptelası birçok gencimizin düştüğü kötü durumları,  zaman-zaman basından takip ediyoruz. Balicileri, tinercileri çevremizde de görüyoruz. Bunların kafalarını hoş edecek maddeleri bulamadıkları zamanki durumunu hayal ediyor musunuz? Hasta ruhlar bunlarla da sınırlı değil.

Umumi tuvaletlerde çevreyi, içeriye girilemeyecek duruma getiren insan da hasta ruhludur. Çakmağı ile plastik kapıyı yakan insanın sağlıklı olması mümkün mü? Bir başka hasta ruh (yine çakmakla)  asansörün butonlarını yakıyor. Bir diğeri elindeki sert bir cisimle arabaları baştan sona kadar çiziyor. Kapkaççı olarak ünlenen hasta ruhlar, istediğini alabilmek için gerekirse öldürüyor.

Bu örnekler basitmiş gibi görülebilir. Tedavisi yapılmayan hasta ruhların ileriki zamanlarda hangi boyuta ulaşacağı bizce malum değil. Önemsenmediği için kronik hale gelen bir hasta ruh, bakarsınız karşınıza 3.5 yaşındaki bebeği cinsel obje olarak görür ve onu katleden birisi olarak tezahür eder.

Bu tür klinik vaka türlerle devletin yolu bir yerlerde kesişiyordur. O zaman yargılayıp cezasını kesmek yeterli olmuyor demek ki. Çünkü cezasını çektikten sonra aynı hasta ruh, bıraktığı yerden devam ediyor. Hapiste geçirdiği zaman içerisinde daha da bileniyor, jilet iken ustura oluyor. Ceza ıslah etmiyor. Cezanın ıslah etmediği gibi idam etmekle de bunları bitirmek mümkün değil.

En kısa zamanda çözüm yolları aranmaz ve ciddiye alınmazsa, sokağa çıkamayacağımız zamanlar yakındır. Sosyal Devlet kolları sıvamalı bu konunun üzerine kararlılıkla gitmelidir. Kolay olmadığı kesin. Ama bir yerden başlanması gerekmez mi?

Bu tür olayların artmasıyla birlikte, sağlıklı insanlar da psikolojik sıkıntı yaşamaya başladılar.  Gördükleri her insanı potansiyel sapık gibi görmek, herkesi güvensiz sanmak, bu da sosyal bir sorun olmaktadır. Alışveriş merkezlerinde, parklarda, yolda yürürken sevimli bir çocuğun başını okşamak, ya da yanaklarını mıncıklamak artık mümkün olmayacaktır. Sapık sanılmaktan korkmazsanız özgürsünüz.

Çocukken, gece geç saatlere kadar mahallede oynadığımız günlerimi geri istiyorum.

Ne kadar mutlu bir çocukluk yaşamışız meğerse.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Muzaffer Kırmacı Arşivi
SON YAZILAR