Sadık Büyüksakarya

Sadık Büyüksakarya

Liyakat harbidir ilgilisini harbi eder

Liyakat harbidir ilgilisini harbi eder

Söz konusu liyakat oldu mu akıllara ilkin siyasiler gelir. Yapıp ettiklerinin ve yapmayıp ertelediklerinin neticesinde, başarılı ya da başarısız oluşları tasnif edilir ve sonuca bağlanır. Siyasetçi, söyledikleriyle özünü kaynaştırıp aynı kaba koyma kabiliyetine sahipse yani bir ve bütünlük içinde hareket edebiliyorsa ‘adam gibi adam’ yakıştırmasını hak ediyor demektir.

Azdaki çoğu görerek rol model olup, çoktaki azın bereketsizliğini elinin tersiyle iterek örnek şahsiyet olmayı becerebilen kişidir muhataplarının gözünde.

Ta derinlerde serpilmeyi bekleyen anlam çiçeğine mütemadiyen su vererek susuzluğu gideren ve ardından dinginlik ruhunu üfleyen örnek ferttir sevdiklerinin nazarında.

Negatif ruh halini pozitif musafaha eylemiyle yok ederek, devamı mahiyetindeki tatlı tebessümü her bir duruşa reva görüp elifin gölgesinde benlik tazeleyen mümtaz bir hiçlik halidir ailem dediği milletinin sinesinde.

En iyi, iyinin düşmanıdır düsturunu imza kalemi eyleyerek iyiyi göz ardı edip, en iyinin sarhoşluğuyla yalpalamayı başarıdan saydıran tüm yazılı dokümanların üstünü çizebilen tükenmezlik kararlılığını yansıtandır evladım dediği gelecek nesillere.

Bu doğrultuda sorumluluk bilinciyle beraber babacanlık duygusunu kestirme yoldan giderek siyasilerin ruhuna boca etme gayreti işin en kolayı. Toplumda her bir ferdin meslek sahibi olduğunu ve bu mesleklerin insan hayatını kolaylaştırabilmesi açısından nefes alıp verdiğini biliyoruz.

Fakat bu bilinç halinin; geçmişe duyduğum güven sahte, geleceğe duyduğum ümit haksız serzenişini can havliyle, sıçrayarak ardında bırakıp icra ettiğim mesleğin hakkını verip siyasilerin eline sihirli değneği yakıştırmamalıyım fikrini sahiplenmesi lazım.

Başkasının aynasında kendini bulma çabasının hak etme kibarlığına yakışmayacağını ve yakışanı doğurabilmek için ilanihaye sancının mübah olduğunu bilerek pazartesi sendrom değil başlangıçtır diyebilmenin gerekliliğini savunmalıyız diye düşünüyorum.

O böyle yapıp rahatsız ediyor, bu şöyle davranarak keyfimizi kaçırıyor demektense önce kendi içime eğilmeliyim bana yakışan budur ve böyle olmalıdır ihtarını parmak izinin tekliğiyle görünür kılmak elzem gelir kanaatindeyim.

Tüccarsam kolları sıvayıp terazinin bir kefesine alın terini bir kefesine de hakkaniyeti koyup tartmayı, sağlamasını ise harbi ve hasbi vicdana tutturmayı es geçmemeliyim. Artı, kar, kazanç ve servet buzlarının yok olup gitmesinin bir güneşe baktığını da unutmasam iyi ederim.

Memursam oturduğum koltuktan yazdığım kaleme, içtiğim bir bardak çaydan elime aldığım tek bir kâğıt parçasına kadar her bir zerrenin bana bırakılan bir emanet olduğunu, benden sonrası içinde kullanılacak bir emanet oluşunun unutulmaması gerektiğini vicdan panolarına iğneleyiversem hiç fena olmaz. Biraz can yakar ama olsun, sızısı diri tutar.

Esnafsam eldeki kirin medeniyetin aynası olduğunu bilerek ve motto kabul ederek müşteriyi veli nimet bilip haklılığını hoşgörüyle karşılamayı ihmal etmemeliyim. Amaca giden her yol benim kabulümdür, nereden gelirse gelsin deyip kötü olanı öne koyup iyi olanı arkada gizlemeyi ve vakti geldiğinde değerlendiririm kurnazlığı toprağın altında çürümeye yakışır zannımca.

Arz etmek istediğim üzere liyakatin matematiği ve felsefesi çok farklıdır. Yanına hırsı yoldaş bilip alabildiğine koşarsın birde bakmışsın ki gerçeklerle çarpılıp, menfaatle bölünmüş, omurgandan sıyrılıp ecnebi parasıyla beş kuruş etmeyen güruhlarla birlikte üst üste toplanmışsın ve ortaya da kocaman bir hiçlik peydah olmuş.

Olan olduktan sonra ahlar ve vahlar arasında paçayı kurtarmaya çalışıp doğrulmanın arzusu bir avuç sarı lira etmez.

İtfaiye hortumundan çıkan hoyrat su bile adamı kendine getirmez.

Sadakat sahibiyim liyakati de yanıma uydururum demek tam da makyajlama kısmına denk düşeceğinden o da fayda vermez.

Aman denemeyelim dostlar!

Selametle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Büyüksakarya Arşivi
SON YAZILAR