Yusuf Alpaslan Özdemir

Yusuf Alpaslan Özdemir

Muallim/3

Muallim/3

İnananların imanına inanmayanlar saldırıyor ve inananlar da birbirlerinden intikam alıyorsa, eğer fazilet tarih kitaplarında bir efsane diye okunuyor ve ancak en büyük lokmayı kazanmasını bilen insan yüceltiliyorsa, mazlumların yanında onların gözyaşlarını kurulayan da bulunmadığı halde zalimler alkıştan sağırlaşmış hale geliyorsa... Eğer çocuklar büyüklerden daha kurnaz, yaşlılarsa çocuklardan daha ümitsiz bir hayatın kurbanı haline gelmişse… İşte orada muallim vazifesini yapamamıştır. Orada muallim yok demektir. Ve o diyarda muallimlik iflas etmiştir.

Bu vasıtaları kullanan hoca gelecek nesiller ve insanlık için zalim hazırlamaktadır. Bazen mektepte en pısırık olanın hayatta zalim ve ceberut karakter kazandığına bakılırsa o adamın, bu karakteri kendilerinden zulüm gördüğü hocalarından almış olduğuna hükmetmelidir.

Daha mektepte iken köylünün altınlarını nasıl toplayacağını hesaplayan doktor veya hangi vasıtalarla apartmanlar sahibi olacağını tasarlayan hukukçu genç, elbette hocalarından insani bir merhamet terbiyesi olmamış demektir. Adalet, okulda her an hâkim olması istenen bir ruh kuvvetidir. Muallimin, merhameti içinde tam manasıyla adil olması onun genç ruhlara tesir kuvvetinin en büyük sırrıdır.

Muallim, para veya mevkiinde kalmak ve daha yükselmek için adalete uygunsuz vasıtaları kullanmaya başladığı zaman ruhlar öksüz kalır, kalplerde sefalet başlar.

Muallim Meselesi Maarif Davamızın Ana Meselesidir!

Muallim meselesi, maarif davamızın ana meselesidir. Maarifi yapacak olan muallimdir. Şayet değerlendirilmezse, maarifi yıkan da o olur. Mektepte nöbet tutma ve bir takım kolların idaresi gibi vazifeler, muallimlik mesleğine vurulmuş darbelerdir. Koridorlarda talebeyi takip eden ve sınıflarda para toplayan muallim, ideal görevlerinden uzaklaştırılmış bir insandır.

Onu mukaddes idealinden uzaklaştırıcı olan bu şartlar, zamanla doğurdukları alışkanlık yüzünden muallimi kitaptaki bahislerin sınıfta tekrarını yapan bir büro müstahdemi haline getiriyor. Vazifesi sınıflara vaktinde girmek ve nöbet zamanları koridorda görünmek, neşredilen dergileri tastamam imzalamak ve müdürü memnun etmekten ibaret olan, talebeye karşı muamelesinde çekingen, imtihanlarda idareli, cebindeki not defteri özel işaretlerle dolu altmış küsur meslekten herhangi birinin müntesibi küçük baremli bir memurdur.

Dünyada Öğretmenlik

İngiltere’yi kuran, dünyaya hakim yapan, İngiliz milletinin kendisi için yaşattığı hudutsuz adalet idealidir. XX. Asır insanlığının içinde bunaldığı büyük ruhî buhrandan Fransız çocuğunu kurtaracak idealcinin muallim olduğunu yedi sene evvel Sorbonne kürsüsünde dersini verirken ölen fikir şehidi, asrın tarihçisi Mathiez söyledi.

Soruyoruz Gençler Size?

Maneviyetini, itiyatlarının kuruluşunu, ihtiraslarının ateşlenmesini, on, onbeş yıllık bütün gençlik devresi içinde kendilerine emanet ettiğimiz muallimlerden başka hangi sınıf insan, cemiyetinin ideal hayatının, ruhî idaresinin sahibi sayılır?

Şunu bilmeliyiz ki! ‘Üniversite profesörleriniz köy çocuğunu okutmaya başladıkları zaman memleket kurtulacaktır.’

Büyük ecdadının tarihinden getirdiği zekâ kabiliyetlerini her gün toprağa gömen köylü çocuklarını insanlık için örnek olacak bir medeniyetin sahipleri haline getirmeyi ülke edinen profesörler lazım. Şu halde mesele, her şeyden evvel bir nesle onu bu hakikate meftun kılacak aşkı aşılamak meselesidir.

Okuyup yazmayı belletmeye memur köy öğretmeni karşılayamaz.

Muallimlikten ayrılmayı bir nevi kurtuluş addettiklerini ve gençlere muallim olmamalarını tavsiye etmekte birbirlerine rekabet ettiklerini içimiz yanarak, gelecek hayatın tasavvuru arasında gözlerimiz kararak her gün görmedeyiz.

Filhakika bizim anlayışımıza göre muallimlik, bugün kendisinin bağlanmış olduğundan bambaşka gayelere sahip bir meslek olarak tanımlanmalıdır.

Muallim, gençlere bilmediklerini öğreten bir nâkil (nakledici) değildir. Bu iş, kitabın işidir, bilmediklerimiz hep kütüphanelerde bulunmaktadır.

Yalnız bilinmeyeni bilmekle eski devrin ‘scolastique’ tahsili elde edilir. Kitaplardaki örümcek kafamıza nakledilir.

Kültürlü adam, kafaları işletmesini bilen adam lâzımdır.

Muallim tüccar değildir. Maaş ve ücretinin azlığı, çokluğu davası içinde mesleğe kıymet veren insan bu mukaddes vazifeyi yapıyor sayılmaz. Mektepçiliği ticaret edinen, muallimliği esnaflık haline koyan kültürsüz fukaranın işi değildir. Para değil, ruh işidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,çok uzun ve ilgili içerikle alakasız,
Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yusuf Alpaslan Özdemir Arşivi
SON YAZILAR