Konya Muhtarlar Derneği Başkanı Hamdi Demir ve yönetimindeki diğer muhtarlar dün bizim ilk ziyaretçilerimizdendi. Çok fazla gözümüze görünmese de; muhtarlık makamı ve muhtarlarımız ülke için önemli bir konumda.

Pandemi öncesinde devletin en üst düzeyi Cumhurbaşkanlığının, muhtarlık makamına verdiği önemi herkes biliyor. Muhtarlar özellikle pandeminin en zor döneminde çok ciddi emek sarf ettiler. Yasaklarda vatandaşın evine ekmek ilaç götürmekten tutun da tüp, market alışverişine kadar milletle iç içe oldular.

E-devlet sisteminin gelişmesiyle evrak yükleri azaldı. Lakin mahallesini sokak sokak bilen nerde darda biri var haberi olan elbette muhtardır.

Benim en çok üstünde durduğum konu bu. Yardıma muhtaç birinin tespiti oldukça zor bir iştir. İnfakta bulunurken gerçek ihtiyaç sahiplerini arayıp bulmanın önemi yüksektir. Günümüzde vakıf ve dernekler aracılığıyla yapılan bu tür faaliyetler bizzat elden o fakiri görerek yapılsa elbette daha güzel olur. Mahallede kime icra takibi gitse muhtar bilir. Kim zor durumda ise bazen gözünden anlarlar. Sabah bir kurum, muhtaç bir aileye yardım yaptı ise öğleden sonra başka birine yapılması gerektiğini yine size muhtar söyler.

Devlet yapılanmasındaki en önemli birimlerden biri muhtarlıklardır.

Herhangi bir menfaat gözetmeden; mevki, makam, para hırsı olmadan gönülden halkın içinde muhtarlık vazifesini yapan ve özellikle pandemi döneminde canla başla mücadele eden tüm muhtarlarımıza teşekkür ederiz.

ASKON KONYA’DA HAREKETLENME VAR

Güzel şehrimizde yıllardır takip ettiğimiz iş adamları dernekleri arasında ASKON’un ayrı bir yeri var. Sevdiğimiz arkadaşlarımız burası için mücadele ederler. Dün yoğun ziyaretçi trafiğimiz arasında ASKON Konya Şube Başkanı Atilla Sinacı ve yönetim kurulu üyeleri vardı.

Konya’da TÜSİAD’ın çok aktif olmadığını biliriz. MÜSİAD derseniz uzun süredir kabuğuna çekilmiş bir halde. Ne bir ses veriyorlar ne de bir faaliyet görüyoruz. Tabi bu cümlelerim eskiye kıyasla. İlla kendi içlerinde toplantılar yapıyorlardır. Lakin biz hala eski MÜSİAD’ı arayanlardanız. Nerede o TÜSİAD ile gerçekten göğüs göğüse vuruşan MÜSİAD?

Tamam, kabul ederim o zamanki  şartlar yok diyeceksiniz. Rakip yoksa savaşın anlamı da yok, doğrudur. Benim uyarım ileride çok da uzak olmayan bir gelecekte bu gibi STK’lar arası yeni bir ateşlenme ortaya çıkabilir. Umarım o zaman tüm teşkilat yapısıyla buna hazır durumda olurlar. Zira bu milletin MÜSİAD’a ihtiyacı var.

Maalesef iktidar/başarı elde edildikten sonra rehavet kaçınılmaz bir son oluyor. Bunu AK Parti teşkilatlarında gördüğümüz gibi iktidara yakın STK’larda da gözlemliyoruz.

ASKON bir önceki yönetimi ile ilgili kanaatlerimi eski yazılarımda belirtmiştim. Yeni yönetim hareketli. Başkan Atilla Sinacı pozitif bir isim. Güler yüzlü. Kendilerine de ziyaretleri esnasında bizzat söyledim. FETÖ cemaat yapılanması en ciddi şekilde sivil toplum kuruluşlarını vurdu. Bu anlamda bir boşluk var. İyi çalışılırsa kesinlikle insan kazanma adına başarılı olunur.

BASIN İLAN KURUMU BİR ŞEYLER YAPMALI

Maalesef terzi kendi söküğünü dikemiyor. Gazetelerimiz vasıtasıyla yüzlerce sorunu dile getirip çözüm bulabiliyoruz lakin kendi dertlerimize bir çare bulamıyoruz. Zira gazetelerimiz arasında birlik beraberliğin oluşmaması bunun neticesi olarak karşımıza çıkıyor.

Basılı medya zor durumda. Ulusal ölçekteki tirajlar bile yerlerde. Gazete satan büfeler bir bir kapanıyor. Angaryasından kaynaklı büyük marketler bile gazete satmak istemiyor ve bayilikleri bırakıyor.

Pandeminin de etkisiyle Basın İlan Kurumu’ndan gelen ilanlar ciddi şekilde azaldı. Her şeye zam gelirken ilan fiyatları bir türlü kıpırdamıyor.

Bakın 15 yıl önce bu işlere başladığımda gazetelerin logo üstü fiyatı 200-300 TL bandında idi hala bu civarda fiyatlar üzerinden işlem yapılıyor. Ne hikmettir zor durumda olduğunu bildiklerimiz bile kuyruğu dik tutma çabasından vazgeçmiyor.

Kendi kendine yetmeyen hiçbir işletme bir süreden sonra ayakta kalamaz.

Anadolu’dan kimse sesini çıkarmadığı için, İstanbul’dan her şey süt liman zannediliyor olabilir. Gazeteler kamu adına iş yapan kurumlardır.

İlan birim fiyatlarında düzenleme, gazetelerin SGK ödemelerinde farklılık, kâğıt, boya kalıp gibi materyallerin vergisel diliminde indirim yapılabilir. Bunun yanında gazetelerden istenen zorunlu satış, zorunlu yüzölçümü alanında eksiltme, kadrolarındaki zorunlu istihdam sayılarında azaltma yapılabilir. Sektörün zorlukları göz önüne alınarak yeni basılı gazete kurulumu ile ilgili şartlar ağırlaştırılabilir. Mevcut basılı gazetelerin bir havuzda toplandığı ortamda sosyal medya ve dijital medya yasasına ek olarak ‘yerel basında dijitalleşme’ alanında girişimlerde bulunulabilir.

Pandemi etkisiyle iyice daralan ortamda Basın İlan Kurumu ve İletişim Başkanlığı temelli bir çalışma yapılmazsa bugün eksiltmediğimiz ağırlıklarımız yüzünden hep birlikte gemilerimizin batışını izleyeceğiz… Bu kurumların başında bulunan değerli BİK Genel Müdürü Rıdvan Duran ve İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun’dan istirhamımız bunlar…

Kalın sağlıcakla.